Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Cudi İmrek imzasıyla yapılan açıklamada, özellikle dezavantajlı mahallelerdeki öğrencilerin bu krizden daha fazla etkilendiğine vurgu yapıldı. İmrek, “Bu yıl da, deprem sonrası ortaya çıkan olumsuzlukların çözülmemesi nedeniyle binlerce öğrenci nitelikli eğitime ulaşamadan bir yılı daha geride bıraktı. Eğitim Sen olarak bu kayıpları kamuoyunun dikkatine sunmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz” dedi.
Deprem Sonrası Hasarlı Okullar Hâlâ Onarılmadı
Açıklamada, Adana’daki birçok okulun hâlâ ağır hasarlı durumda olduğu ya da yeniden inşa sürecinin başlatılamadığına dikkat çekildi. Bu ihmalkârlığın sadece yönetimsel bir zafiyet değil, “çocuklarımızın geleceğine karşı işlenen ciddi bir sorumsuzluk” olduğu vurgulandı.
Kalabalık sınıflarda öğrenci sayılarının 45-50 kişiye kadar çıktığı belirtilirken, bu durumun hem öğretim kalitesini hem de öğrenci sağlığını tehdit ettiği ifade edildi.
İkili Eğitim ve 30 Dakikalık Dersler: Yıllık 360 Saatlik Kayıp
Birçok okulda ikili öğretime geçilmesi nedeniyle ders sürelerinin 30 dakikaya indirildiği, bu durumun öğrencilere yıllık ortalama 360 saat ders kaybı yaşattığı açıklandı. Bu kayıpların sadece akademik değil; sosyal, kültürel ve bilişsel gelişim açısından da nesiller üzerinde kalıcı etkiler yaratacağı belirtildi.
Yoksul Mahallelerde Çocuklar Derin Eşitsizlikle Karşı Karşıya
Özellikle dar gelirli ailelerin yaşadığı mahallelerde eğitim koşullarının daha da kötü olduğu ifade edilen açıklamada, öğrencilerin yalnızca eğitimden değil; beslenme, psikososyal destek ve sosyal faaliyetlerden de mahrum bırakıldığına dikkat çekildi.
Yolsuzluk İddiaları ve Denetimsizlik
Bazı okul ihalelerine dair ortaya atılan yolsuzluk iddialarının, kamu kaynaklarının ne kadar denetimsiz kullanıldığını ortaya koyduğuna işaret eden açıklamada, “Eğitim yatırımlarının rant alanına dönüştürülmesi, bu sürecin en ağır faturasını öğrencilere ve halka ödetmektedir” denildi.
Kırsalda Eğitime Erişim Engeli
Taşımalı eğitimde yaşanan keyfi kesintiler nedeniyle kırsal bölgelerdeki çocukların eğitime ulaşamadığına dikkat çeken Eğitim Sen, tarım işçilerinin çocuklarının okula devam edemediğini vurguladı.
Eğitime Yönelik İdeolojik Müdahaleler ve Ticarileşme
Yeni müfredatın laiklik ve bilimsel düşünceyi dışladığı belirtilirken, Milli Eğitim Akademisi uygulaması ile öğretmenlik mesleğinin niteliğinin zedelendiği ifade edildi. Eğitimdeki ticarileşme ve artan maliyetler ise dar gelirli aileler için eğitimi erişilemez hale getirdi. Kamusal beslenme hakkı konusunda ise hiçbir adım atılmadığı eleştirisi getirildi.
Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve MEB’e Çağrı
Eğitim Sen Adana Şubesi, şu talepleri kamuoyuyla paylaştı:
Hasarlı okullar derhal onarılmalı ya da yeniden inşa edilmelidir.
İkili öğretime son verilmeli, tam gün eğitim sağlanmalıdır.
Ders süreleri yeniden 40 dakikaya çıkarılmalı, kayıplar telafi edilmelidir.
Kalabalık sınıflar azaltılmalı; öğretmen atamaları ve fiziki kapasite artırılmalıdır.
Yolsuzluk iddiaları bağımsız ve kamuoyuna açık şekilde soruşturulmalıdır.
Açıklamanın sonunda şu vurguyla kamuoyuna seslenildi:
“Eğitimde yaşanan bu kayıpların telafisi yalnızca sayılarla değil, kamusal bir sorumluluk anlayışıyla mümkündür. Eğitim-Sen Adana Şubesi olarak, çocuklarımıza yakışan nitelikli, eşit, laik ve kamusal bir eğitim hakkını savunmaya devam edeceğiz.”
Yorumlar
Kalan Karakter: