MUSTAFA ÖZKE
ADANA (GÜNAYDIN) - Cerrahi Onkoloji’de Türkiye’nin sayılı bilim adamları arasında bulunan Prof. Dr. Cem Kaan Parsak, kanserin, bir takım genetik değişiklikler sonucunda bu kontrolün bozulması sonucu ortaya çıktığını belirterek, zamanla kanserli hücrelerin sayısının arttığını ve oluşan tümörün yakın çevresindeki yapı ve organlara yayıldığını vurguladı.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Kaan Parsak, geçtiğimiz günlerde yaklaşık 5 yıldır kolon kanseriyle mücadele eden 46 yaşındaki Nuray Zengin'in geçirdiği operasyon sonrası karnından basketbol topu büyüklüğünde bir kitle çıkardıklarını söyledi. Parsak, operasyon esnasında yaklaşık 41 derecelik sıcak kemoterapi yöntemi uygulandığını ve kanserli hücrelerin çıkartılmasının sağlandığını açıkladı. Parsak, çağın en önemli sağlık sorunlarından biri olan kanser hastalarına daha kaliteli ve özgün sağlık hizmeti vermek için daha çok çalıştıklarını söyledi.
Prof. Dr. Cem Kaan Parsak ile cerrahi onkolojinin dünü, bugünü ve geleceğini konuştuk.
CERRAHİ ONKOLOJİ NEDİR?
Kanser, bir takım genetik değişiklikler sonucunda bu kontrolün bozulması sonucu ortaya çıkar. Zamanla kanserli hücrelerin sayısı artar ve oluşan tümör yakın çevresindeki yapı ve organlara yayılır (lokal yayılım). Organın çalışması bozulur ve vücudun zararına çalışmaya başlar. Bir süre sonra kanserli hücreler kan ve lenf damarları içine girerek bu damarlar içinde dolaşmaya başlarlar. Dolaşan kanserli hücreler zaman içinde karaciğer, akciğer gibi uzak organlara yerleşerek hastalığın buralara sıçramasına neden olur (uzak metastaz).
Cerrahi Onkoloji, cerrahinin sadece kanser cerrahisi ile uğraşan özel bir dalıdır. Solid kanserlerin (sindirim sistemi, meme ve tiroid kanserleri) erken teşhisi, doğru evreleme ve kanser cerrahisinin kurallarına uygun şekilde cerrahi tedavisi cerrahi onkolojinin temel amacıdır.
ONKOLOJİK CERRAHİNİN AMACI NEDİR?
Onkolojik cerrahi diğer bir deyimle kanser cerrahisinin önemi son birkaç yıldır çok daha iyi anlaşılmıştır. Bir taraftan kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları güncellemiş, bu tedaviler yaygınlaşmış, diğer taraftan tanı yöntemleri ve modern tetkikler gelişmiştir.
Günümüzde onkolojik cerrahinin amacı tümörü ortadan kaldırma, yani radikal bir ameliyatı gerçekleştirmektir. Ameliyat öncesi tanı ve ameliyat sonrası tedavi dönemlerini kapsayan multidisipliner bir çalışmanın sonucu olarak gelişen onkolojik cerrahi klasik uzmanlık dalı değildir, üst ihtisas alanıdır. Genel Cerrahi uzmanlığı eğitiminin tamamlanmasından sonra cerrahi onkoloji uzmanı olunabilir. Tam tedavi edici (kürabl) bir girişim için rezeksiyon sınırlarında gerek gözle görülür, gerekse de mikroskopik metastazların bulunmadığı bir cerrahi şarttır.
BİR AMELİYAT TEK BAŞINA YETERLİ Mİ?
Cerrahi tedavinin ana prensibi kanserle tutulu tüm dokuların, kanserin kaynaklandığı organın bölgesel lenf bezleriyle birlikte çıkarılması olmalıdır. Onkolojik açıdan çok iyi bir ameliyat yapılması bazen tek başına yeterli olmayabilir. Gözle görülmeyecek kadar küçük metastazlar olabileceğinden şüpheleniliyor ise yeterli bir ameliyat yapılmış olsa bile, ameliyat öncesi veya sonrası mutlaka ek tedaviler (kemoterapi, radyoterapi gibi) yapılmalıdır.
Sindirim sistemi kanseri (mide, kalın barsak gibi) nedeniyle ameliyat edilen hastaların bir kısmı uzun yıllar sorunsuz olarak yaşamaktadır. Hastaların bir bölümünde ise hastalık ameliyatı takip eden ilk beş yıl içinde karaciğer, akciğer gibi uzak organlara sıçramakta (uzak metastaz) veya karın içinde ilk ameliyatın yapıldığı bölgede tekrarlamaktadır (lokal nüks). Bu durum hastanın yaşam süresi ve kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Kanser cerrahisi sırasında hastanın yararına olabilecek her şey mutlaka yapılmalıdır. Yayılma olasılığı olan tüm lenf bezlerinin çıkarılması, kanser başka organları tutmuş ise temiz sınırlar sağlayacak şekilde ameliyatın genişletilmesi gibi. Ameliyatta belli onkolojik prensipler göz önünde bulundurulmadığında ise sonuç genellikle iyi olmaz.
KAÇ TÜRLÜ AMELİYAT VAR
Kanserli bir hastada yapılan ameliyatlar üç ana grupta toplanabilir.
1. Küratif rezeksiyon: Ameliyat bitiminde kanserli organın yayılma olasılığı olan lenf bezlerini de içerecek şekilde geride herhangi bir kanserli doku bırakmadan, temiz cerrahi sınırlarla birlikte çıkarılması işlemidir. Kanserli bir hastada ideal ameliyat şekli budur.
2. Palyatif rezeksiyon: Her zaman küratif rezeksiyon yapılması mümkün olmaz. Bazı hastalarda kanserli organ çıkarılmasına rağmen geride kanserli dokular kalır.
3. Palyatif ameliyat: Bazen kanserin olduğu organ hiç çıkarılamaz, sadece hastanın şikayetlerini azaltıcı bir işlem yapılır.
Hastalığın yaygınlık derecesinin belirlenmesi için yeterli sayıda lenf bezi çıkarılmalıdır. Ameliyatta çıkarılan lenf bezi sayısı yeterli olmaz ise hastalığın gerçek yaygınlık derecesi bilinemez.
CERRAHİ ONKOLOJİNİN UĞRAŞ ALANLARI NEDİR?
Cerrahi onkolojinin uğraş alanları yemek borusu-mide, barsaklar,karaciğer, pankreas, endokrin organlar (tiroid,paratiroid,sürrenal bez), meme, cilt, mezenkimal, nörojenik ve yumuşak dokulardır. Cerrahi onkoloji disiplini kanserden korunmak, genetik danışmanlık, spesifik teşhis ve evreleme yöntemlerini, rehabilitasyon ve takip konularını da içerir. Kanserle; oluşum mekanizmalarını bilerek ve tedavi seçeneklerinin uygun kombinasyonlarla kullanılması ile mücadele eder. Sindirim sistemindeki organlarımızın değişik hastalıklarında ilgili organın tamamını veya bir bölümünü çıkarmak gerekebilir.
ORGANIN ÇIKARILMASI YETERLİ Mİ?
Mide ülserinde midenin, kalın barsak divertikülü için kalın barsağın bir kısmının çıkarılması gibi. Bu hastalıklarda ilgili organın bir bölümü veya tamamının çıkarılması yeterlidir. Oysa aynı organın kanseri için ameliyat yapıldığında sadece organın çıkarılması yeterli olmaz. Bunun yanı sıra kanserin yayılma olasılığı olan tüm lenf bezlerinin çıkarılması gerekir. Bunun için mide kanserinde mide çevresindeki lenf bezlerinin(D2), kalın barsağın son kısmının kanserlerinde ise total mezorektal eksizyon adı verilen lenf bezlerinin temizlenmesi işlemi yapılmalıdır.
YURTDIŞINDAKİ GELİŞMELER NASIL?
Cerrahi onkoloji üst düzey teknik ve teknolojik bilgi ve deneyimin yanı sıra temel onkoloji (kanser biyolojisi, etiyoloji, epidemiyoloji, tümör immünolojisi vb) ve cerrahi dışı tedaviler (kemoterapi, radyoterapi, endokrin tedaviler, immünoterapi vb) konularında da yeterli donanıma sahip cerrahi onkoloji uzmanları yetiştirerek kanserle mücadele stratejisi belirler.
Kanser hastasına yaklaşım, tanı ve tedavisi ayrıca ele alınması, özel eğitimi olması gereken bir konudur. Günümüzde cerrahi onkolojide de bu büyük çerçeve içinde bölümlere ayrışmaya başlamış; meme, kolo-rektal, hepato-biliyer, gastrointestinal cerrahi dallarında tamamen konuya adapte olmuş cerrahlar yetişmiştir. Bugün Avrupa ülkelerinin çoğunda cerrahi onkoloji uzmanlık dalları (cerrahi, jinekoloji, üroloji, ortopedi) geliştirilerek yerleştirilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde de cerrahi onkoloji kabul edilmiş, klinikleri kurulmuş ve unvanları kullanılabilir durumdadır.
YURDUMUZDAKİ GELİŞMELER NASIL?
Yurdumuzda da tababet uzmanlık tüzüğünde cerrahi onkoloji yan dal uzmanlık olarak tanınmıştır. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bilim dalı olarak kurulmuş ve ihtisas vermiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan bir kanun ile 2012 yılında bir sefere mahsus olmak üzere kanunla belirtilen koşulları sağladığını belirten ve çalışmaları oluşturulan komisyon tarafından uygun görülen az sayıda genel cerrahi uzmanına da cerrahi onkoloji alanında uzmanlık belgesi verilmiştir. Özet olarak cerrahi onkoloji uzmanı hastanın ilk gelişinden tanısına, cerrahi tedavisinden diğer tedavilerine ve takibine kadar kanser tedavisinin merkezinde duran ve yönlendiren kişidir.
– Teşekkür ederim
– Ben teşekkür ederim
ÖZGEÇMİŞ : Prof. Dr. Cem Kaan Parsak, 1972 yılında Adana’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Adana’da tamamlayan Parsak 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Mezuniyetini takiben 1994-1996 yılları arasında Bitlis Sağlık Ocağı’nda pratisyen hekim olarak görev yaptı. 1996 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak akademik hayata adım attı. Genel Cerrahi Uzmanlık sınavından sonra aynı bölümde 2001-2005 yılları arasında uzman doktor olarak, 2005-2008 yılları arasında yardımcı doçent kadrosunda görev yaptı. 2008 yılında girdiği sınavda başarılı olarak Doçent unvanını alan Parsak 04.02.2014 tarihinde Profesör kadrosuna atanmış olup Genel Cerrahi Anabilim Dalında bu görevini sürdürmektedir.
Cerrahi Onkoloji konusunda deneyimini artırmak üzere 2010 yılında bir ay süre ile ABD Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gözlemlerde bulundu. Temmuz 2012 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından verilen uzmanlık belgesi ile Cerrahi Onkoloji Uzmanı unvanını kullanmaya hak kazandı. Halen Çukurova Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalında görev yapmaktadır.
Çukurova Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği, Başhekim yardımcılığı, TIPDAM Müdürlüğü, Hastane Nütrisyon Ünitesi Başkanlığı, akademik kurullar, jüri üyelikleri gibi birçok farklı alanda akademik ve idari görevlerde bulundu. Bunların yanında, birçok dergide editörlük ve hakemlik görevinde bulunan Parsak’ın, uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmış 30 üzerinde ve ulusal hakemli dergilerde yayınlanmış 40 üzerinde makalesinin yanısıra, 30’ dan fazla kongre,sempozyum, panel, vb. oturumlarda konuşması veya oturum başkanlığı görevi ile, 20’ den fazla kongre, sempozyum, kurs düzenleme kurulu üyeliği ve 75’ den fazla bildirisi bulunmaktadır. Uluslararası ve ulusal hakemli dergilerde editörlük ve hakemlik görevleri bulunmaktadır.
Başta Türk Cerrahi Derneği olmak üzere alanı ile ilgili derneklere üyeliği olup Çukurova Cerrahi Derneği başkanlığı, Güney Anadolu Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu görevlerinin yanında Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Derneği'nin kurucu yönetim kurulunda da görev almaktadır.Pek çok kurs, sempozyum ve kongrenin düzenleme kurulunda da bulunan Parsak Türk Cerrahi Derneği’nin Mayıs 2014'de Antalya 'da gerçekleştirilen 19.Ulusal Cerrahi Kongresi’nin düzenleme kurulunda görev yapmıştır. Adana Tabip Odası’nın 2010 Mayıs ayında yapılan seçimlerinde yönetim kurulu üyesi olarak seçilmiş olup Nisan 2011 ayında Adana Tabip Odası başkanı olarak da görev yapmıştır. Prof. Dr. Cem Kaan Parsak, ingilizce bilmektedir. Evli olup bir kız çocuk babasıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: