Neşet KARADAĞ-Özel
Adana'da kendisini hamileyken bile dövüp, fuhuş yaptırmak istediğini iddia ettiği 33 yaşındaki eşi Hasan Karabulut'u tabancayla öldüren 22 yaşındaki Çilem Karabulut hakkında dava açıldı. Cumhuriyet Savcısı, Çilem için ‘haksız tahrik’ indirimi isterken, mahkemeden de Çilem’in ‘o an yaşadığı heyecan, korku ve talaşının’ göz önüne alınarak ‘Meşru savunmadan’ ceza verilmemesinin düşünülmesini de talep etti.
Çilem Karabulut, 7 yıl önce mahalleden tanıştığı Hasan Karabulut ile uzun süre aşk hayatı yaşadı. Yaklaşık 2.5 yıl önce de evlendiler. Evlilikten sonra, iddiaya göre, Karabulut kıskançlık yüzünden eşine şiddet uygulamaya başladı. 9 aylık kızı M.S.'ye hamileyken de dövülen Çilem, defalarca eşini polise ve savcılığa şikayet etti. Kocası hakkında 6 kez uzaklaştırma cezası ile 9 ay hapis cezası verildi. Boşanma davası da açtı. Yakınlarının araya girmesi ve eşini sevmesi üzerine Çilem, tekrar eşi ile barıştı.
8 Temmuz 2015’te Hasan Karabulut, geldiği evde Çilem'e, bir bavul uzatıp, "Doldur, seni Antalya'ya götürüp geneleve satacağım" dedi. Bunun üzerine çıkan tartışma sırasında Çilem, yastığın altındaki tabancayı aldı, 6 kurşunla eşini öldürdükten sonra bebeğini alarak kaçtı.
DAVA AÇILDI
Polise teslim olup tutuklanan Çilem hakkındaki soruşturma tamamlanıp Adana 10.Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Yakın akrabayı öldürme’ suçundan dava açıldı. Mahkeme, yaptığı inceleme sonunda iddianameyi kabul etti.
‘CEZA VERİLMEMESİ DÜŞÜNÜLEBİLİR’
İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı, yasaya göre eşini öldürdüğü için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Çilem’in uzun süredir uğradığı şiddet yüzünden ‘haksız tahrik’ indiriminden faydalandırılmasını talep etti. Savcı, ayrıca, “Çilem Karabulut’un uzun süredir uğradığı haksız saldırılar sonucu yaşadığı çaresizlik, elem, Hasan Karabulut’un suç işleme konusundaki cüretkarlığı, polis memurlarına karşı bile suç işlemekte tereddüt göstermemesi ve bunun da Çilem Karabulut’ta doğurduğu endişe ve olay günü de yine şiddete maruz kalması göz önüne alındığında kendisine haksız bir saldırıdan kurtarma amaçlı eylemini gerçekleştirmiştir”diyerek bu nedenle yargılama sonunda Çilem’e TCK’nın 27. Maddesinde yer alan ‘meşru müdafaa’ maddesinin de göz önünde bulundurularak ceza verilmemesinin de uygulanmasının düşünülmesini istedi.
Önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlayacak olan Çilem, eşini nasıl öldürdüğünü şöyle anlatmıştı:
‘ÖLDÜĞÜNÜ BİLE ANLAMADIM’
“Sabah eve geldiğinde bana ‘bavullarını hazırla, Antalya’ya gideceğiz, orda fuhuş yapacaksın’ dedi. İtiraz edince vurdu, düşürdü. Ondan kurtulmaya, ayağa kalkmaya çalışırken elim tutunduğum yatakta, yastığın altındaki demire değdi. O anda silahı nasıl aldım, nasıl vurdum hatırlamıyorum. O silah o anda patlamasaydı, kesinlikle ben oradan sağ çıkamayacaktım. Ben aslında onun yaralandığını, öldüğünü bile anlamadım. Halen arkamdan geldiğini sanıyordum, korkumdan kapıyı üzerine kilitleyip kızımı alıp kaçtım. Öldüğünü öğrenince kendim gidip teslim oldum.”
Yorumlar
Kalan Karakter: