Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, kuraklık ve su krizine Meclis'te dikkat çekerek AKP iktidarını ulusal seferberlik ilan etmeye çağırdı. Kişi başına düşen 1300 metreküp su seviyesi ile Türkiye'nin su fakiri olduğunu vurgulayan Barut, "Bu durum sürerse ve artan nüfus da bu şekilde giderse bu oran bin metreküpün altına düşecek ki bu da su kıtlığı çeken ülkeler kategorisine bizi sokacak" dedi.
"SU EN TEMEL GEREKSİNİM"
Meclis'te kuraklıkla ilgili önerge üzerine CHP Grubu adına söz alarak kürsüye çıkan Ayhan Barut, "Ülkemizde maalesef, tarım sektörü ve çiftçilerimiz her yıl daha da artan sorunlarla boğuşuyor. Bu sorunların başında kuraklık, artan maliyetler, ürünlerin para etmemesi, çiftçinin örgütsüzlüğü ve iktidarın çözüm üretmeyişi geliyor. Su, yaşam için de tarım için de en temel gereksinimdir. Şu anda çiftçilerimizin en büyük sorunlarının başında ürünlerini susuzluktan dolayı sulayamaması gelmektedir" diye konuştu.
"TÜRKİYE NE YAZIK Kİ SU FAKİRİDİR"
Türkiye'nin sanılanın aksine su zengini olmadığını dile getiren Barut, "Ülkemiz, aslında sanılanın aksine su zengini ülke değildir. Artan nüfusu ve yanlış su kullanımı nedeniyle Türkiye ne yazık ki su fakiridir. Resmi verilere göre Türkiye'de kişi başına düşen yıllık su miktarı 1300 metreküptür. Eğer böyle devam ederse, artan nüfus da bu şekilde giderse bu oran bin metreküpün altına düşecek ki bu da su kıtlığı çeken ülkeler kategorisine bizi sokacaktır" şeklinde konuştu.
"ANA ÜRÜNLERE DAHİ SU VERİLMİYOR"
Türkiye'de mevcut su potansiyelinin yüzde 75'inin tarımda kullanıldığını aktaran Barut, konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Tarımda 'Salma sulama' denilen yani vahşi sulama, açık kanallar, dereler, arklar ve kanaletler nedeniyle, su varlığımızın yarısını buharlaşma, sızıntı ve bozukluklar nedeniyle kaybediyoruz. Etkisi iyice artan küresel ısınma, yetersiz yağış ve iklim krizi bu sorunları da aslında daha da büyütüyor. Çiftçilerimiz su konusunda şu anda çok büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Son dönemlerde çiftçilerimiz zaten zirai don, kuraklık, dolu, aşırı yağışlardan dolayı perişan oldu; artan maliyet yükünü ve ürünlerin para etmeyişini de anlatmaya kelimeler yetmez. Son on günde fiyatları yüzde 30 artan mazot ve yüzde 50 artan gübredeki, çiftçinin en temel girdileri olan mazot ve gübredeki bu artışlar maalesef çiftçimizin ocağını söndürmüş durumda. Tüm bunlara rağmen, alın teriyle üretmeye çalışan çiftçilerimiz bir de ülkenin her yerinde su krizine bağlı olarak oldukça zor günler yaşıyor. Her zoru aşıp üretmek isteyen emektar çiftçilerimize su kısıtı, rotasyon ve düzenleme gibi adlarla su verilemiyor. Çoğu bölgede, buna Adana da dahil olmak üzere, Sulama Birlikleri aracılığıyla mesajlar atılıyor, ikinci ürün ekilişlerine su verilmeyeceği açık açık belirtiliyor. Bırakın ikinci ürünü, şu anda ana ürünlere dahi su verilmiyor, çiftçiler isyanda, telefonlarımız susmuyor. Böyle giderse çiftçilerimizin ürünleri yanacak. Peki, bunların zararlarını kim karşılayacak?"
ÖNERİLERİNİ SIRALADI
Yaşanan sorunlarla ilgili çözüm önerilerini sıralayan Barut, "Birincisi, acilen ulusal seferberlik ilan edilmelidir; ikincisi, su kaynakları korunmalı ve yasal önlemler alınmalı; üçüncüsü, kuraklığa dayanıklı ürün ekimi teşvik edilmelidir; dördüncüsü, acilen kapalı basınçlı sulama sistemine geçilmelidir. Salma suyla tarla sulayan çiftçilerimize ceza kesiliyor şu anda; oysaki devlet bu kapalı basınçlı sulama sistemini getirse ve çiftçiye destek verse herkes bu sistemi kullanacak ve susuzluk sorunu da bitecek. Su olmazsa yaşam olmaz" açıklamasında bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: