EMEK KOMİSYONCULARININ ŞANTAJI
Çiftçiler, ihracatçılar ve işçiler sömürülürken şiddet, tehdit ve şantajla üretim engelleniyor. Kriz, son olarak 1978’de görülen olayları hatırlatıyor.
Çukurova’da tarımsal üretim ve ihracat, bazı emek tüccarı komisyoncuların şantaj ve tehditleri nedeniyle büyük bir kriz yaşıyor. İşçileri, çiftçileri ve ihracatçıları sömürdüğü öne sürülen bu kişiler, şiddet, cebir ve şantajla hem tarıma hem de ülke ekonomisine ağır darbe vuruyor.
Çiftçilere ve ihracatçılara işçi temin eden komisyoncuların işçi yevmiyelerinden yüzde 10 kesinti yaptığı; BAZI ELÇİLERİN AYLIK GELİRLERİNİN MİLYON LİRA'ları bulduğu ifade ediliyor. Ancak bu kazançla yetinmeyen bazı elçilerin, 1 Ocak 2025 – 31 Aralık 2025 tarihleri arasında geçerli olan protokolü ihlal ederek gelirlerini artırmak için grev başlattığı belirtiliyor.
Grev nedeniyle Çukurova’da ihracatçı firmaların paketleme fabrikalarının çalışmadığı, ihracatın kısıtlandığı ve bir yıl boyunca büyük emek, masraf ve risk ile üretilen tarım ürünlerinin tarlalarda ve bahçelerde toplanmadan kaldığı bildirildi. Grevi haksız bulan ve işine gitmek isteyen işçilerin ve elçilerin ise silah, sopa ve tehditlerle engellendiği iddia edildi. Grevi haksız bulan, işe giderek ekmeğini kazanmak isteyen işçi ve elçiler korkudan bu durumu yetkililere bildiremediği iddia edildi. Bölgedeki üreticiler, bu tür olayların en son 1978 yılında yaşandığını hatırlatarak durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Çiftçiler ve ihracatçılar, ekonomik ve iklimsel zorluklarla ayakta kalmaya çalışırken, bazı işçi tüccarlarının Mercedes, Audi gibi lüks araçlarla tarlalara geldiğini, kendilerinin ise mağduriyet yaşadığını dile getiriyor. Tarımsal üretimin ve ihracatın adeta bir avuç komisyoncunun kıskacına bırakıldığını söyleyen çiftçiler, yaşananları “ülke tarımının, ticaret ve ihracatının tutsak edilmesi” olarak nitelendiriyor.
Sektör temsilcileri, zarar telafi edilemez boyuta ulaşmadan, hükümetin ve devletin acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor. Çiftçiler, ihracatçılar ve emekçiler, İçişleri Bakanlığı, Dış Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’nın konuya ivedilikle el atmasını talep ediyor.
Yaşananların yalnızca tarımsal üretimi ve ihracatı değil; toplumsal ve ekonomik istikrarı, kamu düzenini ve asayişi de tehdit ettiğine dikkat çekiliyor. Ülke ekonomisinin dar boğazdan geçtiği bu dönemde, “Çiftçiler ve ihracatçılar, işçiler kanunu ve devleti hiçe sayan, tarımı, ihracatı zarara sokan bazı doyumsuz emek tüccarı elçilerin şantajına boyun eğmeli?” sorusu gündemdeki yerini koruyor.
İHRACATÇILARDAN VE ÇİFTÇİLERDEN TEPKİ
Çiftçiler, grev nedeniyle ürünlerini toplayamadıklarını; ihracatçılar paketleme tesislerinin kapalı olması nedeniyle de ihracatın sekteye uğradığını belirtiyor. Üreticiler, ağır ekonomik koşullar altında zarar ederken bazı komisyoncuların şatafat içinde yaşamasına rağmen tarıma ve ihracata zarar vermelerine tepki gösteriyor. Çiftçiler ve ihracatçılar, sorunun çözümü için Devlet yetkililerinin ve ilgili Bakanlıkların acilen devreye girmesini talep ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: