Çanakkale'den geri dönmeyi hiç düşünmeyen 'yiğitlerin' öyküsü

MUSTAFA ÖZKE
 
ADANA (GÜNAYDIN) – Çoğu Adanalı, 'Adanalıyık Allah'ın Adamıyık' der ama onun gerçekte ne manaya geldiğini bilmez. Söz konusu yiğitlik oldu mu Adanalılar bu sözü çok sık söyler ve bu bereketli topraklarda yetişen insanların vatanı ve milleti için her şeyi yapabileceğini vurgular. Bir anlamda Adanalıların vatan ve millet sevgisinin en bariz örneklerinden biridir bu söz.
Bu gerçekten yola çıkarak araştırmalarına başlayan yazar İbrahim Burak Şentürk, Adana Bayırı ile Mersin Deresi'nin tarihteki yerinin çok önemli olduğu bilgilerine ulaşıyor. Çünkü Adana'dan giden 843 asker ile Mersin'den giden 1280 asker bir daha geri dönmüyor. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale savaşlarında canını bu bölgeden gelen insanlara emanet ediyor. Bunun üzerine yazar Şentürk, beş yıllık araştırmalarının ardından Çanakkale'den geri dönmeyi hiç düşünmeyen yiğitlerin öyküsünü kaleme alıyor.
 
KİTABIN İNGİLİZCE BASKISI YAPILIYOR
 
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nde oturup konuştuğumuz araştırmacı - yazar Şentürk, 115 yıllık 'Adanalıyık Allah'ın Adamıyık" sloganının doğduğu, Adana ve Mersin bölgesinden bir daha asla dönmeyi düşünmeyen yiğitleri anlatırken duygulanıyor.
İlk baskısı 10 günde tükenen ve ikinci üçüncü baskı yapma safhasına geçen kitabın Londra’da da okunması için bir çalışma yaptığını anlatan Şentürk, kitabın bu yıl içerisinde İngilizce baskısının yapılacağını ve bu konuda İngilizce yayın yapan bir yayın evi ile anlaşma sağlandığını dile getiriyor.
Romanıyla belgesel ve sinema filmi hedefi olan İbrahim Burak Şentürk, Çanakkale'de şehir ismi ile anılan tek yer olan ‘Adana Bayırı’nda Gazi Mustafa Kemal'in emri ile birbirlerinden ayrılmayan Adanalı kahramanların hikayesini beyaz perdede görmeyi çok arzuladığını ifade etti.
 
"BUNLAR TANRI'NIN ADAMI OLMALI"
 
Yazar İbrahim Burak Şentürk, 'Adanalıyık Allah'ın Adamıyık" sloganının doğuşunu ise şöyle anlattı: “Yoğun çarpışmalarda düşman güçlerine kök söktüren Adanalı'lar birbirlerini tanımak ve en az zaiyatı verebilmek için kollarına ve siperlerine mavi bir bant takmışlardı.. Adanalılar geceleri düşman siperlerine ani saldırılar düzenliyor ve geri çekiliyorlardı.. Bu savaş taktiği neticesinde olası yaralı ve ölülerini kollarındaki bantlardan tanıyor ve kendi siperlerine götürüyorlardı. Çok büyük zayiatlar veren, geceleri birileri ile savaşan ancak gündüz olduğunda hiç kimseyi göremeyen İngiliz ve Anzak güçleri büyük bir korkuya kapıldılar ve nihayetinde konu, İngiliz moral subayı olan Hıristiyan din adamına intikal etti. Moral subayı rahip konuyu dinleyince 'Eğer anlattığınız gibi ise bunlar (Adanalılar) Tanrının adamları olmalı' diyerek doğa üstü güçlerle savaştıklarını ifade etti...  O gün Çanakkale savaşlarında bir şehre verilebilecek en büyük unvan verilmişti. O günden bu yana 'Tanrının adamları' sözü günümüze "Adanalıyık Allah'ın Adamıyık" olarak geldi ve halende böyle devam etmekte..”