Olay Diyarbakır’da Şubat ayında yaşandı. 35 yaşındaki S.Ö., oğlu B.Ö.’nün sosyal medya hesaplarını incelerken şok eden bir durumla karşılaştı. Baba S.Ö., güvenlik görevlisi olduğu öğrenilen M.A. isimli bir kişi ile oğlunun cinsel içerikli mesajlaştığını gördü. M.A.’nın oğlu ile buluşmak istediğini gören baba S.Ö., çocuğunun hesabından yazışmaya devam etti. Bankalara zırhlı araç hizmeti veren bir şirkette güvenlik görevlisi olan M.A. ile buluşmak için sözleşti.
ZIRHLI ARAÇ İLE KAÇTI
Çocukla buluşacağını düşünen M.A., buluşma günü 3 kez yer değiştirirken, küçük çocuğun yerine babasının geldiğini görünce, olay yerinde zırhlı araç ile kaçtı. Baba S.Ö. daha sonra durumu polis ekiplerine bildirdi ve M.A’dan şikayetçi oldu.Kaçtığı Mardin’in Mazıdağı İlçesi’nde gözaltına alınan evli 3 çocuk babası M.A., 28 Şubat günü tutuklandı. Savcı, M.A.’nın görüşmeleri yaptığı cep telefonunu yok ettiğini ifade etti. Türk Ceza Kanunu’na göre, 15 yaşını tamamlamamış çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın, ’Çocuğun cinsel istismarı’ suçunu oluşturduğunu belirten savcı, şüpheli ile mağdur arasında temas olmazsa bile M.A.’nın cezalandırılmasını istedi.
'KADIN SANDIM'
İddianamenin kabul edilmesinden sonra tutuklu olan sanık M.A.’nın yargılamasına 31 Mart günü Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. İfadesi alınan sanık M.A. "Facebook’ta gördüğüm kişinin yetişkin kadın olduğunu sandım. Yaşını sorduğumda 13 olduğunu söyledi. Sosyal medyada benimle dalga geçildiğini sanıp, buluşmaya karar verdim. Bu sırada çocuğu görüp, 13 yaşında olduğunu anladım. İsminin kadın ismi olduğunu düşünüyordum. Buluşmak istememin nedeni kim olduğunu ortaya çıkarmaktı" diye konuştu.
59 GÜN TUTUKLU KALDI
M.A., 'Çocuğun cinsel istismarı' yerine, daha az cezası olan 'Cinsel taciz' suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, pişmanlık duyan M.A.’ya iyi hal indirimi yapmadı. Kaçma şüphesi bulunmamasından dolayı 59 gün tutuklu kalan M.A.’nın tahliyesine karar verdi.
TEMAS OLMAYINCA TACİZ SAYILDI
M.A.’nın yazışmalarının şehevi hislerle ve cinsel amaçlı olduğunu mahkeme belirtti. İddianamede suçun hukuki vasıflandırmasında sanığın eyleminin ’Çocuğun cinsel istismarı’ olarak nitelendirildiği belirtilen kararda, "Sanık, cinsel saikle hareket etmiş ise de cinsel temasta bulunmadığı, suçun ’Çocuğun cinsel istismarı’ unsurlarını taşımadığı, ’Cinsel Taciz’ suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" denildi.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI AVUKATI İTİRAZ ETTİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, verilen kararın yasaya aykırı olduğunu savundu. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf başvurusu yaptı. Dilekçesinde olayın başından beri suçun mahiyetinde hataya düşüldüğünü belirten bakanlık avukatı Remzi Atalay, "Çocuklara karşı her türlü cinsel davranış istismardır. Cinsel taciz suçu ile kurulan hükmün kaldırılması gerekir. Eylem taciz değil, cinsel istismar suçu kapsamında kalmaktadır. Cinsel istismar suçunun oluşması için çocuğa yönelik cinsel bir davranışın gerçekleşmesi yeterlidir. Çocuğun vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi zorunluluğu aranmamalıdır. Cinsel tacizin çocuğa karşı gerçekleştirilmesi halinde, cinsel istismar suçu oluşmaktadır. Çocuğun cinsel istismarı eyleminden hüküm kurulması gerekirken, cinsel tacizden kurulan hükmün kaldırılması gerekir." diye savunma yaptı.
Yorumlar
Kalan Karakter: