Abdülhamit, sarayda iyi eğitim görmüş kıza gönül koyuyor
evlenme teklif ediyor
genç kız, 'ömrüm oldukça size canımı feda etmeye hazırım. fakat dünyayı bana bağışlasanız da asla hareminiz olamam. çünkü kocam olacak adamın tek eşi olmalı ve yalnız benim erkeğim olmalı' diyor
kadının, erkeğine olan sadakatine bakın!
böyle kadınlara hayranım
***
ama aynı sadakati erkekte görmek mümkün değil
Abdülhamit’ten günümüze gelelim
ne diyor patron, ‘karım sana feda olsun’
araya anasını, babasını da katıyor ama burada önemli olan kadın
yani aynı yastığı paylaştığı eşi
‘sana feda olsun’ ne demek
ama patron diyor!
yıllarca yaşamını paylaştığı eşinin duygularını hiçe sayarak
***
hem ‘cennet anaların ayağının altındadır’ hadisine inanacaksın, hem de çocuklarının annesi için
‘eşim sana feda olsun’ diyeceksin
patronluğun da çivisini çıkarttın ya
helal olsun!
***
Atatürk, ‘dünyada hiç bir milletin kadını ‘ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletime halâsa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim, diyemez’ diyor
Anadolu kadınını baş tacı ediyor
***
Nazım ne diyor:
‘ve kadınlar,
bizim kadınlarımız :
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız’
Anadolu kadınını yüceltiyor
***
sen ne diyorsun
‘eşim sana feda olsun’
ayıp
***
Allah’ın emri Peygamber’in kavliyle istediğin o kızı sana, yani senin gibi birine verenlere…
yazık!
***
şimdi nerede öyle kadınlar
patron gibiler ne hale getirdi dünyayı
Abdülhamit’e rest çeken kadın gibi biri çıkacaktı da karşına
sen o zaman görecektin…
hanya’yı konya’yı !
Yorumlar
Kalan Karakter: