‘Sağlıklı yaşam alışkanlıkları meme kanseri riskini azaltıyor’
Yayınlanma :
19.10.2020 14:46
Güncelleme :
19.10.2020 14:46


Erken tanı ile tedavide yüzde 90 başarı
Görülme sıklığı açısından her sekiz kadından birinde ortaya çıkan meme kanserinde erken tanı tedavi başarısını yüzde 90 etkiliyor. Bu hastalığın en önemli belirtisi ise memede ele gelen şişlik. Ayrıca meme başında kanlı akıntı, meme başında kaşıntılı bir lezyon, meme cildinde veya meme başında çekinti de diğer belirtiler arasında yer alıyor. Koltuk altında şişlik, memede ödem, memede yaranın bulunması ise hastalığın ilerleyen dönemdeki belirtileri olarak görülüyor.
Kendi kendine muayene şart
Kendi kendine muayene, hekim muayenesi ve mamografi erken tanının önemli yöntemleri. Bu yöntemleri “20-40 yaş arasında her ay kendi kendini muayene, 3 yılda bir hekim muayenesi; 40 yaşından sonra ise her ay kendi kendini muayene, her yıl mamografi ve hekim muayenesi” olarak özetleyen Prof. Dr. Orhan Demircan, “Bu kılavuz hiçbir meme yakınması bulunmayan kadınlar için geçerlidir. Meme kanseri yüksek riski bulunan kadınlar, meme hastalıkları alanında odaklanan bir hekimle iletişim kurmalı” diyor.
Meme kanseri aile öyküsünün bulunması, çocuk doğurmamış olmak veya 30 yaşın üzerinde doğum yapmış olmak, doğurganlık süresinin uzun olması, yeterli çocuk emzirmemiş olmak, menopoz sonrası uzun süren hormon tedavisi ise risk nedenleri olarak sıralanıyor. Meme kanserli hastaların yüzde 80’inde bu risk faktörlerinin hiçbirinin bulunmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Orhan Demircan, erken tanı ve etkili tedavinin hastalıkla mücadelede en önemli faktörler olduğunu belirtiyor. Meme kanseri farkındalığının toplumda giderek artmasının da erken tanı oranlarını artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Orhan Demircan her yıl ekim ayı boyunca düzenlenen etkinliklerin de kadınları bilinçlendirme amacına hizmet ettiğini belirtiyor.
Kadının memesini korumak temel amaç
Meme kanserinde farkındalığın erken tanı Meme kanseri tedavisinde cerrahların temel hedefini “en iyi yaşam beklentisi ve yaşam olanağı sağlayan yöntemi seçerek hastayı ameliyathaneden kendi memesi veya yerine yapılan bir meme ile çıkarmak” olarak anlatan Prof. Dr. Orhan Demircan, “Çünkü meme, aynı zamanda kadınlıkla özdeşleştirilen bir organ. Yokluğu, psikolojik olarak da hastalarımızı etkiliyor. Erken tanı alan hastalarda uyguladığımız özel yöntemlerle hem memeyi koruma hem de koltuk altındaki tüm lenf bezlerini çıkartmadan tedavi şansına sahibiz. Bu yönteme de sentinel (bekçi) lenf bezi biyopsisi adı veriliyor. Yöntemin uygulanabildiği hastalarda kolda şişme, ağrı, kolu kullanamama gibi olumsuzluklar yaşanmıyor. Böylece daha kaliteli ve sorunsuz bir yaşam sürdürebilme şansları oluyor” diye konuşuyor.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: