Dün Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka,Finlandiya,Fransa,Hollanda,Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri ortak bir açıklama yaparak ,
‘’ Türkiye’nin uluslar arası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde,bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ‘nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz.’’ dediler.
Bugün sabah saat 10 civarında 10 ülkenin diplomatik temsilcisi Dışişleri Bakanlığına geldi.
Dışişleri bakanlığımızın cevabı gerçekten düşündürücü.
‘’Bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki bir süreç …’’ diyor. Hangi bağımsız yargı?
TÜGVA’nın referans olduğu hakimlerin yargıladığı dosyalar mı, milletvekillerinin referans olarak savcı olanların yaptıkları soruşturmalar mı ? Ortada bir AİHM kararı varken Türkiye tarafı olduğu bu mahkemenin kararına hangi sebeple , ne için direnmektedir?
Siyasetin yargıya bulaşmasının pisliklerini Osman Kavala davasında Türkiye açıkça görmüş ve güçler ayrılığı ilkesinin önemini , bütün yetkiyi tek bir kişiye vermenin zararını politik,ekonomik ve yargısal olarak ülkemizin üstüne adeta kara bir sis perdesi çektiğini milletimiz görmektedir.Yapılan her yanlış gibi , bu yanlışından neresinden dönerseniz dönün kardır. Halka düşman olan tutumunuzdan vazgeçin.
Bir otel tatilinde,otelden ayrılırken tatilin son günü otel odasındaki sabunları,içecekleri valize atan tatilcilerin durumuna düştü güncel iktidar. Giderayak son hamlelerini yapıyorlar.Vazgeçin.
Türkiye’nin bu karanlık dönemi bir an önce son bulsun.