Adana Şehir Hastanesi’nde başarılı böbrek nakli

Hayatının baharındaki bir yaşta böbrek yetmezliği ile mücadele eden 25 yaşındaki Onur Arslan, kadavradan gerçekleştirilen başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu.
 
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Mesul Müdürü Doç. Dr. Edip Akpınar ve ekibi tarafından gerçekleştirilen başarılı operasyon sonrasında diyaliz makinasına bağlı günlerini geride bırakan Onur Arslan, organ nakli bekleyen binlerce hastaya da umut oldu.
 
Henüz 18 yaşındayken yakalandığı bu hastalık nedeniyle çileli günler yaşadığını anlatan Onur Arslan, iki yıl önce  kendisi gibi diyaliz tedavisi alan babası ile birlikte böbrek nakli için başvuruda bulunduklarını belirterek, “Bayramda iki sevinci birden yaşadım. Uygun böbrek bulunduğu bildirildiğinde rüyadayım sandım. Doktorlarım hemen ameliyata aldılar. Şükürler olsun sağlığıma kavuştum. Ben de artık normal insanlar gibi diyaliz günü beklemeden yaşayabileceğim” dedi.
 
Sevincini kendisi gibi böbrek hastası olan ve diyaliz tedavisi süren babasının boynuna sarılarak doya doya yaşayan Onur Arslan, “Dileğim benim gibi umutla bekleyen hastaların umudu boşa çıkmasın. Allah’ım onların da yardımcısı olsun” diye konuştu.
 
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Mesul Müdürü Doç. Dr. Edip Akpınar ise beyin ölümü gerçekleşen ve ismi açıklanmayan kişinin sol böbreğinin Onur’a hayat verdiğini belirterek, “Ülkemizde beyin ölümü gerçekleşen kişilerden organ bağışı oranı maalesef gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kalıyor.  Örnek vermek gerekirse, İspanya’da organ bağışı oranı milyon nüfus başına 46 kişi iken bizde bu oran milyon kişide sadece 6 kişidir” dedi.
 
Beyin ölümü gerçekleşen hastaların organlarının bağışlanmasında herhangi bir dini sakınca bulunmamasına rağmen insanların halen bu konuda kaygı yaşadıklarına dikkati çeken Doç. Dr. Akpınar, “Henüz sağlıklı iken organlarımızı bağışlarsak organlarımız toprak olacağı yerde başka insanlara hayat olacaktır” diye konuştu.
 
Organ veya  doku naklinin bir hastalığın tedavisinde başvurulan son çare olduğunu anımsatan Doç. Dr. Akpınar, şöyle devam etti:
 
“Çağımızın  şartlarında organ hasarı son evreye gelen hastalarda son çere nakildir. Sağlıklı bireyler çift organlarını ya da karaciğer gibi kendini yenileyebilen organlarını bağışlayabiliyor. Ancak, kadavrada tüm organların bağışlanması mümkündür. Bunun için de bilinçli ve duyarlı yaklaşım gerekiyor. Bizler elimizden geldiğince toplumumuzu bu yönde bilgilendirerek, hayat kurtarmaya vesile olmaya çalışıyoruz. Dilerim, organ bağışında bugünkü seviyelerin çok ilerisine taşınırız.”