Neşet KARADAĞ
ADANA (GÜNAYDIN) - Adana'nın Sarıçam ilçesinde vinç sepetinden düşen 6 işçiden 5'inin yaşamını yitirmesi, birinin de yaralanmasıyla ilgili iki müteahhit firma sorumlusu ve vinç operatörü hakkında 15'er yıl hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edilirken, ölümden dönen işçilerden Halil Arslan, kendilerine iş güvenliği ile ilgili ekipman verilmediğini belirterek, “Emniyet kemeri ve baret istedik Abdurrahman ‘kalmadı’ diyerek vermedi” dedi.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikada 20 Temmuz 2017'de çatıdaki onarım işi için vinç sepetine bindirilen 6 işçiden Emrah Arslan, Faruk Kaya, Fehmi Kaya, Murat Gümüş ve Mustafa Gümüş vinç halatının kopması sonucu düşüp hayatını kaybetti. Halil Arslan ise yaralandı. 5 işçinin ölümü, bir işçinin yaralanmasıyla ilgili Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ikinci celse duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuksuz sanıklardan vinç operatörü Ufuk Pelik ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Tutuksuz diğer sanık firma yetkilisi Abdurrahman Eraşık ve firma sorumlusu Huda Toktanış ise gelmedi. İş kazasında ölümden kurtulan Halil Aslan’ın Şanlıurfa Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) salonunda olayla ilgili ifadesi alındı. Kazadan önce olay yerinde başka bir vinçle iş yaptıklarını, olay günü ise eski bir vinçle çalıştıklarını belirten Aslan, kazanın olduğu vince binmeden önce kendilerine herhangi bir iş güvenliği ile ilgili ekipman verilmediğini söyledi. İş yerinden emniyet kemeri, baret gibi aletler istediklerini ifade eden Aslan, “Ancak sanıklardan Abdurrahman ‘kalmadı’ diyerek vermedi” dedi. Aslan, 5 arkadaşının nasıl öldüğünü de şöyle anlattı:
“Olayın olduğu gün vince önce ikişer ikişer binmek suretiyle yukarı çıktık. Bunun nedeni de yukarı çıkarken yanımızdaki malzemeleri de yükleyip çıkıyorduk. Çünkü malzemeler ağırlık yapıyordu. O yüzden hepimiz vince binmemiştik. Öğlen vakti yanılmıyorsam işi bitirmiştik. Yukarıdan aşağıya inecektik. Hepimiz birlikte vince bindik. Daha sonrasında aşağıya düştük. Daha sonra duyduğum kadarıyla vincin halatının koptuğu belirtilmiş ancak vinçte herhangi bir halat yoktu. İçine bindiğimiz sepet kısmının kancaları bulunmaktaydı. Bu kancalardan mı koptu bilmiyorum. Düştüğümüz yer 12 metreydi. Düştüğümüz esnada vinç operatörü bizi görmekteydi, ayrıca birlikte vince bindiğimiz de de bizi görmüştür.”
Mahkeme savcısının sorusu üzerine Aslan, vincin eski olduğunu, ağırlığı kaldırmadığını, çalıştıkları yerde iş güvenliği uzmanı bulunmadığını, kendilerine her hangi bir uyarı ve ikazda yapılmadığını belirtti.
Müşteki Aslan’ın iddiaları üzerine söz alan sanık vinç operatörü Pelik, kullanmış olduğu vincen 30 ton kapasiteli olduğunu, bir gün önce olay yerinde çalışan vincin ise 120 ton kapasiteli olduğunu belirterek, “Bu 120 ton kapasiteli vinç benim çalıştığım firmaya ait değildir. Kendilerini nasıl çalışacağım konusunda uyarmıştım. Vincin içinde bir kişi olacak şekilde çalışma yapabileceğimi, ikişer ikişer çalışanları vinç sepetine bindirebileceğimi söyledim” dedi.
Bazı müştekilerin avukatları, sanıkların tutuklanmalarını istedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanmalarına yönelik talebi red ederken, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: