‘Allah için yaptım’

Neşet KARADAĞ-ÖZEL

ADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da psikolojik tedavi gören 16 yaşındaki D.N.A.’yı papaz büyüsü ile iyileştireceği iddiasıyla elle cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen cinci hoca olarak bilinen 79 yaşındaki hafız Halil İbrahim Tekayak 6 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildi. Cinci hocaya yardım ettiği iddia edilen kızın  yengesi  ise beraat eti.

İddiaya göre, psikolojik rahatsızlığı bulunan D.N.A.’yı , yengesi T T., Yüreğir ilçesi Kazım Karabekir Mahallesi’nde bulunan cinci hoca olarak tanınan Halil İbrahim Tekayak’a götürdü. Tekayak, iddiaya göre, genç kıza, "Bu büyüyü ben bozacağım. Seni yandan görmem lazım. Dua okurken yengen seni soyacak, temiz kıyafetlerini giydirecek” dedi. Tekayak’ın bu sözleri üzerine T. T. yeğeninin üzerindeki kıyafetleri tek tek çıkarttı. Daha sonra cinci hoca, kendi üzerini de çıkartıp genç kızın vücudunun çeşitli yerlerini okşayarak taciz ettikten sonra “Yarın gel, büyüyü bozacağım” dedi.
Genç kızın eve gittikten sonra durumu ailesine anlatması üzerine aile şikayetçi oldu. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Ahlak Büro Amirliği ekipleri büyücü Tekayak’ı yakalayıp tutukladı. Cumhuriyet Savcısı, papaz büyüsü ile cinsel istismar olayı ile ilgili soruşturmasını tamamlayarak cinci hoca ile küçük kızın yengesi T.T. hakkında Adana 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından dava açtı. Her 2 sanığın da 22’şer yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. 

Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaklaşık 7 aydır yargılanan sanıklar karar duruşmasına çıktı. SGK’dan emekli ve aynı zamanda hafız olduğunu belirten Tekayak, “Mağdurun dayısı komşum olur. Kızın annesi N.’yi baygınlık geçirdiği için getirmişti. Yaptığım dualarla iyileşmiş. Aynı rahatsızlığı N.’nin kızının da yaşadığını söyledi. Ben de çocuğu, bir bayan yakını ile birlikte temiz, uzun bir etek ve uzun kollu gömlek ile getirmesini istedim. Bir gün sonra kızı bitkin halde getirdiler. Be odada otururken mağdur benden 4 metre uzakta odanın içinde ve ters istikamette yani kendisini görebileceğim bir yerde yanındaki bayan kızın üzerindeki kıyafetleri tamamen çıkardı. Ben kızın kıyafetlerinin çıkarıldığını görmedim. Zaten o tarafa bakmadım. Getirilen etek ve gömlek giydirildikten sonra  kızın boyunu ip ile ölçtüm.  Bu ipe 41 kez cin süresini okudum. 41 düğüm attım. Bu ipi kızın bel kısmına çıplak teni üzerine bağladım.  Ancak, kesinlikle elim mağdurun tenine değmedi. Okumaları bitirdikten sonra kıyafetlerinin üzerinden ve omuz kısmından ellerine doğru sadece bir kez kızı sıvazladım. Tenine kesinlikle dokunmadım.  Cinsel bölgelerini ellemedim.  İpin 40 gün boyunca açılmaması gerektiğini söyledi.  İpin açılması halinde büyünün tekrar yapılabileceğini, ipin 40 gün sonunda kendiliğinden çözüleceğini anlattım.  Diğer sanık T.’yi çakmak ya da sigara almak için dışarıya göndermedim. Bana 50 TL vermek istediler, almadım. Ben bunu Allah için yaptım” dedi.

Genç kızın yengesi olan sanık T.T. ise, önce kız ile içeri kızın annesinin girdiğini söyledi. Kızın annesi N.’nin psikolojik olarak rahatsızlanması üzerine odaya kendisinin girdiğini ifade eden T.T., “Mağdurun üzerindeki bütün  kıyafetleri ve iç çamaşırları dahi çıkardım. Getirdiğimiz gömlek ve eteği ben giydirdim. Halil İbrahim, pamuk ipliğinde bir şeye 41 düğüm attı ve Arapça bir şeyler söyledi.  Ne okuduğunu ben anlamadım. Düğümlü ipi mağdurun beline bağlayacağını söyledi.  Giydirilen kıyafet üzerinden sadece sırt ve omuz kısımlarını sıvazlayarak bir şeyler okuyup üflüyordu. Dokunması tahminen 1 dakika sürmüştür.  Halil İbrahim’in mağdurun çıplak tenine, cinsel bölgelerine dokunduğunu ben görmedim. Çakmak istedi, dışarı çıkıp getirdim. Halil İbrahim, papaz büyüsünün kuvvetli bir büyü olduğunu, bu büyünün bir bayanla hocanın cinsel ilişkiye girmesinden dolayı yapıldığını söyledi. Mağdur böyle bir şey yapamayacağını söyledi. Daha sonra çıkıp gittik” dedi.

D.H.A. ise psikolog eşliğinde verdiği ifadede cinci hocanın kendisine nasıl cinsel istismarda bulunduğunu savcılık ifadesinde ayrıntılarıyla anlattığını söyledi. D.H.A., “Ben bu olayı tekrar anlatıp üzülmek istemiyorum” dedi.

Son sözü sorulan sanık Tekayak, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Kötü niyetim olsaydı kız benim yanımda bulunduğu sırada özellikle yanında bir refakatçının olmasına izin vermezdim” diyerek beraatini istedi.

Mahkeme heyeti, hafız Tekayak’ı ‘Cinsel istismar’ suçundan önce 8 yıl hapis cezasına mahkum etti. Daha sonra, sabıkasız olması ve cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri de dikkate alınarak cezası 6 yıl 8 aya indirildi. Ayrıca, tutuklulukta geçirdiği süre gözönünde bulundurularak tahliye edildi.