Aslında en sık görülen doğumsal kalp hastalığı Biküspit Aort Kapağıdır. Ekokardiyografinin ve çocuk kardiyolojinin henüz yaygın olmadığı dönemlerde daha çok erişkinlerde saptanması yüzünden uzun yıllar hep erişkinlerin hastalığı gibi görülmüştü. Oysa artık neredeyse anne karnında fetal eko ile bile görülebilir hale geldi.
Nedir BAV, Biküspit Aort Kapağı?
Kalbin sol alt tarafından çıkan ve vücuda, tüm organlara temizlenmiş, oksijenli kanı gönderen en büyük damar olan aort damarının kapağı normalde 3 yaprakçık/kulptan oluşur. Ancak bazen bu kapak iki yaprakçık/kulptan oluşur, bu duruma Biküspit Aortik Kapak adı verilir.
Biküspit Aortik Kapak, farklı anatomik/morfolojik özelliklerde karşımıza çıkabilir. Çoğu kez kapak biküspitlidir ve başka bir sorun yoktur. Bazen biküspitli kapağa darlık eşlik edebilir, bazen de kapaktan geriye doğru kaçış, yetersizlik vardır. Biküspit kapakta hem darlık, hem yetersizlik olabilir.
BAV-Aortopati denilen durumda ise biküspit aortik kapakla beraber aort damarının çıkan kısmında genişleme olur.
Biküspit aort kapağı, yukarda anlatılan durumların yaptığı muayene belirtileri ile (üfürüm gibi) kardiyoloji bölümü tarafından yapılan kalp ultrasonu ekokardiyografi ile görünür ve tanısı konulur. Deneyimli çocuk kardiyolojisi hekimleri tarafından gelişmiz eko cihazları ile fetal dönemden itibaren bile tanınabilir. Ancak çoğunlukla tanı süt çocukluğu döneminde konulur.
Biküspit aort kapağı ne yapar, neye yol açar?
Tek başına biküspit aortik kapak tanımlandığında kişide çoğunlukla her hangi bir sıkıntı uzun yıllar boyunca oluşturmaz. Hafif darlık ve yetersizlikler de uzun süre probleme yol açmayabilir, bunlar belirli aralıklarla mutlaka takip edilmelidir.
Ancak eğer biküspit kapakla beraber önemli darlık, önemli yetersizlik, darlık ve yetersizlik var ise bunlar kalbin sol tarafında zorlanmaya ve kalp yetmezliğine, çarpıntı, bayılma gibi durumlara yol açacağından tedavi gerektirir.
En problemli durum biküspit aort kapağıyla beraber çıkan aort kolundaki genişlemelerdir. Bunlarda genişlemiş kısmın ölçümleri ve kapağın durumu önem taşır. Yaşa göre genişlemiş kısmın ölçümleri değerlendirilerek takip, ilaç veya girişim kararı verilir.
Biküspit aort kapağının en ağır durumlarından birisi yeni doğan veya süt çocukluğu döneminde ağır darlık ile birlikte tesbit edilmiş olanlardır. Bunlar çoğunlukla ağır kalp yetmezliği ve hipoksi sebebidirler. Hemen anjiografik yöntemle kapağın genişletilmesi gerekir. Zor hastalık gruplarından birisidir.
Kapaktaki darlık belirli bir seviyenin üstünde ise veya takiplerde darlık artar ise genelde kişinin de yaşına bağlı olmak kaydıyla anjiografik yöntemlerle balon ile genişletme veya ameliyat ile genişletme ya da yapay kapak ile onarım gibi tedavi gibi seçenekler gündeme gelir.
Sonuç olarak Biküspit Aort Kapağı en sık gördüğümüz doğumsal kalp hastalıdır, çok farklı görünümler ve durumlarda karşımıza çıkabilir, tedavi seçenekleri de yaşa ve bu durumlara göre değişiklikler gösterir.
Biküspit aort kapağı Marfan gibi sendrom/genetik hastalıklarla aort koarktasyonu gibi başka doğumsal hastalıklarla bir arada olabilir.
Tanı konulduktan sonra iyi bir biçimde aralıklı takipleri ve yukarda belirtildiği gibi tedavi gerektirenlerin uygun bir şekilde zamanında tedavileri gereklidir. Enfektif endokardit dediğimiz kalp enfeksiyonlarından korunulması için diş tedavileri, boğaz, barsak ve bevliye ameliyatları öncesinde bazı koruyucu önlemlerin alınması gerekir
Biküspit aort kapağı olanların özellikle ağır antrenman, yoğun ağırlık çalışması, uzun süren performans gerektiren sporları yapmasını ve bu branşlarda sporcu olmalarını istemeyiz.
Kurban bayramınızı kutlar, sağlıklı günler dilerim…