Bugün 12 Haziran.
Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü.
Gelin artık çocuk işçiliğine karşı sadece söz değil, gerçek sorumluluklar alalım…
Çocukların ellerinden kürekleri, çekiçleri alalım; yerine kalemler, defterler, kitaplar verelim.
Sokaktan değil, okuldan geçsin yolları...
Ve hiçbir çocuğun “ekmek için” ölmediği bir ülke inşa edelim hep birlikte.
---
Bugün dünyada 138 milyona yakın çocuk işçi var.
Bu çocukların yaklaşık yarısı, sağlığa zararlı ve tehlikeli işlerde çalıştırılıyor.
Türkiye’de ise durum daha da iç karartıcı…
TÜİK 2024 verilerine göre, ülkede 970 bin kayıtlı çocuk işçi bulunuyor.
15-17 yaş aralığındaki çocukların iş gücüne katılım oranı %24,9.
Yani her dört çocuktan biri çalışıyor.
Oysa bu yaşlar, eğitim çağı…
Ama biz ne yaptık?
Onları sanayi sitelerine, tarlalara, merdiven altı atölyelere gönderdik...
Kurban gittikleri iş cinayetlerine de, vicdanlarımızı rahatlatmak için “kaza” adını verdik.
---
İSİG’in raporuna göre, son 12 yılda en az 770 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.
261’i 5–14 yaş arasında, 53’ü ise henüz 5–9 yaşındaydı.
Ve bu sadece kayıtlara geçenler…
Sokaklarda çalışmak zorunda bırakılan çocukların durumu ise daha da vahim.
Her gün on binlerce çocuk, cam silerek, mendil satarak, çöplerden ekmek toplayarak hayatta kalmaya çalışıyor.
Oysa onlar da okula gitmek isterdi.
Onlar da büyüdüklerinde hayalini kurdukları meslekleri yapmak isterdi.
Ama bu adaletsiz sistem, iktidarın yanlış ekonomi politikaları, onları sokaklara ve merdiven altı işyerlerine itti.
O sokaklar ve o merdiven altı işyerleri bazen öyle acımasız şeylere sahne oldu ki…
Yalnızca çocukların değil, ailelerinin de değil, hepimizin yüreğini yakıp geçti.
Daha işe başladığı gün makinaya elini, kolunu yahut kafasını kaptıran çocuklar oldu...
Sokaklarda çalışırken tacize uğrayan çocuklar oldu..
Tecavüze uğrayan çocuklar...
Hatta sadece yaşadıklarını anlatmasınlar diye susturulan, katledilen çocuklar…
Şirin Elmas Hanilçi gibi, acısıyla tüm toplumun yüreğini yakan dünya güzeli çocuklar…
Bu yüzden UNICEF’in çocuk işçiliğini, çocuğun sağlığına, gelişimine ve geleceğine doğrudan bir saldırı olarak tanımlaması çok doğru ve yerinde bir tanımdır.
Ne yazık ki bu tanım, Türkiye’nin dört bir yanında her gün ete kemiğe bürünüyor.
Çünkü yoksulluk, sosyal koruma eksiklikleri ve kayıt dışı çalışma nedeniyle,
bu ülkede her gün çocukların hayalleri kararıyor, yaşamları soluyor.
---
Unutmayalım ki:
Çocukları korumak, geleceği korumaktır.
Unutmayalım ki:
Bir çocuğun başına gelen kötülük, sadece failin değil, tüm toplumun utancıdır.
Ve unutmayalım ki:
Çocukların gülmediği bir ülkenin kalkınması, yalnızca bir yanılsamadır!
---
Kaynaklar:
– UNICEF & ILO Raporları
– TÜİK 2024 Verileri
– İSİG Meclisi Çocuk İşçi Ölümleri Raporu
Yorumlar
Kalan Karakter: