Yaşar KARA-YANKI
CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN’DAN
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLARINA
“BİRLİK BÜTÜNLÜK KARDEŞLİKLİKLE BİRLİKTE
TERÖR VE HUKUKSUZLUKTAN UZAK KALIN”
MESAJI
Nihayetinde dün merakla beklenen Adalet ve Kalkınma Partisi Lideri, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN,Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde aralarında Adana Şehreminimiz CHP’li Zeydan Karalar’ında yer aldığı 30 Büyükşehir Belediye Başkanımızı kabul etti. Kabül sırasında Hükümet kabinesinin üyeleri de yer aldı.
ANKARA BAŞKANI MANSUR YAVAŞ’LA TOPLANTIDA YAN YANA OTURAN ZEYDAN KARALAR’IN ADANA BELEDİYESİNİN BORÇ YÜKÜNDEN KURTARILMASINA YÖNELİK BÜYÜK MAKAMDAN BİR TALEBİNİN OLUP OLMADIĞI DA ÖNEMLE MERAK EDİLİYOR
BORÇLU Belediye manasında Adana olarak önemle umut duyduğumuz ve bu bir fırsat diyebileceğimiz Cumhurbaşkanımızla Büyükşehir Belediye Başkanları buluşmasında, Adana Şehremini Zeydan Karalar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la yan yana oturarak toplantıda yer alırken, Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN ve ilgili bakanlarla ilgili MEMLEKETİMİZE YÖNELİK beklentileri içeren bir görüşme yapıp yapmadığını bütün memleket gibi bizlerde merak ediyoruz. Zira, Başkan göreve geldiği günden beri BORÇ serzenişleri malum. Özellikle de METRO kaynaklı borç için Bakanlığa bir devir imkanının olup olmadığı yönde bir talebine çözüm varmısının cevabını sizlerle birlikte kamuoyumuzla paylaşırken, söz konusu toplantıda; Cumhurbaşkanımız Sayın ERDOĞAN’ın bir çok etkili mesajının yer aldığı konuşmasını genel manada sizlere aktarıyoruz.
CUMHURBAŞKANIMIZDAN ŞEHREMİNLERE ÖNEMLİ MESAJLAR
“Seçildiğiniz gün itibarıyla artık,size oy versin-vermesin,şehrinizde ki herkesin belediye başkanı olarak görev yapacağınıza inanıyorum.
MAHALLİ SEÇİMLER DEMOKRASİMİZİN ZAFERİDİR
Büyükşehirlerimizin değerli belediye başkanları Cumhurbaşkanlığı külliyesine,Milletin evine bu gazi mekana hoş geldiniz. Çok partili hayata geçtiğimiz 1946 yılından beri, ülkemizdeki her seçim bir demokrasi şöleni havasında yapılmıştır. Türkiye 31 Mart 2019 Mahalli İdareler seçimlerini de hamdolsun aynı coşkuyla tamamladı. Bu seçimlerde 30 u Büyükşehir 51’i İl, 922’si ilçe 386 sı belde olmak üzere toplam 1389 belediye başkanımız milletimizin teveccühüyle göreve başladı. Ayrıca 20 bin 745 belediye meclis üyesi ve bin 271 il genel meclis üyesi ile 50 bin 157 muhtar da yine bu seçimlerde sandıkta belirlendi. Toplamda 73 bin 562 kişinin seçildiği böylesine büyük bir seçimi başarıyla neticelendirmiş olmamız, hiç şüphesiz demokrasimizin bir zaferidir.
SANDIKTAN ÇIKAN MİLLETİMİZİN İRADESİ GELECEĞİMİZİN EN BÜYÜK TEMİNATIDIR
Türkiye’ye karşı yönetilen eleştirilere verilecek en büyük cevabımız ülkemizde ki neredeyse her vatandaşımızın bir şekilde içinde yer aldığı işte bu geniş demokrasi ve özgürlük tablosudur. Seçim sürecinde ki rekabeti meydanlarda bırakan milletimizin sandıktan çıkan iradesine herkesin teslim olduğu bu güzel manzara, geleceğimizin de en büyük teminatıdır.
31 Mart 2019 seçimlerinde elde ettiğiniz başarılardan dolayı her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyor, Muvaffakiyetler diliyorum. Seçildiğiniz gün itibarıyla artık, size oy versin-vermesin, şehrinizde ki herkesin belediye başkanı olarak görev yaptığınıza, yapacağınıza inanıyorum. Bizde milletimizin teveccühüyle görev alan tüm belediye başkanlarımıza aynı samimiyet hüsnüniyetle yaklaşıyoruz.
HÜKÜMETİN KABİNESİ VE POLİTİKA KURULU GÖREVDE
Gördüğünüz gibi şuanda tüm bakanlarımız sizlerin sorularına cevap vermek, taleplerinizle ilgili değerlendirmeleri yapmak üzere burada bizimle beraber. Ve bütün bu sorular kayda alınmak suretiyle de bunların üzerinde bakanlarımız gerekli çalışmalarını yapacaklar. Tabi aynı şekilde politika kurulu üyelerimizde buradadır. Yerel Yönetimlerden sorumlu politika kurulunu da bugün bu toplantıya özellikle aldım ki, bunların takibi onlar tarafından yapılmış olsun.
ÖNEMLİ VURGULAR
Siyasi olarak elbette farklı görüşlere ve duruşları sahip olabiliriz. Ama ülkemizin ve milletimizin ali çıkarları söz konusu olduğunda, birlikte hareket edebilme erdemini gösterebileceğimize inanıyorum. Ülkemizin birliğe, beraberliğe,kardeşliğe en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde; burada ortaya koyduğumuz fotoğrafı çok çok önemli görüyorum. Özelliklede terörle,terör örgütleriyle,hukuksuzlukla aralarına mesafe koymuş belediye başkanlarımızla birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Bildiğiniz gibi her fırsatta tek millet tek bayrak, tek vatan tek devlet derken tamda şuanda burada ki manzarayı ifade etmek istiyorum.Milletimizin bizlerden istediği görüntünün bu olduğuna eminim.
Değerli arkadaşları bilindiği gibi nüfusumuzun neredeyse 4’de 3’ü 30 Büyükşehir’imizde yaşıyor.Sizlerde Büyükşehirlerimizin yönetimini üstlenmiş belediye başkanları olarak gerçekten büyük bir sorumluluğun altına girmiş bulunuyorsunuz.Belediye Başkanlığından gelme bir siyasetçi olarak sizleri en iyi şahsımın anlayacağını düşünüyorum. 1994 ylında kazandığım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bugüne kadar hep iftihar duyduğum ve ömrüm boyunca da gururla yad edeceğim bir vazife olarak baktım.Belediye Başkanlığımızın ardından üstlendiğimiz Üstlendiğimiz başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevleriyle masanın her iki tarafında bulunmuş oldum.
Devletin başı olma sıfatı yanında, yürütmenin de temsilcisi haline gelmiş bulunuyoruz. Sizlerin her biriyle şehirlerimizin sıkıntıları, çözüm yolları ve yatırımları konusunda yakın mesai içinde olmamızın gereğine inanıyorum. 11 yıllık başbakanlık ve 5 yılı aşan cumhurbaşkanlığı görevlerimiz sürece hizmet söz konusu olduğunda hiçbir belediye başkanının partisine bakmadık.
TÜM BELEDİYELER MALİ SIKINTI YAŞIYOR
Bize karşı aleni husumet içerisine girmeyen, insani mesafeyi koruyan tüm belediye başkanlarıyla da bu arada çalıştık. Siyasi çekişmelerin geçici, buna karşılık ülkemize ve şehirlerimize yapılan hizmetlerin kalıcı olduğu gerçeğini hiç unutmadık. Bundan sonra da aynı anlayışla hareket edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Ülkemizin tüm kurumları ve meseleleri gibi büyükşehir belediyelerimizin durumunu da yakından izliyorum. İl ziyaretlerim sırasında belediyelerimizle ilgileniyor, yürütülen çalışmaları ve sıkıntıları kaynağında tespit ediyorum. Belediyelerimizin tamamının durumu yakından biliyoruz. Neredeyse tüm belediyelerimiz mali sıkıntı yaşıyor.
Bu ülke 81 vilayetinin tamamıyla hepimizin olduğuna göre bu sorunların tespiti ve çözüm yollarının bulunması da bizlerin ortak sorumluluğudur. Genel başkanı olduğum AK Parti’nin politika kurulumuzun, ilgili bakanlıklarımızın bu çerçevede çeşitli hazırlıkları bulunuyor. Tüm belediye başkanlarımızın tespit ve tetkikleri doğrultusunda bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Önemli olan bu sürece tüm belediye başkanlarımızın ve partilerinin samimi destek vermesidir. Bu işbirliği zeminini oluşturup yürütmeliyiz. Ülkenin ve milletin menfaatleri söz konusu olduğunda toplumumuzun farklı kesimlerini aynı ortak paydada buluşturmak için gerçekten samimi gayret gösterdik.
DEMOKRATİK UZLAŞMANIN İLK ADIMI
Belediye hizmetleri gibi ülkemizin nüfusunun tamamını ilgilendiren bu konuda göstereceğimiz ortak çaba milletimize umut verecektir. Hedeflediğimiz demokratik uzlaşmanın ilk adımı olmasını temenni ediyorum.
Şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Eskiler el işler dil övünür derler. Hepimizin bulunduğu yerler polemik siyaseti değil eser siyaseti üretme makamlarıdır. Çalışmadan, eser vermeden yapılan siyaset şehirlerimize ve insanlarımıza vakit kaybettirmekten ülkemizin imkânlarını heba etmekten başka bir işe yaramaz. Belediye başkanlarının görevi şehirlerine en kalıcı hizmetleri getirmek için çalışmaktır.
Medyada her gün çeşitli şehirlerimizdeki belediyelerle ilgili sendika değiştirme baskısından, işten atmaya pek çok vicdan yaralayıcı habere rastlıyoruz. Kağıt üzerinde bir toplam olarak önünüze gelen personel sayısındaki her rakam bir insana, ve daha geniş bir hayata tekabül ediyor. Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, ekmek parasını kazanma peşindeki çalışanların hayatlarını alt üst edecekleri anlamına gelmiyor. Kapının önüne konan, yuvaları başlarına yıkılan insanların ahı üzerine ne siyaset ne hizmet bina edilebilir. Şayet varsa birkaç kötü örnek bahane edilerek yüzlerce binlerce kişinin ekmeğiyle oynanması ne hakka ne hukuka ne de insanlığa sığar.
SON AYLARDA BAZI BELEDİYELERİMİZDE YAŞANAN HADİSELERİ ÜZÜNTÜ İLE TAKİP EDİYORUZ.
Keyfi uygulamalara maruz kalmamaları için tüm kamuda sayıları milyonları bulan taşeron şirketler üzerinde çalışan işçileri sözleşmeli statüyle kadroya geçirdik. Biz İBB görevine geldiğimizde bizden bir önceki, iki önceki, üç önceki hatta çok daha önceki dönemde kalma personel vardı. Çalışan, birikimiyle bulunduğu yeri hak eden hiçbir yere dokunmadım, dokunmadık. Hiç kimseyi ekmeğinden aşından etmedik. Aynı şekilde göreve geldiğimizde kendimizi şehrin üzerine kâbus gibi çökmüş sorunlarla, en az onlar kadar büyük bir borç yüküyle karşı karşıya bulduk.
Ne personelle, ne araçlarla ne de başka bir şeyle uğraştık. Tüm vaktimizi doğrudan şehrin sorunların, sıkıntıların çözümüne teksif ettik. Üstlendiğimiz diğer görevlerde de bu çizgiden sapmadık. Tüm belediye başkanlarından da aynı hassasiyeti bekliyoruz. Bu anlayışla yürüteceğiniz görevlere, sizlere mevladan başarılar diliyorum. Teşrifleriniz için her birinize tek tek teşekkürlerimi sunuyorum. Şimdi de sözü sizlere bırakmak istiyorum. Teşekkür ederim.