Neşet KARADAĞ-ÖZEL
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da Fettullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında ‘örgüt üyesi olmak’ suçlarından dava açılan 16’sı tutuklu 25 polis memuru yargılanmaya başladı. Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada meslekten ihraç edilen tutuklu eski polisler, Metin Atçıoğlu, Serhat Özkan, Sedat Ural, Aydın Kurtuluş, Veysel Özkıraç, Mehmet Emin Tozcuer, İbrahim Celalettin Yılmaz, Ahmet Ünsal, Çağatay Aydın, Muammer Polat, Adnan Elitaş, Yasin Ecevit, Sedat Şaybak, Ramazan Çetinkaya, Cesur Topal, Hasan Saldalı tutuksuz sanıklar Abdullah Toçueri, Coşkun Küçük, Bengü Topal, Ömer Yakar, Necati Üste, Ümit Pişkin ve Metehan Oğuz hazır bulundu. Hakkında yakalama kararı bulunan Muhammet Emin Körkün ve tutuksuz Ahmet Çetin ise duruşmaya gelmedi. İddianamenin kabul edildiği belirtilip sanık polislerin savunmalarına geçildi.
Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada SEGBİS sistemiyle savunmaları alınan polis memurları Serhat Özkan, Muammer Polat, Sedat Ural, Çağatay Aydın, Ramazan Çetinkaya, Veysel Özkıraç, Sedat Şaybak, Emin Tozcuer, Yasin Ecevit, Celalettin Yılmaz, Cesur Topal, Aydın Kurtuluş, Metin Atçıoğlu, Adnan Elitaş, Hasan Saldallı, Ahmet Ünsal, Bylock kullanmadıklarını söyledi.
20 yıl boyunca terörle mücadele kapsamında çalıştığını belirten Ural, “15 Temmuz gecesi görevimin başındaydım, gerekli techizatlarla tedbir almıştık, ancak bunlara rağmen FETÖ üyesi olarak yargılanıyorum ve bundan da hicap duyuyorum” dedi.
‘BEN TERÖRİST DEĞİLİM’
“Ben terörist değilim” diyen Topal ise,”Ben bu vatana yıllarca tüm terör örgütlerine karşı vatan millet aşkı ile mücadele ettim, canımı hiçe sayacak şekilde görev yaptım. Tüm bu emeklerime karşı şuanda huzurunuzda terör örgütü üyesi olarak yargılanmaktayım ve bundan utanıyorum. Örgüt üyesi değilim, olduğumu varsaysak bile 15 Temmuz gecesi görevimin başına gelmezdim, bu durum bile terör örgütü üyesi olmadığımı gösterir, örgüte ait herhangi bir yapıya gitmedim” diyerek kendini savundu.
Atçıoğlu da, evinde bulunan Fethullah Gülen’e ait vaaz CD’sini bir arkadaşının kendisine hediye ettiğini söyledi.
‘BAŞARILI BİR POLİSİM’
Polis memuru Ünsal da, Adana'da çalıştığı yerlerin terörle mücadele kapsamında olan yerler olduğunu belirterek, “Ben örgütün mensuplarının çalıştığı yerlerde çalışmadım, meslek hayatım boyunca çeşitli takdir, teşekkür, tahtif ve başarı belgesi aldım, tüm sicil notlarım 5 ve pekiyidir, hakkımda herhangi bir adli ve idari soruşturma olmamıştır, üzerime atılı suçları kesinlikle kabul etmiyorum, bu örgütün üyeleriyle hiçbir bağlantım olmamıştır” dedi.
‘AİLEMİZİ İHMAL EDEREK GÖREVİMİZİ YAPTIK’
Serhat Özkan da, örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmedi. Özkan, “Bu zamana dek ailemizi dahi ihmal ederek yoğun bir mesai altında görevimi doğru yapmaya çalıştım, iddia edilen örgütle herhangi bir bağım kesinlikle yoktur, meydana gelen darbe girişimi tarihinde izindeydim, çağrı üzerine hemen gelip görevime başladım” dedi.
‘ASKERİYENİN KARŞISINDA SAVUNMAYA GEÇMİŞTİK’
10 yıl boyunca Bomba Şube’de çalıştığını belirten Ömer Yakar ise 15 Temmuz gecesi arkadaşlarıyla silahlarını alarak kendilerinden 100 metre uzaklıktaki askeriyenin hareketlenmesini beklediklerini söyledi. Yakar, “Savunmaya geçmiştik, belki de şehit ya da kahraman olacaktım. Coşkun Küçük bana dua amaçlı proğram yüklemişti, bu proğramın Bylock olup olmadığını bilmiyorum” dedi.
‘6 ARKADAŞIM ŞEHİT OLDU’
Bomba uzmanı Ümit Pişkin de meslekten ihraç olduktan 10 gün sonra Başbakanlıktan kendisine teşekkür mektubu gönderildiğini söyledi. Teşekkür mektubunu mahkemeye sunan Pişkin, “Hain terör örgütü üyesi olsaydım, bu mektubu almazdım, isnat edilen Bylock programını yüklemedim, ben terör örgütü üyesi değilim, bomba uzmanı olarak görev yaptım, terörle mücadele kapsamında çalıştık, 6 arkadaşım şehit oldu” dedi.
‘DUA MESAJI GÖNDERDİM’
Abdullah Topçueri de, Bylock kullanmadığını, eşinin kanser olduğunu belirtip beraatini istedi. Coşkun Küçük ise 23 yıllık polis memuru olduğunu sadece SMS ve Whatsapp üzerinden dua mesajları gönderdiğini söyledi.
‘BYLOCK ÇIKAN HATTI KISIM KULLANIYORDU’
“Bu suçla yargılanmaktan utanç duyuyorum” diyen Necati Üste ise, çocuklarının yapıya ait dershaneye gittiğini, Bylock programının kullanıcısı olduğu bildirilen hattı ise üniversite öğrencisi olan kızının kullandığını söyledi. Üste, “Ancak kızım da bu programı kullanmadığını söylemiştir. Bank Asya'da 2000 yıllarında kart ücreti olmadığı için bir hesap açmıştım. Ancak, örgüte destek amaçlı bir yatırımım söz konusu değildi. Eşimle ilgili Bank Asya'da hesap vardı, onunla ilgili Ankara Başmüfettişliği'nden tahkikat geldi. Eşimin hesabındaki toplam 2.700 TL civarındaki para TMSF'nin talimatı ile tarafımıza ödenmiştir, usulsüz yatırılan bir para olsaydı iade edilmezdi” dedi. Bengü Topal da, Bylock proğramını kullanmıdığını, kızını gazi kontenjanından devlete geçtiği için örgütün okuluna gönderdiğini, 2012’de de 2 çocuklarına Bank Asya’da bireysel emeklilik hesabı açtığını, örgütün talimatıyla bu bankaya para yatırmadığını söyledi.
TUTUKLULUKLARININ DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, tutuklu polislerin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Sanık polis Muhammet Emin Körkün hakkında çıkartılan yakalama emrinin devamı ile tutuksuz sanık Ahmet Çetin’in talimatla ifadelerinin alınması kararlaştırılıp duruşma, İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılarak sanıkların her birinin ayrı ayrı Bylock kaç kez ve hangi tarihlerde girdiklerinin araştırılması, ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü'nce Bylock uygulamasının, kişinin mail hesabının veya telefonun imei numarasının uzaktan hacklenmesi suretiyle, başkaları tarafından, telefona yüklenmesinin, telefonda hiç kullanılmadığı halde kullanılmış gibi gösterilmesinin mümkün olup olmadığının sorulması için ertelendi.
Yorumlar
Kalan Karakter: