İbrahim AKYOL
DEM Parti Adana İl Örgütü Ekoloji Platformu yaptığı basın açıklamasında, ithal edilen plastik çöplerin kullanılmayanlarının kasıtlı olarak yakılmasına tepki gösterip, “Bu zehirli kimyasallar insanı, hayvanı, bitkileri, havayı, suyu, toprağı zehirlemektedir” diyerek çöp ithalinin yasaklanmasını istedi.
Koza Mahalle muhtarlığı önünde çok sayıda vatandaşında katıldığı açıklamada şöyle denildi:
“Plastik denilen madde son elli yılda hayatımıza girdi. Bugün geldiğimiz noktada dünyanın her yerinde, denizlerde ve karalarda büyük plastik çöp yığınları oluşmaya başladı. Hiçbir ülke bu sorunun çözümünü bulamadı. Çünkü, plastik bir defa üretildi mi, artık çaresi olmayan biçimde ortadan kaybolmuyor, bir şekilde varlığını sürdürüyor. Yüzyıllar içinde çözünüyor, küçük parçalara ayrılıyor, en sonunda da mikroplastik ve nanoplastik adı verilen mikroskobik çok küçük parçalara ayrılıyor.
En çok plastik üreten ve tüketen İngiltere gibi ülkeler biriken plastik çöplerinden kurtulmak için bunları Türkiye’ye göndermeye başladılar. Türkiye’yi yönetenler bunu “plastik atık ithalatı” adı altında gönüllü olarak kabul ettiler. İngiltere, Almanya, Hollanda gibi ülkeler her yıl biriken plastik çöplerinden kurtuldukları için memnun. Türkiye’de bu işi yapan çöp tüccarları para kazandıkları için memnun. Yetkililer seyrediyor. Olan Küçükdikili, Sarıhamzalı, Şakirpaşa gibi bu kirli işlerin yapıldığı bölgelerde yaşamak zorunda kalan halkımıza oluyor.
Çünkü, bu plastik çöplerin ancak çok küçük bir kısmı, yaklaşık yüzde 10 veya yüzde 15’i dönüştürülüyor. Kalan büyük kısım tarlalara, kanallara atılıyor. Bu bölgelerde yaşayanlar her gün etrafa gelişigüzel atılmış, dökülmüş plastik çöplerin arasında yaşamını sürdürmek zorunda kalıyor. Plastik atıkların dönüştürülme işlemi sırasında yüksek ısılı fırınlarda eritme yapılırken etrafa zehirli gazlar yayılıyor. Halk yavaş yavaş zehirleniyor. Başka ülkelerden getirilen plastik çöplerin kullanılamayan büyük kısmı çoğu zaman, kasten çıkarılan yangınlarda yakılıyor. 21 Eylül 2025 tarihinde, Küçükdikili’de çıkarılan yangın tam iki gün sürdü, yükselen zehirli dumanlar Adana’nın her tarafından görüldü. Bu yangınlarda en çok zararı yine yakınlarda ikamet eden halk görüyor, zehirli dumanları en çok onlar solumak zorunda kalıyor. Küçük çocuklarımız, yaşlılarımız en korumasız olanlar onlar oluyor. Soludukları zehirler bedenlerinde birikiyor.
Yapılan bilimsel çalışmalar açıkça ortaya koydu: Mikroplastik ve nanoplastik halinde küçük plastik parçacıklar insan kanında, beyinde ve akciğer gibi hayati organlarda birikiyor. Plastik bir petrol ürünüdür. Sadece bu kadar da değil; sert veya yumuşak, kırmızı veya sarı, nasıl bir plastik üretilmek isteniyorsa, üretim sırasında içine bunu sağlamak için çeşitli kimyasal maddeler katılıyor. İşte bu zehirli kimyasallar da insanı, hayvanı, bitkileri, havayı, suyu, toprağı zehirlemektedir.
Plastik konusunda “geri dönüşüm” yalandır. İnsanlar bunu duyunca geri dönüştürülen plastik yok oluyor, diye düşünüyor. Oysa, geri dönüştürülen, granül haline getirilen madde tekrar plastik üretiminde kullanılıyor. Şirketler, devletler açıkça yalan söylüyor.
Türkiye’ye her yıl 700 bin ton plastik atık getiriliyor, bunun yarıdan fazlası, yani 400 bin ton plastik atık Adana’ya geliyor. Dünya gezegeni ortak evimizdir. Başkasının evine ya da bahçesine çöp dökmek ahlaksızlıktır. Adana Avrupa’nın çöplüğü oldu, deniliyor. Bundan utanç duyması gerekenler bu işe izin verenlerdir. Lisans verdikleri işletmeleri denetlemeyenlerdir, çıkarılan yangınlar için soruşturma açmayanlardır.
Sizlerle paylaşmak istediğimiz benzeri bir konu da, petro-kimya üretimiyle uğraşan SASA fabrikasının yarattığı çevre kirliliğidir. Özellikle geceleri SASA fabrikasından mahallelerimize yayılan dumanla karışık sis ve koku bizleri rahatsız etmektedir. Bizler kokunun, zehirli bir kimyasalın atmosfere yayılmasının sonucu olduğunun farkındayız. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Adana İl Müdürlüğünü görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Fabrikayı denetlemeli, özellikle geceleri yayılan kirliliği kontrol etmeli ve önlemelidirler.
Artık yeter! Küçükdikili, Sarıhamzalı, Şakirpaşa mahallelerinde yaşayanlar olarak susarak zehirlenmeye devam etmek istemiyoruz.
Plastik atık ticareti bütün dünyada yasaklanmalıdır.
Avrupa ülkelerinin çöplerini buraya göndermelerinin adı “ekolojik sömürgeciliktir.”
Bakanlık çöp ithalatını bir an önce yasaklamalıdır.
Sağlık Bakanlığı bu mahallelerde sağlık taramaları yapmalıdır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: