elin adamı konuşuyor
bizimki
çevirmene bakıyor!
‘ne dedi, anlat’ diyor
***
bunu neden yapıyor
çünkü
yabancı dil bilmiyor
konuşamıyor
***
geçmişten beri
ne yöneticiler gördüm, iki yabancının karşısında ‘çatır çatır ingilizce’ konuşup kendini gösteremiyor!
Türkçe desen diplomasına göre!
gülüyor ama
karşıdakinin ne dediğini anlamıyor!
çevirmen ne derse o da ona göre bir ayar çekiyor!
hiç çevirmene gerek duymadan sahneye çıkıp babalar gibi konuşan bir yöneticimizin olmaması ne acı!
***
bir de
promptere bakıp konuşanlar var!
prompter arızalanınca
evlere şenlik!
***
ne başbakanlar gördüm
diyecektim de
neyse
demeyeceğim!
benim gördüklerimi siz de görüyorsunuz zaten !
***
üç beş aya bir
değiştirildiği için
bakan da göremedim!
***
ama
eline verilen metni okuyamayan milletvekilleri gördüm!
hatta
mikrofonu tuttuktan sonra heyecandan konuşamayan vekiller bile çıktı karşıma!
***
avrupa’yı gezen
belediye başkanları gördüm
edebi anlamda on satırı alt alta yazamayan ve iki kelimeyi bir araya getiremeyen!
***
hele biri vardı
profesördü, gördüm!
danışmanın hazırladığı metinleri ilkokul öğrencilerinin yılsonu gösterilerindeki heyecanıyla okurdu
elindekine baka baka!
***
ben bir de
taner nart’ı gördüm!
halk ozanı, şair
yüreği dilinde adam!
***
cemal süreya’nın
bütün şiirlerini
ezbere bilen ve okurken adının bir harfini silen!
***
sahneye çıktığında ne prompter, ne kağıt, ne kitap hiç birine bakmadan babalar gibi şiirlerini okuyup, yüreğini seren taner nart!
dünya şairlerini anlatırken bile şiirin zirvesine çıkaran!
***
bir de nazım’ın
saman sarısı’nı
yaşaya yaşaya okuyan!
ve dinleyeni alıp şairin dünyasına taşıyan
***
‘haziran’da
ölmek zor’ derken
gönüllere dokunan!
bir şiir böyle mi okunur, okumuyor, yaşıyor, yaşatıyor!
***
sahne hakimiyeti
bakana, vekile, başkana, çıkıp konuştuğunu sananlara beş gömlek bol gelir!
giyemezler bile!
***
işinize gelmeyince
tabii
taner nart’ı
tanımazsınız!
çünkü
prompterden ‘gazel’ okumuyor
***
yüreğinden
şiir okuyor adam
şiir!
Yorumlar
Kalan Karakter: