HAYDAR ŞENGÜL-ÖZEL
ADANA(GÜNAYDIN)- Tarsus'ta 2008 yılında Çatalburun–1 ismi ile yapılan operasyonla haklarında, "Suç işlemek amacıyla örgütü kurmak, Kurulan örgüte üye olmak, Suçluyu kayırma, Kasten öldürme, Kasten öldürmeye teşebbüs, Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlarından 1 ile 24 yıl arasında hapis cezaları verilen aralarında dönemin MHP Tarsus ve Mersin il başkanları ile Tarsus’un sayılı iş adamlarının da bulunduğu 82 kişinin FETÖ’ye himmet adı altında yardımda bulunmadıkları iddiasıyla paralel suç örgütü tarafından bir komploya kurban gittikleri iddia edildi.
İhraç edilen hâkimlerin dosyayı detaylı incelemeyip sanıklara kasıtlı olarak ceza verdiğini iddia eden bazı sanıkların avukatları Av. Osman Aydoğan ve Av. Gül Öztürk, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuru yapmaya hazırlanıyor. Avukatlar, ellerindeki bilgi ve belgelere dayanarak dosyanın yargılamanın iadesi ile tekrar açılacağı ve bu dosya ile ilgili tahliyelerin başlayacağı konusunda iddialı olduklarını belirttiler. Adana Barosu avukatlarından Av. Osman Aydoğan ve Av. Gül Öztürk’ün açıklamalarına göre, müvekkillerinin gözaltına alındıkları dönemde haklarında işlem yapan polislerin şimdilik 4'ü, 1 komiser ve 1 emniyet amiri FETÖ terör örgüt üyeliğinden ve paralelden açığa alındı. Çatalburun - 1 ve Çatalburun - 2 operasyonlarını yapma emrini veren ve usulsüz dinlemeyle delil toplamaya başlayan dönemin Tarsus Emniyet Müdürü Y.A., paralel terör örgütüne üye olmaktan dolayı şu anda tutuklu bulunuyor. Soruşturmayı yürüten ve iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcılarından M.D., Adana'da MİT TIR’larını durduran savcı, yargılamalarını yapan 7. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hakim Z.K. ise, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın böcek skandalı ile ilgili kararda muhalefet şerhi koyan hakim, yine aynı mahkemede hakim üye M.U. ve diğer üye İ.Y. aynı mahkemenin savcısı A.Y.’nin HSYK’nın 2016/426 sayılı Kararnamesi ile meslekten ihraç edildiği belirtildi.
"PARALELİN KUMPASINA KURBAN GİTTİLER!"
Av. Aydoğan ve Av. Öztürk, davayla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
"8 yıldır süren yargılamanın başından beri adı konulmamış bir gücün devletin anayasal düzenini bozmaya mahsus yapılanmalar içinde olduğunu müvekkillerimin usulsüz dinlemelerle var olan bir örgütün içine dahil edilerek, diğer sanıklarla aynı cezaların verilmesi ve müvekkillerimin bu yapılanmanın mağduru olduğunu belirtiyorduk. Dinleme kayıtları tek başına delil değildir, hele ki usulsüz olarak şu an dinleme yapanların, o dönemde KOM şubede çalışan ve ev araması yapan polislerin dahi FETÖ üyeliğinden ihraç edilmeleri manidardır.
Bugün ismi zikredilen FETÖ ile ilgili ilişkilendirilen kişilerin, bu dosyada imzası bulunan kişiler olduğu ortaya çıkınca o zamanki savunmalarımızı kanıtlamak için her şey daha belirgin bir hal aldı. 8 yıldır bu dosyadaki bir takım belgelere ulaşamıyorduk. Ulaşamadığımız dosyadaki bazı belgelere yeni ulaşmaya başladık."
Av.Aydoğan ve Av.Öztürk, müvekkillerinin paralelin kumpasına kurban gittiklerini ve bu olaylar karşısında yargılamanın iadesi için çalışmalara başladıklarını ve en kısa sürede yargıya başvuracaklarını belirtti.
Her iki avukat da, "O dönem şikâyetçi ve davacı olanlar FETÖ olayından sonra kendilerine güven geldiğini söyleyerek suçlamalarla ilgili ifadelerini inkâr ediyorlar. O dönemde dosyada davacı olarak görünen kişiler dahi şantaja maruz kaldıklarını söylüyor ve sanıkları suçlamalarla ilgili ifadelerini inkâr ediyor. Şikayetçilere bu belgeleri imzalamadıkları takdirde sanık olacakları söylenerek tehdit edildiklerini iddia ediyorlar. Buna ilişkin belgeler avukatlarda Cumhuriyet Başsavcılığı’nda mevcuttur” dedi. Davacılardan dönemin Milletvekili Adayı C.T., mahkemede; “Orada benim ifademi alan polisler, bu örgütün başı olan kişi aleyhine suç atfetmezsen seni sanık yapacağız, diye tehdit ettiler' açıklamasını yapmıştır. Bu da organizasyonun ne kadar büyük olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" demişti..
Bize kumpas kuruldu’
Yine suçsuzlukları ispat edilen zanlılar bu kez kendilerine bir komplo düzenlendiğini belgelerle ortaya koyarak savcılığa dilekçe vermeye başladı. Zanlılardan dönemin MHP Tarsus İlçe Başkanı F.Y., Tarsus Cumhuriyet Savcılığı'na dilekçe vererek paralel terör örgütü yandaşları tarafından kurulan bir kumpasla kendisi ve birçok arkadaşının uzun süre haksız yere yargılandıklarını sorumluların tespit edilerek cezalandırılmalarını istedi.
Öte yandan, davanın zanlılarından M.A. ise açıklamasında, "Dönemin emniyet Müdürü Y.A. Tarsus'ta paralelin 'Himmet' toplantıları adı altında etkinliklerine izin veren ve bizzat katılan kişidir. Bu toplantıların fotoğrafları sosyal paylaşım sitelerinde günlerce yayınlandı. Bu toplantı fotoğraflarına bakıldığında operasyonu yapan ve ihraç edilen polislerin de o himmet toplantılarında olduğu açıkça gözükecektir. Bu bilgiler dahi yargılanan zanlıların paralelin bir oyununa getirildiğini ortaya koyar" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: