Neşet KARADAĞ
ADANA(GÜNAYDIN)- ADANA'da, ücretsiz ulaşım kartı olmasına rağmen 60 yaşındaki şehit annesi Zübeyde Tura'dan, 2,5 lira isteyip, tepki gösterdiği için hakkında 11 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle dava açılan özel halk otobüsü sürücüsü Eren Güngör yargılanmaya başladı.
Adana 11.Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya ara kararla 13 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen otobüs şoförü Eren Güngör katıldı. Şehit annesi Zübeyde Tura’nın gelmediği duruşmada mahkeme hakimi, Tura’nın mahkemeye dilekçe vererek sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini söyledi. Mahkeme hakimi, kimlik tespitinin ardından sanık şoför Güngör’e avukat isteyip istemediğini sordu. Güngör de istemediğini savunmasını kendisinin yapacağını söyledi. Hakim, Güngör’ün sicil kaydını okudu. Mazot kaçakçılığı ve yaralamalı trafik kazası ile ilgili kayıtlarının olduğunu belirtti. Daha sonra savunmasını yapan otobüs şoförü Güngör, şehit annesine söylediği sözlerden dolayı pişman olduğunu belirtti. Olay günü şehit annesine bir anlık sinirle o sözleri söylediğini ifade eden Güngör, “Eski eşimle telefonda tartışmıştım. Sinirliydim. Moralim çok bozuktu. Ardından otobüse şehit annesi teyze otobüse bindi. Psikolojim bozuk olduğu için o anda o sözleri söyledim. Çok üzgünüm, pişmanım” dedi.
Mahkeme hakimi “aldığın parayı geri iade ettin mi?” diye sorması üzerine sanık Güngör, ”Teyzenin şehit annesi olduğunu anlayınca, kendime geldim ve aldığım parayı iade ettim” dedi.
Mahkeme hakimi, duruşmayı şehit annesi Zübeyde Tura’nın dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelerken sanık otobüs şoförüne de “Duruşmaya geleceksin, gelmezsen hakkında yakalama kararı çıkartırım” diyerek ihtarda bulundu.
Adliye çıkışında Güngör, gazetecilerin sorularına cevap vermedi, fotoğrafının çekilmesine de izin vermeyip tekrar adliyeye girip arka kapıdan çıkarak uzaklaştı.
‘Beleşçi o parayı ver’
Sarıçam İlçesi Buruk güzergahında 4 Şubat 2018’de, 01 J 0365 plakalı Büyükşehir Belediyesi Özel Halk Otobüsüne binen şehit annesi Zübeyde Tura, şoför Eren Güngör’e torunu için bir öğrenci ücreti kesilmek üzere 5 TL verip kendisi de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından kendisine verilen şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkını sağlayan kartını kullanmıştı. Bunun üzerine şoför, şehit annesine ‘Ne kartı çektin sen?’ diye tepki gösterince, Zübeyde Tura da, ‘şehit ailesi’ diye cevap vermiş, şoför Güngör de, ‘Anca beleş binin, başka bir şey yok, ver o parayı ver’ deyip araç içerisindeki yolcuları kastederek ‘Geç yerine bak bakalım, arabanın içinde kaç kişi var. Biz de mazot yakıyoruz, para vermiyorlar, verseler’ diye tepki göstermişti. Zübeyde Tura ise, biniş kartının şehit annesi olduğu için kendisine verildiğini hatırlatması üzerine, 5 lira üstünü vermeyi reddeden şoför Güngör, “Ya o devletin Allah belasını versin teyze. Ya vermiş size böyle bir hak da bize niye vermiyor. Bu özel halk otobüsü, devlet arabası değil” şeklinde karşılık vermişti. Otobüs şoförü Güngör’ün şehit annesine yaptıklarının televizyonlarda yayınlanması üzerine soruşturma başlatılmış, Güngör tutuklanmıştı.
ANLAMLI TAHLİYE
Eren Güngör'ün avukatı tutukluluğuna itiraz etmiş, Nöbetçi Adana 2'nci Sulh Ceza Hakimi, şüphelinin adli kontrol kararıyla anlamlı bir şartla tahliyesine karar vermişti. Hakim, kararda, Güngör'ün bağlı bulunduğu kolluk birimine 'her gün saat 12.33'te giderek, İstiklal Marşı'nın 6'ncı kıtasının yazılı bulunduğu tablo önünde olacak şekilde' imza atması şartı getirmişti.
12 BİNGÖL'ÜN PLAKASI, 33 ŞEHİT SAYISI
Haki, imzanın atılacağı saatin '12.33' olma şartını çok anlamlı şekilde vermişti. '12.33'teki 12'nin, Bingöl- Elazığ Karayolu'nda 24 Mayıs 1993'te Zübeyde Tura'nın oğlu Mehmet Tura'nın da şehit olduğu Bingöl'ün plakasını, 33'ün ise hain saldırıdaki şehit sayısını temsil etmesi nedeniyle vermesi dikkatleri çekmişti. Kararın ardından Eren Güngör her gün 12.33'te askeri karakola gelip imza atmaya başlamış, askerin ise bu karara dakika dakika uyup, aynı saat ve dakikada imza attırdığı öğrenilmişti. Yapılan soruşturma sonunda da Güngör hakkında ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik’, ‘Halkın Bir Kesimini Sosyal Sınıf, Din, Mezhep, Cinsiyet ve Bölge Farklılığına Dayanarak Aşağılama’ ve ‘Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma’ suçlarından toplam 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Yorumlar
Kalan Karakter: