Al gitarını koş rekora!

MUSTAFA ÖZKE

ADANA (GÜNAYDIN) – ‘Akdeniz Akşamları’ şarkısının ünlü bestecisi Serhan Kelleözü, 8 Nisan’da Adana’da Beyazevler Çamlığı'nda yapılacak ve Guinness Rekorlar Kitabı'na girmesi hedeflenen toplu gitar çalma rekor denemesi için çalışmalarını yoğunlaştırdı. Çanakkale’den Adana’ya gelen Kelleözü, Anka Kuşu Yapım ve Organizasyon firmasının yetkilisi Ersan Işıksoy ile bir görüşme gerçekleştirdi.

ÜNLÜLER ADANA’YA GELECEK

Portakal Çiçeği Karnavalı etkinlikleri kapsamında en az 7 bin kişi ile pek çok ünlü sanatçının katılacağı dünya rekor denemesi şimdiden Türkiye gündemindeki yerini aldı.

Anka Kuşu Yapım ve Organizasyon firmasının yetkilisi Ersan Işıksoy’un rekor denemesinin başarıya ulaşması için başından sonuna kadar büyük gayret gösterdiğini belirten Kelleözü, Portakal Çiçeği Karnavalı'nın fikir babası Ali Haydar Bozkurt’un da kendisini sürekli desteklediğini vurguladı.

Haluk Levent, Yaşar ve Feridun Düzağaç gibi Türkiye’nin en popüler sanatçılarının bu etkinliğe katılacağını kaydeden Serhan Kelleözü, dünyanın pek çok ülkesinden Adana’ya gelecek olan ünlülerin de sürpriz yapacağını ifade etti. Kelleözü, “Al gitarını koş rekora” diyerek tüm dünyaya seslendi.

PORTAKAL ÇİÇEĞİ FESTİVALİ HERKESİN

Rekor denemesinin gerçekleştirileceği Portakal Çiçeği Karnavalı’nın Adana’nın bir markası haline geldiğini belirten Kelleözü, “Toplu gitar çalmanın fikir babası Murat Doğukanlı’dır. Sevgili arkadaşım çocukluk arkadaşım Murat Doğukanlı bu düşünceyi üretti. Çok keyifliydi. Denendi, hatta 2 yıl önce uğraşıldı. Sosyoekonomik durumlardan dolayı bu proje olmadı. Dünyada o kadar şeyler varken, işte sanat şarkı gibi filan neyse anlaşılmadı. Bir baktım bu da hoşuma gitti. Çünkü demir tavında dövülmeliydi. Ali Haydar Bozkurt benim çok sevdiğim arkadaşım, kardeşimdir. Aynı zamanda portakal çiçeği festivalinin her şeyi olan bir insan... ‘Sevgili Ali Haydar, portakal çiçeği karnavalında Guiness Dünya Rekorlar Kitabına girmeyi düşünüyorum, ne diyorsun, dedim. Sağ olsun sonsuz destek verdi. ‘Bu muhteşem bir şey ağabey” dedi. Niye portakal çiçeği karnavalı bünyesinde olmasını istiyordu. Çünkü portakal çiçeği kanavalını Ali Haydar Bozkurt dünyaya getirdi, büyüttü ama Adanalıların. Ne demek Adanalıların, herhangi bir partinin, herhangi bir belediyenin, kadının, erkeğin, yaşlının, gencin değil herkesin. Karnaval onun için çok güzeldir. Ben de Adanalılara mal olmasını çok istediğimden onun için Ali Haydar’a önerdim. Ali Haydar onun için çok mutlu oldu.” diye konuştu

ADANA İÇİN DÜNYA İLE YARIŞACAĞIZ

Bu rekor denemesinde Adana için dünya ile yarışacaklarını vurgulayan Serhan Kelleözü, “Olay aslında Adana’nın değil Türkiye’nin adının dünyaya duyurulmasıdır. Şu anda yarıştığımız Polonya var, İtalya var, Amerika var. Her yıl dünya rekorunu kırmaya çalışıyorlar. Bu yıl “Biz de varız” dedik. Bu rekorun amacına ulaşması Türkiye’nin başarısını dünyaya duyurmak demektir.” diye konuştu

Dünyada insanları ayrıştıracak kadar, birleştirecek de o kadar çok neden olduğunu, bu nedenlerin en başında da müziğin geldiğini söyleyen Kelleözü şunları söyledi: “Ben meşhur olmayı düşünmüyorum. Öyle bir derdim yok. Yani bu pek hoşuma da gitmiyor. Emekliyim, yetiyor zaten. Dünyanın en çok parasını ben kazanıyorum, en kalabalığı da benim. Çünkü hayatın anlamını kıymetini biliyorum kastım oydu yani.” şeklinde konuştu

SEVGİ MESAJI VERECEĞİZ

Ünlü besteci ve sanatçı Serhan Kelleözü şunları söyledi: “Gelelim rekor denemesine. Dünya Rekorlar Denemesini kırmak için en son Polonya işte 6 bin 400 gitar aynı anda işte çalarak. Biz Adana’da en az 7 bin gitarla dünya rekorunu kırmak istiyoruz. Amacımız ne, şöyle bir bakalım Adana’dan Çukurova’ya, Suriye, Irak neyse Kuzey’e, Güney’e Dünyaya bakalım. Yani Adana Türkiye olarak değil insan olarak nasıl söyleyeyim, barut kokuyor yani. Ya da barut demeyeyim sadece, işte ötekileştirme kokuyor. Dostluk, sevgi, kardeşlik dışında her şey kokuyor. Yani Türkiyeliler, Adanalılar hep böyleyiz. Düşünün dünya gitar denemesinde ben çalıyorum yanımda da siz varsınız mesela. Dünya görüşünüzü bilmiyorum ve bilmek zorunda da değilim. Sizi kabul etmek saygı olayıdır. Ya da cinsiyetinizi de bilmiyorum, kadın mı erkek mi, hangi yemekleri seviyorsunuz, hangi takımı tutuyorsunuz. Bizi birlikte tutan bir şey var; sevgi. O mesajı vermek çok önemli. Yani insanları ayrıştıracak o kadar çok neden varken, birleştirecek de çok neden var. O da müziktir, enstrüman çalmaktır. Tüm dünyaya sevgi ve kardeşliği müzikle yaymaktır.”