PELİN ERKOCUADANA (GÜNAYDIN) – Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali kapsamında İngiliz tiyatro oyun metni yazarı, Sir Ronald Harwood’un yazdığı “Giydirici” (The Dresser) adlı tiyatro oyununu Adana’da tiyatro seyircisiyle buluştu. ‘Giydirici’ oyununun ustaları Hakan Çimenser ve Celal Kadri Kınoğlu ile oyun sonrasında görüştük. Adana’yı, tiyatroyu ve tiyatro sevgisini konuştuk. Oyunun yönetmenliğini de üstlenen Hakan Çimenser ‘ Oyunculuk kavramına tiyatro oyunculuğuyla ulaşılabilir’ dedi.Usta oyuncu Celal Kadri Kınoğlu, oyunculuk eğitimi alınmasına dikkat çekerek; “İyi eğitim yeteneğe bir kalite kazandırır. Oyunculuk bu dünyanın en zevkli mesleği… Yeteneğiniz varsa istiyorsanız hiç düşünmeden oyunculuk yapmalısınız…” diye konuştu.Daha önce Adana’ya gelmiş miydiniz? Adana seyircisini nasıl buluyorsunuz?Hakan Çimenser: Adana’ya daha önce gelmiştim. 2006 yılında Deli Dumrul adlı oyunu sergilemiştik. Adana seyircisi çok keyifli. Adana’da oynamak keyifli ve güzel...Celal Kadri Kınoğlu: Ben de daha önce Adana ya gelmiştim. Adana seyircisi çok içten ve bu içtenliği bize yansıtıyor. Burada olmaktan mutluyuz.Adana da biletler çok kısa sürede tükendi. Adanalılar tiyatroyu seviyor. BU konuda ne düşünüyorsunuz?Celal Kadri Kınoğlu: Biletlerin kısa sürede tükenmesi umut verici… Biletler çabucak bitiyor insanlar kuyrukta bekliyorlar bunlar tiyatro adına güzel. Biz de bunun tam karşılığını vermek istiyoruz. Bu sorumluluktur, korkudur… Bütün o beklentiyi karşılayabilecek miyiz? En iyisini yapabilecek miyiz? Hırsımız bu…Tiyatro Türkiye’de ne durumda? Diziler daha popüler görünüyor bu konuda ne düşünüyorsunuz? Hakan Çimenser: Şu anda Tiyatro açısından en büyük kriz sahne krizi. İstanbul’da özellikle bir çok özel tiyatro toplulukları var. Bir çok oyuncu para kazanmak için dizi yapıyor daha sonra tiyatro yapmaya devam ediyor. Tiyatro mezunu tiyatro kökenli insanlar tiyatro yapmaya özen gösteriyor. Daha fazla sahne oluşması lazım. Mesela Adana’da 22 bin bilet alınıyorsa kısa sürede bu bilet alan seyircinin şehre yeni bir sahne yapılması için baskı yapması lazım. Büyük bir tiyatro sahnesi yaratmaya çalışmak lazım.Celal Kadri Kınoğlu: Bu aslında eğitim meselesidir. Eğitim seviyesi belirli bir noktanın üzerine çıktığında o insanların daha az televizyon seyrettiği, daha çok sanata yöneldiği görülür. Bu insanların daha çok konsere gittiğini daha çok baleye, senfoniye, tiyatroya gittiğini görürsünüz. Bir de tiryakileri var tiyatronun… O tiryakiler o tadı başka hiçbir yerden alamayacağını bilir, gider orada yaşamak ister. Bu da harika bir şey…Oyunun hem yönetmenliğini yapıyorsunuz hem de oynuyorsunuz. Bu zor olmuyor mu? Hakan Çimenser: Bunun zorluğu olmaz mı var tabii ki. Normalde oynadığım Sir’i başka bir oyuncu oynuyordu ben de oyunda yönetmenlik yapıyordum. O oyuncu rahatsızlandı ve oyundan ayrılmak zorunda kaldı. Ben de uzun zamandır sahneye çıkmıyordum. Benim için de iyi oldu. Hem yönetmek hem oynamak zor. Çünkü ikisi birbirinden çok farklı… Birinde dışarıdan bakıp bir hayal kurup o hayali insanlara yerleştirmeye çalışıyorsunuz. Diğerinde de tam o hayalin içindeki kişi gibi davranıyorsunuz. Bu ikisini yapmak zaman zaman beni zorladı. Büyük oranda ikili bir hayal kurarak çalıştım zor oldu.Oyuna nasıl hazırlandınız?Celal Kadri Kınoğlu: Oyunu önce çok iyi okumak gerekiyor. Rolü iyi anlamak gerekiyor. Hayalimiz şu yazarın istedikleriyle yönetmenin istediklerini üst üste getirmek.. En sonunda da kendi ruhumuzu içine katıp gerçek yaratmak istiyoruz.Oynadığınız sizi en çok etkileyen rol hangisiydi?Celal Kadri Kınoğlu: Şimdi oynadığımız ‘Giydirici’ isimli oyundaki ‘Norman’ karakteri beni çok etkiledi. Bu oyunu ve oynadığım rolü çok seviyorum. Karakterin yazılışı, içtenliği, zekası, canlılığı, ifade yeteneği, bir başkasını yönlendirme gücü çok etkileyici… İçimden gelerek yaptığım şeyler. Bu rol bende iz bıraktı ben de bu rolde iz bıraktım.Oyunculukta kariyer yapmak isteyenlere tavsiyeleriniz var mı?Hakan Çimenser: Çoğu oyuncu adayı şuanda meşhur olmak istiyor. Bu şekilde kullanmak istiyor. Tiyatro bu işin temelidir. Birbirinden farklı alanlar olmasına rağmen oyunculuk kavramına tiyatro oyunculuğuyla ulaşılabilir. Aslında oyuncu olmak isteyen kişi konservatuarda okuma imkanı yoksa bile illa ben oyuncu olmak istiyorum diyorsa tiyatro literatürünü bir şekilde takip etmeli. Bol bol oyunlar izlemeli. Küçük roller denemeli kendini göstermeli… Eğer okula gitme imkanı varsa orada aldığı eğitimleri pekiştirmek ve geliştirmek için çalışmalı. Eğer isteği bu işe tutkusu varsa yeteneği varsa mutlaka oyunculuk yapmalı. Bu illa konservatuar eğitimine bağlı bir şey değil. Konservatuar bu işin temelini öğretir yönlendirir. Bir insan yetenekliyse yönünü kendisi de bulabilir.Celal Kadri Kınoğlu: Ama iyi eğitim yeteneğe bir kalite kazandırır. O zaman müsameredeki yetenekli çocuk olmaktan çıkıp, gerçekten sanat tiyatrosu yapabilen birine dönüşürsünüz. Onun ve mahalledeki komik çocuğun arasında çok büyük bir fark var. İnsanlar iyi şeylere layıktır. Ve o eğitimi almak sizin hakkınız. Oyunculuk bu dünyanın en zevkli mesleği… Yeteneğiniz varsa istiyorsanız hiç düşünmeden oyunculuk yapmalısınız…Siz mühendislik okumuştunuz daha sonra konservatuara geçmiştiniz değil mi?Celal Kadri Kınoğlu: Evet İTÜ Makine Mühendisliği Bölümü'nde 4 yıl okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'ne girdim. Çok çalışkandım.Oynamayı çok istediğiniz bir rol var mı?Celal Kadri Kınoğlu: Ben Oğuz Atayı oynamayı çok isterim. Oğuz Atay’a hayranım. Romanlarından bir rol değil de kendisini oynamayı isterim. Tutunamayanlar en sevdiğim roman ve defalarca okumuşumdur. Arkadaşlarıma da hediye etmişimdir. Herkesin o romanı okumasını isterim.Neden bu kadar çok sevdiniz Oğuz Atay’ı?Celal Kadri Kınoğlu: Tam bizim insanımızın ruhunu yakalayan biri Oğuz Atay… Ya da seksenlerde öyleydi… Şimdi sizin hayatınızdaki ruhu yakalayabiliyor mu bilmiyorum o masumiyet size belki biraz daha uzak… Masumiyet belki de seksenlerde bitmiş bir şeydir. O tam bizi anlatabiliyordu acı tarafıyla, kendimizi kaptıran çocuk ruhlu insanlar olmamızla… Şimdi kendini kaptırma kabiliyeti biraz geriye gitti sanırım.Yeni bir projeniz var mı? Tekrar televizyonda görebilecek miyiz sizi?Hakan Çimenser: Şimdi İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğüne atandığım için bu dönemde pek projelere bakamıyorum. Oyunumuz da devam ediyor günlerimiz oldukça yoğun geçiyor. İlerde yapabilirim ama şu anda yoğunluktan dolayı olmuyor. İyi bir proje olursa tekrar ekranlarda olmayı düşünürüm.Celal Kadri Kınoğlu: Beni inşallah göremezsiniz televizyonda...(Gülüyor) Diziler çok yorucu çok yıpratıcı… Bizim tiyatroda alıştığımız tekstlerin kalitesinden çok uzakta… Parası haricinde televizyon hiç cazip değil… Daha basit… Sen Beethoven’dan zevk alıyorsundur o sana der ki pop müziği dinlemez misin? Bunun gibi bir şey…Festival hakkında ne düşünüyorsunuz?Hakan Çimenser: Adana’nın bu festivale sahip çıkması gerekiyor. Halkın bu hakkını her zaman talep etmesinde fayda var. Bu gelenekselleşmiş bir şey artık ciddi bir gerçekliği var. Adana’da çok uzun zamandır tiyatro var. İlk açılan bölge tiyatrolarından bir tanesi burası… Bu çok büyük bir şans…Celal Kadri Kınoğlu: Bir gün olmadığında “Bir şey vardı” derler ve o zaman çok geç olur. Sahip çıkılması önemli.
ADANA
31 Mart 2017 - 08:17
"Yeteneğiniz varsa oyunculuk yapmalısınız"
Adana Devlet Tiyatrosu’nda festivale katılan usta sanatçılar Hakan Çimenser ve Celal Kadri Kınoğlu oyuncu olmak isteyenlere önemli tavsiyelerde bulundu.
ADANA
31 Mart 2017 - 08:17