ŞEYDA AYDEMİR
Tekgıda- İş Sendikası Genel Sekreteri İbrahim Ören, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Genel sekreterlik görevinde bulunduğum Tekgıda-İş Sendikası, 73 yıldır onurlu ve mücadeleci kimliği ile öne çıkmış ve bu mücadeleci yapı geçmişten bugüne sendikamızın her kademesi tarafından da benimsenmiştir. Ancak, bir süredir Teşkilatımız ve şahsım ile ilgili olarak basında asılsız ve gazetecilik etiğine aykırı haberler yapılmaktadır.
Bu haberlerin arasında, Eskişehir’de işverenler ile işbirliği içerisinde 100’ün üzerinde işçiyi işten attırdığım, maddi çıkar sağladığım, sendikayı olağanüstü genel kurula götürdüğüm ve sahte ehliyetle araç kullandığım gibi maddi ve manevi tazminat ile Türk Ceza Kanunu bakımından cezai müeyyidesi bulunan bir çok iftira yer almaktadır.
Söz konusu haberlerle ilgili ne Tekgıda-İş Sendikasından ne de şahsımdan hiçbir açıklama istenmemiş ve ayrıca tarafıma söz hakkı tanınmamıştır. Şimdi kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinin önüne geçmek, kişilik haklarıma ve teşkilatımıza yapılan bu saldırıları kamuoyu önünde deşifre etmek için bu basın açıklamasının yapılması zorunlu olmuştur.
“TARAFIMA VE TEŞKİLATIMA YÖNELTİLEN TÜM İDDİALAR GERÇEK DIŞIDIR”
6000’den fazla mavi yaka çalışanın olduğu ve 2024 yılında Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içerisinde 25. sırada yer alan bir şirkette, 86 işçinin iş akdinin feshedilmesi hadisesinin Tekgıda-İş Sendikası genel sekreteri olarak şahsımın emir ve talimatı ile gerçekleştiğini iddia etmek ve bunu haber haline getirmek en hafif tabiriyle saçmalıktır.
Genel sekreterlik görevini yaptığım Tekgıda-İş Sendikası’nı tek başıma olağanüstü genel kurula götürdüğüm şeklindeki iddia da mevcut kanuni düzenlemeler ve Sendika Ana Tüzüğü itibariyle mümkün değildir.
Tekgıda-İş Sendikası’nda yaklaşık bir yıldır süre gelen tartışmalar neticesinde Türkiye genelinde görev yapan Şube Başkanlarımızın yazılı ve imzalı tavsiyesi sonucu Yönetim
Kurulumuzca, Genel Başkan Mustafa Türkel’in karşı oyu, diğerlerinin ittifakla verdiği karar ile olağanüstü genel kurula gidilmektedir.
Aynı merkezden çıktığı belli olan bir başka husus ise, haksız kazançla bir daire satın aldığım iddiasıdır. Bu iddia tamamen gerçek dışı olup, 25 yılı aşkın süredir çalışma hayatım içerisinde gerek işçilik, gerek sendika yöneticiliği yapmış olmam göz önüne alındığında mevcut birikimlerim ile çevreme de borçlanarak satın aldığım dairenin bu şekilde manipülatif iddialara malzeme edilmesi zavallılıktır. Sıradan, asansörü bile olmayan eski bir apartman dairesini malzeme konusu yapanların benimle beraber kendi ve eşleri üzerine kayıtlı bulunan tüm mal varlıklarını Genel Kurul önünde açıklamaya davet ediyorum.
Bir diğer gerçek dışı husus ise toplu iş sözleşmelerinin başarısızlığına ilişkindir. Tekgıda-
İş Sendikası her yıl onlarca toplu iş sözleşmesi akdetmektedir. Toplu iş sözleşmesi akdetme yetkisi yalnızca şahsımın yetkisinde değil, Tekgıda-İş Sendikası yönetim kuruluna ait bir yetkidir. Bu itibarla, eğer ortada bir başarısızlık varsa bu tek başıma şahsımın başarısızlığı değildir.
Kaldı ki Tekgıda-İş Sendikasınca imzalanan toplu iş sözleşmeleriyle; son dönemde kamu işçi toplu iş sözleşmeleri, memur toplu iş sözleşmeleri ve birçok farklı işkolu toplu iş sözleşmelerinde elde edilen hakların çok çok üzerinde haklar elde edilmiştir. Bu husus tüm üyelerimizin ve ayrıca emek camiasının bilgisinde ve takdirindedir. Bununla beraber başarı veya başarısızlık hakkında karar verecek en yetkili mercii de TEKGIDA-İŞ SENDİKASI’NIN
GENEL KURULUDUR.
Basında ve sosyal medyada tam da sendikamızın olağanüstü genel kurula gittiği ve şahsımın genel başkanlığa adaylığını açıkladığı bu dönemde tehdit ve şantajlarla aday olmamı istemeyen, değişimi kabul etmeyen ve mevcut düzenden beslenen bir kısım çevrelerce servis edilen iddialar, gerçek dışı ve kötü niyetli olup, şahsımın sendikal camia ve sosyal hayat içerisindeki itibarını zedelemeye yöneliktir. Tüm bu haberler ve sosyal medya paylaşımları ile ilgili hukuki yollara da ayrıca başvurulmuştur.”
Yorumlar
Kalan Karakter: