Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Özekici, geçen yıl yaşanan kuraklığın aksine bu yıl yağışların barajları doldurduğunu ancak asıl sorunun yağışın bolluğundan dolayı kuraklığın unutulması olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Bülent Özekici, yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklığa dikkat çekerek, bu yıl yağışların bol olmasının yalancı mutluluğu da beraberinde getirdiğini ifade etti. Özekici, “En büyük sorun bu yıl yağışın bol olması. Belki buna inanmayacaksınız. Ebetteki yağışın bol olması ülkeye bereket getirir ve çok büyük bir zenginliktir. Keşke her yıl böyle geçse ama yağışın bol olması bu sene sorun. Çünkü bu yağışlar bizi yalancı bir mutluluğa, saadet zincirine yöneltti. Yağış bol olunca biz yine önceki yıllarda çektiğimiz kuraklıkları bir anda unuttuk. Bunun ilelebet süreceğini düşündük. Kuraklıkla alakalı almamız gereken önlemleri hiç kimse konuşmuyor ve önlem almıyor. Bence sorun burada. Bu sene yağışlı geçebilir ama önümüzdeki 5 yılın kurak geçmeyeceğini nereden bilebiliriz? Onun için elbette yağışlı geçmesi çok iyi keşke her sene böyle geçse ama böyle bir şey yok. Bu bir hayal, bu nedenle almamız gereken önlemleri konuşmaz ve yapmaz olduk. Bir an önce kendimize çeki düzen verip geçen seneki o panik halimizi hatırlayıp bunun tekrar olabileceğini düşünüp önlemler almaya başlamamız gerekiyor” dedi.
“TEMBELLİK VE REHAVET İÇİNDEYİZ”
Yağışların bol olmasıyla tembellik ve rehavet içinde olunduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Özekici, suyun en büyük bölümü olan yüzde 75’ini tarımsal sulamada kullanıldığına dikkat çekerek, kapalı sulama sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Özekici yapılması gerekenlerle ilgili şunları söyledi:
“Bu sene yan gelip yatıyoruz. Çok ciddi bir sorun, tembellik ve rehavet içindeyiz. Bunu bizim aşmamız lazım. Suyun en büyük bölümü tarımsal sulama kullanıyor. Dünya nüfusu ve bizim nüfusumuz artıkça bu böyle devam edecek. Biz hala en büyük su kaybı olan açık kanal sulama sistemini sürdürüyoruz. Kapalı sulama sistemine derhal geçmemiz lazım. Kentlerde inanılmaz su kayıpları var. Bunların yeniden gözden geçirilmesi lazım. Sanayinin kendine çeki düzen vermesi lazım. Suyu ziyan etmememiz lazım, ama biz yağmur yağdı diye her şeyi unuttuk. Durumumuz çok ama çok iyi bu yıl. Mutluluk verici. Şu anda İstanbul’daki barajlar dahi yüzde 96 ila yüzde 100 arasında dolu. Şimdi asıl önemli olan karın yavaş yavaş erimesi, yer altı kaynaklarıyla beslenmesi ve yüzey akışa geçip barajları doldurması. Demek ki bu sene su sıkıntısı çekmeyeceğiz. Ama gelecek seneye ne yapacağız?”
Türkiye’nin su kaynaklarının sadece yüzde 38 ila yüzde 40’ını kullandığına dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Özekici, yüzde 60 oranındaki su kaynaklarının ise hala geliştirilmediğini, birçok yerde su depolama yapılarının bulunmadığını kaydetti.
Ulusal enerji kaynağı olan hidroelektrik enerjinin üretilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Özekici, bu seneki yağış durumunun iyi olmasının hiçbir şey ifade etmediğini söyleyerek, durumu “sahte bir sevinç, sahte bir saadet zinciri” olarak yorumladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: