Poltikacılara baktığımızda;
Bir kesim ‘..biz gelene kadar kadının adı yoktu’ diyor..
Diğer kesim ‘..kadına, asıl biz değer verdik..’ diyor.
Bana göre ise, kadına hak ettiği değer hiçbir zamanhiçbir yerde verilmedi.
Ülkemizde ve dünyada halen bir çok alanda kadının adı yok. Olan alanlarda daderin bir fırsat eşitsizliği durumu var.
***
Tarih boyunca hiçbir zaman kadın/erkek eşitliği gözetilmedi ve haklarımıza riayet edilmedi;bir taraftan kadınlar başımızın tacı denildi, diğer taraftan saçı uzun aklı kısa denildi, fikirlerimiz yeterince önemsenmedi, kadınlar için hep daha az kontenjan,daha az kadro tahsis edildi, daha az ücret, daha az terfi verildi, çalışıp çalışmayacağımıza veya hangi işte çalışacağımıza, ya da ne zaman evleneceğimize veya kiminle evleneceğimize dahierkek meclislerinde karar verildi…
Toplumsal barışı ve huzuru korumak adına yüzyıllar boyunca kadınlar bunların lafını ve kavgasını da etmedi. Lakin bunca hoşgörüye ve fedakarlığa karşın, doğuştan sahip oldukları yaşam hakları dahi ihlal edildi.
Günümüzde, ülkemizde ve dünyada her gün sayısız kadın taciz edilmekte, tecavüz edilmekte, şiddet görmekte ve katledilmekte…
Kadına şiddet ve kadın sorunları bu nedenle şuan tüm dünyada en çok tartışılan konulardan biridir; ve bu konu yalnız kadınların değil, tüm toplumların kanayan yarasıdır. Bu nedenle çok kapsamlı çözümler gerektirmektedir.
KADINKONUSU SİYASET ÜSTÜ BİR KONUDUR
Bu bağlamda, Avrupa Birliği’nde temel bir politika haline gelen cinsiyetler arası fırsat eşitliği; sadece sosyal boyutta değil, aynı zamanda bir demokrasi, ekonomik rekabet gücü ve güçlü toplumsal yapı hedeflerinin belirleyici bir aracı olarak ele alınmaktadır.
Dolayısıyla artık bizimde kadın konusunu siyaset üstü bir konu olarak görmemiz ve bu bilinçle hareket etmeyi öğrenmemiz gerekmektedir. Zira bu konu sadece insanlığın gelişimiyle alakalı değil, ülkenin geleceğiyle alakalıdır.
TOPLUMA ÖRNEK TEŞKİL EDEN KADINLARI ÇOCUKLARIMIZA VE HALKIMIZAÖĞRETMELİYİZ
Kız çocuklarımız her gün TV’ de, basında, sosyal medyada ve çevresinde ezilen, dövülen,taciz edilen, öldürülen, şiddete maruz kalan kadınları izleyerek büyümekte, erkek çocuklarımız da kadını güçsüz, biçare, ezilebilecek bireylermiş gibi algılayarak yetişmektedir. Bu durum kız çocuklarında karşı cinse güvensizlik ve özgüven problemlerine neden olmakta, erkek çocuklarında ise kadına saygı problemlerine yol açmaktadır.
Oysa, kız çocuklarımıza birey olmanın önemini ve sorumluluklarını, özgüveni ve karşı cinse güveni,insani değerleri; erkek çocuklarımıza da bunların yanı sıra kadına saygı duymayı öğretemediğimiz takdirde kadına şiddet ve tüm kadın sorunları artarak devam edecektir.
Bu nedenlerle, Belediyelerin, STK’ların, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının ve dahi özel sektörün kadına hak ettiği değeri vermesi, topluma örnek teşkil eden kadınları halka ve çocuklara öğretmesi gerekmektedir.
KADINLARIMIZDA ERKEĞİ KADAR HİZMET ETMİŞTİR ÜLKEMİZE
Ülkemizin her şehrinde caddelere, sokaklara isimleri verilmiş bir çok başarılı erkek vatandaşımız olduğu gibi, ülkemiz adına aynı fedakarlıkları yapmış, aynı başarıları ortaya koymuş bir çok da kadın vatandaşımız vardır. Buna rağmen, kadının adına buralarda da yer verilmemektedir.
Oysa kadınlarımız da tarihin her döneminde aklıyla, emeğiyle, savaşta ve barışta gösterdiği olağanüstü mücadelesiyle erkeği kadar hizmet etmiştir ülkemize...
TOPLUMDA KADINA SAYGI KÜLTÜRÜNÜ YERLEŞTİRMELİYİZ
Bu bağlamda,TKKDAkdeniz Bölge Başkanı seçildikten sonra, ilk iş olarak Akdeniz Bölgesinde ki tüm büyükşehir belediyelerine ve bir kısım ilçe belediyelerine dilekçeler yazarak cadde ve sokaklara, parklara, kütüphanelere, uygun görülecek yerlere topluma örnek teşkil eden başarılı kadınlarımızın isimlerinin verilmesini, büstlerinin yaptırılmasını,hayat hikayelerinin tiyatro oyunlarına ve sinema filmlerine aktarılmasını, bunların sık sık gösterimlere sokularak kız ve erkek çocuklarımıza ve halkımıza izlettirilmesini teklif ettim. İlimizde de, TKKD Adana Şubesi olarak tüm belediyelere aynı teklifi ilettik.
Seyhan Belediyesine ve Büyükşehir Belediyesine de, dilekçeler yazarak eski bakanlarımızdan Dr. İmren AYKUT’un büstünün tamir ettirilmesini veya bu konuda tarafımıza yetki verilmesini ve isminin bir cadde veya sokağa verilmesini teklif etmiştik;
Bir çoğumuzun bildiği üzere Dr. İmren AYKUT, siyasi kariyeriyle ve başarılarıyla her daim Türk kadınına rol model olmuş, yüzlerce kız çocuğunu okutup, hayata kazandırmış bir Adanalıdır. İlerleyen yaşına rağmen halende, kimsesiz çocukları yetiştirmeye devam ederek toplumumuza örnek teşkil etmektedir. Seçimle göreve gelen ilk kadın bakanımız olup, altı kabinede bakanlık yapmış, hükümet sözcülüğüne kadar yükselmiş, T.C. Başbakanından sonra protokolde ilk sırada yer almış, Dünya Parlamentolar Birliği Batı Grubu Başkanlığı yapmış, ülkemizin nadir yetiştirdiği değerlerden ve en başarılı kadınlarından biridir.
İspanya Kralı tarafından, dünyada en fazla 800 kişiye verilen “ISABEL LA CATOLICA” ve “ŞÖVALYELİK”ünvanı ve nişanı ile ödülendirilmiştir. Bu ödül Dünyada ilk defa bir TÜRK’eve İLK DEFA BİR KADIN POLİTİKACIYA verilmiştir. Dünya Kadınlar Konseyi tarafından,“ASRIN EN BAŞARILI 100 KADINI” arasında seçilmiş ve ASRIN KADINI” ödülü verilmiştir.Türk Kadınlar Konseyi tarafından da, bu yıl ‘Örnek Türk Kadını’ ilan edilmiş, kimsesiz ve desteksiz kalan 300’ün üzerinde kız çocuğunu okutup hayata kazandırdığı için ‘YILIN ANNESİ’ seçilmiştir. Yine Türkiye ve Şili arasındaki ilişkilerin geliştirilmesindeki etkin faaliyetleri nedeniyle Şili Hükümeti tarafından, ŞİLİ’nin en yüksek nişanı olan “GRAND CRUZ” nişanı ile ödüllendirilmiştir.
Ülkemiz adına daha burada sayamayamacağımız kadar, bir çok başarı ortaya koymuştur.Adanamıza da gösterdiği özel ilgi ve alakayla her zaman değer katmıştır.
Bu tür kadınlarımızın isimleri düşünülmeksizin cadde ve sokaklara bir kaç istisna dışında sürekli erkek isimleri verilmesini veya numaralar verilmesini açıkcası anlayamıyoruz. Bu tutumun yine kadına yönelik ayrımcılığın bir tezahürü olduğunu düşünüyoruz.
Oysa,bu tür başarılı kadınlarımızın isimleri ve yaşam hikayeleri kız çocuklarımıza ve kadınlarımıza özgüven ve motivasyon aşılayabilecek,erkek çocuklarımıza da kadına saygı duymayı öğretebilecek argümanlardır.
Bu kapsamda, geçen hafta TKKD Adana Şubesi olarak Adana Büyükşehir Belediyesini ziyarete gittik. Belediye Başkanı Sayın Zeydan Karalar ve Yardımcısı Sayın Türkan Eşli ile bu konuyuve dilekçemizin akıbetini görüştük. Talebimizi olumlu değerlendirdiklerini bildirdiler; Sayın İmren Aykut’un büstünün tamir ettirileceğini, bir cadde ve sokağa isminin verilmesi yönündeki teklifimizi de belediye meclisine sunacaklarını ifade ettiler.
Açıkcası bu yaklaşımlarından mutluluk duyduk, kadınlarımız adına kendilerine teşekkür ettik. Meclisinde olumlu bir yaklaşım sergileyeceğini ümit ediyoruz; keza hangi alanda olursa olsun kadın/erkek ayrıştırmasının doğru olmadığını, bunun topluma büyük zararlar verdiğini, katledilen kadınlarımızın hikayeleriyle hemen hemen her gün yeniden yaşayarak artık hepimiz öğrendik.
Bu nedenle, artık belediyelerimizinde bu konuda daha duyarlı hareket edeceğine ve teklifimizi kabul edeceğine inanıyoruz.
Konuyu takip edip, gelişmelerden sizleri bilgilendireceğiz.
Bu arada vakit buldukça diğer belediyelerimizi de ziyaret edip, toplum adına beklentilerimizi dile getireceğiz.
Umarız onlarda, konuya aynı hassasiyetle yaklaşır, sürekli erkek isimleri veya numaralar vermek yerine artık cadde ve sokaklara vs. yerlere topluma örnek teşkil eden başarılı kadınlarımızın isimlerini vererek toplumda kadına saygı kültürünü artıracak idari bir geleneği başlatırlar.
(Soldan-sağa)Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Av.Türkan Eşli, Türk Kadınlar Konseyi Derneği Adana Şubesi üyesi Sevinç Gediktaş (Tiyatro Sanatçısı), dernek yönetim kurulu üyesi Faik Kasapoğlu (sanatçı/ koro şefi), Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Türk Kadınlar Konseyi Derneği Adana Şube ve Akdeniz Bölge Başkanı Arabulucu Av.Meryem Türktekin, dernek üyesi Nermin Pürçüklü (serbest mali müşavir), Derneğin Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Komisyonu Başkan Yardımcısı Arabulucu Av.Mehtep Ulutaş