RÖPORTAJ HAYDAR ŞENGÜLADANA (GÜNAYDIN) – Anadolu’nun pek çok bölgesinde birbirinden değerli sanatçılar, yoksulluk yüzünden yeterince tanıtılamıyor. Sesi ne kadar güzel olursa olsun elinden tutan çıkmayınca yoksulluk denizinde boğuluyor.15 kardeşten biri olan Hataylı Ferdi lakaplı Hasan Göleş de işte böyle yetenekli sanatçılarımızdan. Sanat çalışmalarında maddi sıkıntılar çeken Hasan Göleş, sponsor yardımı olmadan yoluna devam ediyor. Fakat zorlu bir yolda olduğunu parasal anlamda çok büyük bir sıkıntı içinde olduğunun da altını çiziyor. Maddi destek sağlanması halinde daha güzel işlere imza atacağını belirtiyor. Adana’da ikamet eden üç çocuk babası Hasan Göleş, bir süre uzun yol şoförlüğü yaptığını da dile getiriyor. Göleş, sanat çalışmalarına devam etmek için Adanalı iş adamlarından destek bekliyor.DİNLEME REKORU KIRIYORİki albüm çıkartan ve besteleri kendisine ait olan ve buna rağmen herhangi bir şarkısına klip çekmeye başaramadı maddi imkansızlıklardan klip çekemeyen ‘Hataylı Ferdi’ lakaplı sanatçı Hasan Göleş, hayranlarına Youtube aracılığıyla ulaşmaya çalışıyor. Sanatçının fotoğraflarından derlenip paylaşılan amatör video, arabesk ve halk müziği sevenler tarafından 100 binden fazla paylaşıldı. “Bir klibim olsaydı Türkiye’yi sallardım” diyen Hataylı Ferdi, “Müzik benden çok şey götürdü ancak hiç kazandırmadı. Geçinmek için uzun yol şoförlüğü yapıyorum. Binlerce hayranım var ama sanatçılar artık eskisi kadar itibar görmüyor” diye konuştu.PAMUK TARLALARINDAN MÜZİK DÜNYASINAÇukurova’nın pamuk tarlalarında ırgatken, ondaki yeteneği ilk çalışma arkadaşları keşfetti. Ağır iş yükü altında ekmek parası mücadelesi verirken o kadar içten şarkılar söylüyordu ki, her dinleyen mutlaka kendinden bir şeyler buluyordu. Gerçek adı Hasan Göleş olmasına rağmen sesinin Ferdi Tayfur’a olan benzerliği nedeniyle ona Hataylı Ferdi yakıştırması yapılıyordu. Yine ırgat arkadaşları tarafından düğün salonlarında şarkı söylettirilen Hataylı Ferdi, kendi çapında bir hayran kitlesine ulaştıktan sonra bestelerini iki albümde topladı. Son albümü geçen ay piyasa çıkan Hataylı Ferdi, müzik severlerle buluşturdu. Hataylı Ferdi lakaplı Hasan Göleş ile sanat çalışmalarına dair bir röportaj yaptık.HATAYLI FERDİ KİMDİR, TANIYABİLİR MİYİZ?Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde 1965 yılında dünyaya geldim. Asıl adım Hasan Göleş’tir. 1973 yılında ben 8 yaşındayken ailece Adana’ya göç ettik. İlkokul 3’üncü sınıf öğrencisiyken babam vefat edince okulu bırakmak zorunda kaldım. İlkokulu daha sonra dışarıdan bitirdim. 15 kardeşiz. Babam iki evliydi. Bu nedenle ailemiz genişti. Fakat babamız öldükten sonra ağabeylerimiz bize sahip çıkmadı. Aynı ana ve babadan olma 5 kardeş çalışmak zorundaydık. İnşaatlarda çalıştım, tatlı ve simit sattım. Pamuk tarlalarında ırgatlık ve hamallık yaptım. O dönem Ferdi Tayfur’un şarkıları yeni çıkmıştı. Onun şarkıları bana ilham kaynağı oldu. Çalışırken bir yandan da şarkı söylerdim. Ses tonum Ferdi Tayfur’a benzediğinden bana Hataylı Ferdi demeye başladılar. Şu an evliyim ve üç çocuk babasıyım.MÜZİK HAYATINIZA PAMUK TARLALARINDA MI BAŞLADINIZ?Evet. 1978 yılında Ferdi Tayfur çok popülerdi. Çalıştığım pamuk tarlasında onun şarkıları çalınırdı. Bende herkes kadar bu usta sanatçıyı çok severdim. Bir gün onun gibi olma hayalim vardı. Pamuk topladığım veya hamallık yaptığım sıralarda onun şarkılarını söylerdim. Sesim Ferdi Tayfur’un şarkılarına yatkın olduğundan kendime has hayran kitlem bile vardı. Diğer ırgatlar, şarkı söylemem için istekte bulunurlardı. Çevremdeki insanların da cesaret vermesiyle, beste yapmaya karar verdim. Boş kaldığım zamanlarda şarkı sözü yazar ve müziğini hazırlardım. Daha sonra bunları yine pamuk tarlasında görücüye çıkarırdım. Dinleyenler çok beğenirdi. Hatta beni alıp düğün salonlarına şarkı söyleyeme götürenler olurdu.İLK BESTENİZ HANGİSİYDİ VE NELERDEN ETKİLENEREK SÖZLERİNİ YAZMIŞTINIZ?Kardeşimin kayınbabası yatalak hasta olmuştu. Kendisini ziyarete gittiğimde, iyi günlerinde melek gibi tanıdığım hanımının, ona karşı vurdumduymaz davrandığını fark ettim. Bu da beni derinden etkiledi. Bir gün köyün merasında otururken, elime kağıdı kalemi alıp düşüncelere dalmaya başladım. Ve şu satılar ardı ardına gelmeye başladı. Ömrümü tükettin benim/saçımı ak ettin benim/ benim sana bu emeklerim/gözüne dizine dursun… Bu benim söz ve müziği bana ait olan ilk eserimdi. Çok da beğenildi. Genelde bütün bestelerimi yaşanmış olaylar ve duygular üzerinden hazırladım.KAÇ BESTENİZ VE ALBÜMÜNÜZ VAR?Beste yapmak kolay bir iş değil. Özen ve emek ister. Bende ince eleyip sık dokuyan biri olduğumdan bütün bestelerimi titizlik ve sabırla hazırladım. O nedenle beste sayım şu an 40 civarında. Bunun yanı sıra 60’a yakın da şiirim var. Halen de yazmaya devam ediyorum. Albümlerimde kendi eserlerimi kullandım. Farklı sanatçılar bestemi istedi ancak hiç birine vermedim. Amatör tarzda 10’a yakın, profesyonel olarak da iki albümüm bulunuyor. Son albümüm ‘Et tırnaktan ayrılır mı?’ geçen ay piyasa çıktı.SİZCE YAZMAK İÇİN NE LAZIM?Bir şey vardır mutlaka. Birisini görürsünüz duygulanır yazarsınız ya da kendiniz hissedersiniz yaşarsınız bir kısmını. Mutlaka bir başlangıcı vardır. Her şarkı da dolu dolu bir insanın hayatı değildir. Bu mümkün değil. Düşünün ben onlarca şarkı yazdım; onlarca kere aşık mı oldum yani? Bu bir hayal ürünüdür belki o hayali yaşatabiliyorsanız bir başlangıcı alıp odur zaten. Yoksa her şarkı yaşanacak diye bir şey yok. Bir de şarkılarda, romanlarda ve filmlerde bir abartı vardır. Aşklar şarkılardaki kadar derin değildir bence. Şarkılarda daha büyük abartı vardır.FERDİ TAYFUR’DAN ESİNLENDİNİZ VE ONU ÖRNEK ALARAK MÜZİĞE BAŞLADINIZ. ONUNLA TANIŞTINIZ MI?Onun bütün filmlerini ağlayarak izlediğim oldu. Bütün şarkılarını ezbere bildiğim söyleyebilirim. Bence Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük sanatçısı Ferdi Tayfur’dur. Ne yazık ki onu hayatım boyunca hiç görmedim. Adana’da konser verirdi fakat bilet fiyatları iki yevmiyeye denk geliyordu. Yani param yetmiyordu. Kendisiyle tanışmayı çok istedim fakat kısmet olmadı. Umarım bundan sonra bu dileğim gerçekleşir.ARABESK TÜKENME NOKTASINDA DEĞİL Mİ SİZCE?Yıllar geçtikçe müziğin rengi de değişti tabi. Arabesk müzik bitiyor dendi fakat ne arabesk bitti ne de Ferdi Tayfur'a olan ilgi. Hatta bugünlerde hangi gazeteyi ya da dergiyi açsanız, karşınıza çıkacak kadar göz önündedir Ferdi Tayfur. Tayfur’un yanı sıra Müslüm Gürses ve Orhan Gencebay gibi sanatçılar bir daha yetişmedi. Ancak bizler arabeske gönül vermiş sanatçılar olarak bu kültürü devam ettirmek için kaliteli müzikler ve eserler ortaya çıkarıyoruz. Tanıtım yetersizliği nedeniyle geniş kitlelere ulaşamıyor olmasak da, elimizden geleni yapıyoruz.
ADANA
28 Ocak 2015 - 09:51
Yoksulluk sesini kıstı
‘Hataylı Ferdi’ lakaplı sanatçı Hasan Göleş, hayranlarına Youtube aracılığıyla ulaşmaya çalışıyor. Sanatçının fotoğraflarından derlenip paylaşılan amatör video, arabesk ve halk müziği sevenler tarafından 100 binden fazla paylaşıldı
ADANA
28 Ocak 2015 - 09:51