Çocuklarda yeni doğan döneminden itibaren her yaşta ciltte döküntü ile karşılaşabiliriz. Bunların çoğu basit sorunlardan kaynaklanmasına rağmen bir kısmı önemli ve ağır hastalıkların belirtisi olabilir.
Döküntüler bazen ateşli hastalıklar sonrası ortaya çıkar. Çocukluk çağı ateşli döküntülü hastalıkları olan kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, 5. Hastalık, 6. Hastalık ve El Ayak hastalığı tipik enfeksiyon hastalıklarıdır.
Cilt döküntüleri bunlar dışında alerjik döküntüler, böcek ısırıkları, uyuz hastalığı, bazı kollajen doku hastalıkları ve cilt hastalıklarının bir parçası olarak karşımıza çıkabilirler.
Ciltte döküntü makülden purpuraya kadar çok farklı görünümlerde olabilir. Mesela kızamık hastalığında gövdede ön ve arkada ve boyunda döküntü ve ateş olurken, Henoch Schonlein Purpurasında kalçadan aşağıya doğru morluklar halinde döküntü vardır.
Alerjik döküntüler ise bir ilaç kullanımı, çikolata, çilek vb bir besin alımı sonrası, mevsimlerle alakalı olarak ortaya çıkabilen çoğunlukla kaşıntıyla beraber olan durumlardır.
Bunların tümünün ayrımını asıl olarak muayene ile, bazen yardımcı tanı yöntemleri ile yaparız. Bu yüzden döküntülü hallerde çocuğun görülerek değerlendirilmesi gerekir. Döküntülü durumların bir kısmı kendiliğinden herhangi bir şey gerektirmeden düzelebilir ancak bir kısmı ciddi hastalıkların belirtisi olabilir ve kendiliğinden düzelmez.
Bu yüzden 1-2 gün içinde düzelmeyen döküntülerin mutlaka görülmesi gerekir. Döküntülü durumlara değinmişken son zamanlarda küçük bebeklerden büyük çocuklara dek ve tüm aileyi etkileyen Uyuz hastalığından bahsetmek isterim. Gerçekten geçtiğimiz 2-3 yıldan beri salgın halinde olmasa bile epeyce yaygın bir Uyuz (scabies) hastalığından bahsetmek mümkün.
Uyuz hastalığı sarcoptes scabiei türü bir akarın neden olduğu, özellikle kolları ve el bileklerini tutan sonradan gövdede, parmak aralarında, koltuk altında, kasıklarda, bacak ve ayak bileklerinde de döküntüye yol açan son derece kaşıntılı ve bulaşıcı bir hastalıktır. Birkaç farklı tipi vardır.
Uyuz akarı, kişiye geldikten sonra cilt altına yerleşir, tüneller açarak yumurta ve dışkı bırakarak yaşamını devam ettirir. Asıl olarak kaşıntıya yol açan budur ve yaşam konforunu belirgin düşürür. Tipik klinik bulgularıyla beraber cilt altında veya kazıma ile alınan örnekte akarın kendisinin veya yumurtalarının görünmesi ile tanı konulur.
Tedavisinde tüm ailenin tedavisi, kullanılan giysilerin ve ev eşyalarının yüksek sıcaklıkta yıkanması, kükürtlü sabun ile banyo ve özel bazı ilaçların ve şampuanların kullanılması gerekir.
Son zamanlarda gördüğümüz uyuz olgularında problem nerdeyse yeni doğan döneminden itibaren bütün çocukluk döneminde görülmesi, klasik tedavilere dirençli olması ve üzerine başka enfeksiyonların eklenmiş olmasıdır. Bu hallerde klasik tedavi yanıtı çok güç olmakta ve başka ilaçların kullanılma ihtiyacı ortaya çıkmakta, tedavi de oldukça uzun sürmektedir.
Çocuklarınızda özellikle geceleri artan ve son derece rahatsız edici kaşıntılarla beraber olan cilt döküntüleri var ise mutlaka bir cildiye uzmanına ya da çocuk hekimine çocuğu göstermeniz gereklidir.
Tüm çocuklarımıza sağlıklı günler dilerim.