Neşet KARADAĞ-ÖZEL
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da korsan gösteride polis memuru Mustafa Yeli’yi şehit eden, 4 polis memurunu da öldürmeye teşebbüs ettiği iddia edilen 15’i tutuklu 27 PKK’lı hakkında 2’kez ağırlaştırılmış müebbet ve 100’er yıla kadar varan hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve 10 milletvekillinin gözaltına alınmasını Yüreğir İlçesi 19 Mayıs Mayıs Mahallesi Çukurova Caddesi’nde protesto etmek için korsan gösteri düzenleyenler tarafından polis memuru Mustafa Yeli’nin şehit edilmesi, polis memurları Güngör Akpınar, Halil Taha Bekman, Reşit Akpınar ve Hakan Akçalı'nı da öldürmeye teşebbüs edilmesiyle ilgili soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı, yapılan operasyonlar sonunda yakalanıp tutuklanan ve aralarında polis memurunu şehit ettiği iddia edilen Sedat Ş.’nin de bulunduğu Barzani G, Cemal A., Emrah T., İbrahim M., Kadir B., Mehmet E., Nevzat Ş., Nurettin K., Onur B., Osman I., Ömer Ş., Ramazan S., Seyfettin U. , Vedat D., tutuksuz şüpheliler Ahmet K., Azime U., Botan T., Celal G., Faysal K., Fecriye K., Halit H., Harun A., Hatice K., Mehmet Ö., Metin A. hakkında ‘Devletin Birligini ve Ülke Bütünlüğü Bozma, Kişiyi Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Öldürmeye Teşebbüs, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerinde, Kimliklerini Gizlemek Amacıyla Yüzünü Tamamen veya Kısmen Kapatmak, Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Kamu Malına Zarar Verme, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma, Kişiyi Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Öldürme, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Olarak Bulundurma veya El Değiştirme’ suçlarından iddianame hazırladı.
9 SANIĞIN 2’ŞER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETİ İSTENDİ
Terör suçlarına bakan Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame yapılan incelemenin ardından kabul edildi. Savcı, 9 sanık hakkında 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 100’er yıl, diğer sanıklar hakkında da 20 yıldan 35 yıla kadar varan hapis cezaları ile cezalandırılmalarını istedi.
İTİRAF ETTİ
İddianamede, sanıklar ile gizli tanıkların ifadelerine de yer verildi. Polis memuru Yeli’yi şehit eden Sedat Ş.’nin savunmasında itirafta bulunduğu belirtildi. İddianamedeki savunmasında, PKK/KCK terör örgütü ile hiçbir irtibat ve ilişkisinin bulunmadığını polis memuru Yeli’nin şehit edilmesinden bir gün önce Cuma Pazarı 953 sokağa gittiğinde arkadaşları ile birlikte bulunurken yanlarına Kel Mehmet diye birinin geldiğini ve üzerlerindeki telefonları alıp, ‘Milletvekillerimizi aldılar niye eylem yapmıyorsunuz sizlerde gelin Dede Korkut’un oraya gelin eyleme, insan bir silkinir, kendine gelir, Kürtlere zulüm ediyorlar’ diye konuşmalar yaptığını olay olması için eylemi organize ettiğini belirtti.
‘SİLAHI ZEKİ VERDİ’
Olay günü kendini Parmaksız Kadir isimli arkadaşının telefonla aradığını ve kendilerini mahalleye çağırdığını belirten Sedat Ş., iddianamedeki savunmasında şunları söyledi:
“Kadır, beni Şengil Gıda isimli iş yerinin önünde bulunan elektrik direğinin dibinde bekliyordu. Kadir ile biraz sohbet ettikten sonra Tavuk Lakaplı Emrah yanımıza elektrikli bisikletle geldi. Sokak girişinde oturuyorduk. Zeki Binici’nin belinde siyah renkli bir silah gördüm. Hürriyet Mahallesi’ne gittik. Uyuşturucu aldıktan sonra mahalleye döndük. Seyfettin Uluç’un evinin önünde arabada otururken Zeki, belindeki silahı göstererek ‘al bunu beline tak, akşam eylemde kullanırsın, yanında bulunsun.TOMA ve Akrebe sıkın, polisler kimseyi yakalamasın, yakalatmayın kendinizi, dikkatli olun’ dedi ve bana silahı verdi. Seyfettin Uluç’un evinin damına çıktık. Kadir Büyükkılıç’ta oradaydı. Burada 3 kişiydik. Yaklaşık 1 saat sonra ben ve Zeki aşağıya indik. Doğan fırının sokağında bulunan boşlukta Ramazan Sapan ve Faruk Dursun’ u gördüm onların yanına gittiğim de Ramazan’ ın yüzü siyah beyaz renkli bir puşi ile kapalıydı kıyafetlerini değiştirmişti. Elinde siyah renkli kısa dipçikli otomatik tüfek vardı. Faruk’ un yüzü kapalıydı elinde molotof vardı. Ben de Ramazan’dan yüzümü kapamak için puşi alıp yüzümü kapattım. Zeki de eski bir bez parçasıyla maske yapıp yüzünü kapattı. “
‘2-3 EL POLİSE DOĞRU ATEŞ ETTİM’
“Diğer eylemcilerin olduğu yere doğru o sokağın başına geçtik. Ramazan elinde bulunan otomatik tüfekle havaya ateş ediyordu. Faruk, elinde molotofla bekliyordu. Diğer tanıyamadığım eylemcilerle beraberdik. Bu arada TOMA arkasında akrep diye bilenen polis araçları geldi. Biber gazı ve su sıktılar, eylemciler sokaklara dağıldı akrep olan polis aracı eylemcileri kovalıyordu. Benim olduğum yere geldiler bende sokak arasına girdim ve saklandım. Biraz bekledikten sonra tekrar çıktım, sokak içerisinde yüzleri kapalı birkaç eylemci vardı. Polisler ‘orada’ diye bağırıyorlardı. Ben de köşeden direğin dibine polislerin olduğu yere geldim. Baktım polis aracı akrep sokakta duruyordu, dışarıda birkaç polis vardı . Birini kovaladılar, ben geri çekildim. Bu sırada Zeki benim yaklaşık 4-5 metre kadar arkamda bulunuyordu. Sonra tekrar polislerin olduğu sokağa baktım, sokakta bulunan polislere silahımı doğrulttum tam hatırlamıyorum ama 2 veya 3 el polise doğru ateş ettim. Yanımda bulunan eylemcilerin ‘vurdun vurdun’ diye bağırmaları üzerine polisin vurulduğunu anladım. Ben de ateş ettiğim sokaktan kaçmaya başladım.”
‘AL SİLAHI POLİSİ VURDUM’
“ Diğer eylemciler de kaçıyordu, kaçtığım sokak içerisinde Zeki ’yi gördüm. Zeki’nin yüzü yine kapalıydı, yanına gittim, bana eylemde kullanmam için vermiş olduğu ve polisi vurduğum silahı Zeki’ ye verdim, Zeki’ye ‘al silahı al, polisi vurdum al şunu, sen bana ne yaptın diyerek?’ diyerek silahı verdim, kaçmaya devam ettim. Daha sonra abim beni buldu. Bana ‘kalk benimle gel buradan gidelim, seni karakola götüreyim teslim ol!’ dedi. Ben ‘yok sen karışma bana’ dedim. Azime U. da bana ‘oğlum siz ne yapmışsınız bak benim kocamı da götürdüler’ diyordu. Yakalanana kadar ablamın evinde saklandım. “
İddianamede diğer sanıklar suçlamaları kabul etmezken bazıları ise polis memurunu vuran kişinin Sedat Ş. olduğunu söyledi.
Sanıkların önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacağı öğrenildi.
‘3 el silah sesi duydum, baktığımda Mustafa yerdeydi’
İddianamede ölümden kurtulan polislerin ifadelerine de yer verildi. Polis memuru Halil Taha Bekman polis Yeli’nin nasıl şehit olduğunu şöyle anlattı:
“….Yunus Emre Mahallesi Cuma Pazarı mevkiinde gösterici bir grubun yolu kapattığının anons edilmesi üzerine bölgeye geçip müdahalede bulunduk. 925 olarak öğrendikleri sokak üzerinde yüzleri kapalı 15-20 kişilik grubu dağıtmak ve yakalama yapmak amacıyla sokağa girdik. Grupta bulunan şahıslar üzerimize yoğun bir şekilde havai fişek attı. Sokak aralarında kovalamaca neticesinde bir şahsı yakalamak için Başkomiser Güngör ve polis memuru Hakan araçtan inip şahsı kovalamaya başladı. Ben ve Mustafa Yeli, çevre güvenliği almak için araçtan indik. Bu esnada kaçan şahısların bahçelerde bulunabileceği ihtimaline karşılık çevrede bulunan bahçelere bakmaya başladım. 3 numaralı ikametin önünde bulunan şahıslar kargaşa yaratınca ikamete doğru yöneldim. Mustafa Yeli de araç koruma olarak aracın arka kısmında çevre güvenliği aldı. Bu esnada 3 el silah sesi duydum. Ancak ikametteki kargaşa ile uğraştığı için ateşin nereden geldiğini görmedim. Hemen sokağa baktığımda Mustafa’nın vurulduğunu ve yerde yattığını gördüm. Bunun üzerine ateşin nereden geldiğini görmediğim için ateş eden şahısları bertaraf etmek ve vurulan arkadaşımı ateş hattında çekmek için havaya birkaç el ateş ettim. Bu esnada zırhlı araç sürücüsü Reşit Akpınar isimli arkadaşım da ateş etti. Yerde yatan Mustafa’yı evin avlusuna çektim. Bacağında kanama olduğunu gördüm. Bacağına tampon yaparak kanamayı durdurmaya çalıştım. Bacağında kanama olan yeri kemerle sıktım. Ancak göğsünden aldığı yarayı görmedik. Daha sonra yanımıza gelen Güngör Başkomiser Haber Merkezine arkadaşımızın yaralandığını olay yerine ambulans gönderilmesi için anons etti.”
Yorumlar
Kalan Karakter: