MUSTAFA ÖZKE
ADANA (GÜNAYDIN) – Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Günay, her insanın ve her toplumun aynı çağı farklı koşullarda yaşadığını belirterek, “Elbette aynı çağın herkesi etkileyen ve ilgilendiren ortak ve yaygın sorunları vardır. Çağımıza baktığımızda, savaş, şiddet, terör, insan hayatının hiçe sayılması, sürüp giden katliamlar, baskı, özgürlüklerin ortadan kaldırılması, insan haklarının geçerliliğini kaybetmesi gibi sorunlar, çağımızın ve günümüzün en önemli sorunları arasında sayılabilir” dedi
GÖÇ VE MÜLTECİLİK
2. Aratos Felsefe Günleri kapsamında düzenlenen “Felsefenin penceresinden çağımız ve sorunları” başlıklı etkinlikte konuşan Günay, “Yaşadığımız ülke ve coğrafyayı çağımızın sorunları bağlamında ele aldığımızda, savaş, işgal, göç ve mültecilik gibi sorunların yaşamsal bir önemi olduğu görülür. Bunların yanı sıra toplumsal siyasal bağlamda insan hakları ve özgürlük taleplerinin şiddetle susturulması ve yasaklanması, yurttaş olarak insanların karşısına güvenlik, huzur ve özgürlük başta olmak üzere ciddi güçlükler ve trajediler çıkarmaktadır” diye konuştu
KOŞULLAR ORTADAN KALKIYOR
Çağın sorunlarını felsefece ele alabilmek için, yaşanılan kültürde ve toplumda özgürce düşünmenin ve tartışmanın gerekli ve yeterli koşullarının giderek ortadan kalktığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Günay, “Soru sormanın değil itaatin, eleştirinin değil suskunluğun istendiği bir zamanda, felsefenin eleştirel ve sorgulayıcı etkinliğine duyulan ihtiyaç da artmaktadır. Ancak aklın değil inancın ve belli bir dinsel kültürün ve dogmalarının iktidar olmanın olanaklarıyla da topluma ve hayatın her alanına yerleştirilmek istendiği bir tarihsel dönemde, insanlığın ve uygarlığın temel unsurları ve yol göstericileri durumundaki felsefe, bilim ve sanatın işlevini sürdürebilmesi ve varlığını koruyabilmesi kolay görünmemektedir” şeklinde konuştu.
YOL FELSEFEDEN GEÇER
Günay, “Ancak bütün olumsuzluklara karşın felsefe, her zaman çağının sorunlarıyla ilgilenmiş ve bu bağlamda sorularına cevap aramaktan vazgeçmemiştir. İçinde yaşadığımız şiddet ve ölüm kültürünü anlamanın, değerlendirmenin ve değiştirmenin yolu felsefeden geçer. İnsanı bunalımdan “yaşama kültürü” yaratan bir varlık olarak gören Nermi Uygur’dan esinlenerek, şiddet ve ölüm kültürüne karşı eleştiri ve başkaldırı olanağını felsefede bulabiliriz. Bu noktada üç filozofun, konumuzla ilgili olarak adını anmam ve niçin önemli olduklarını ifade etmem yerinde olur. Bu filozoflar sırasıyla Karl Marx, Albert Camus ve Walter Benjamin’dir. Elbette çağının ve insanlığın sorunlarıyla ilgili düşünceler ve çözüm yolları ortaya koyan başka birçok filozof da vardır” sözlerine yer verdi
Daha sonra Aratos Dergisi Yayın Yönetmeni Uğur Pişmanlık, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Günay’a günün anısına bir plaket verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: