Dünyada diğer türlerin çoğunda olduğu gibi insanlarda da cinsiyet oranı yaklaşık bire birdir. Ülkemizde de nüfusun yüzde 50.7’si kadındır.
Gökyüzünün yarısı kadınlarınsa yeryüzünün de yarısı onlarındır.
Fakat kadınlar barışçıl, şefkatli ve birleştirici tabiatları gereğince yüzyıllarca bu tür talepler peşinde koşmamıştır. Buna rağmen insanlık barıştan ve adaletten her uzaklaştığında kadınların öngörü ve sağduyusuna ihtiyaç duymuş, her defasında onların desteği ve katkılarıyla barışa ulaşabilmiştir.
Bu yüzdendir ki, adaletin sembolü kadındır.
*****
Ancak acı olan o ki, günümüzde kadınların miras hakkından, nafaka hakkına, şiddetten uzak bir yaşam hakkına kadar hemen hemen tüm hakları, oy uğruna pazarlık masalarına konu edilebilmektedir.
Özellikle bazı partilerin kadın karşıtı açıklamaları kadınlarda gelecekle ilgili ciddi anlamda endişe yaratmaktadır.
*****
8 Mart 2019 tarihli köşe yazımda ‘Cumhuriyet ile birlikte, bağımsız mahkemelerde yargılanma hakkı, yasa karşısında eşitlik, eğitim hakkı, sağlık hakkı, kadınlara seçme ve seçilme hakkı, dilekçe hakkı, düşünce, toplantı ve gösteri özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, basın özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı gibi birçok temel hakka kavuştuğumuzu, bu kazanımların hepsinin çok önemli olduğunu ancak Cumhuriyet'in en önemli kazanımının kadınlara tanınan seçme (ve seçilme) hakkı olduğunu yazmıştım.
İşte bugün tam da bu noktada olduğumuzu görüyorum.
Zira günümüzde sadece kadınlar açısından değil, çıkartılan dezenformasyon yasası gibi yasalarla erkekler açısından da bir çok cumhuriyet kazanımının risk altında olduğu bir süreç yaşıyoruz.
*****
Cehennemin kapılarını kapatacağını söyleyerek oy alanlarınsa, bir anda cehenneme odun taşımaya kalkıştığını görüyoruz.
Sağduyu ve öngörü sahibi kadınların seçme hakkı olmasaydı, adalete, hukuka, eşitliğe, demokrasiye susamış gönüllerin vay haline diyeceğimiz noktadayız…
*****
Fakat kadınlar 89 yıl geçmiş olmasına rağmen halen seçilme hakkını kullanamadıkları ve karar mekanizmalarında yeterince yer alamadıkları için siyasilere kızgın ve kırgınlar…
Daha iki hafta önce hemen hemen tüm siyasi partiler kadınların temsilde eşitlik talebini görmezden geldi.
Şimdi ise hepsi kadınları sandığa davet ediyor.
*****
Oysa siyasilerin temsilde eşitlik söylemleri kadınları umutlandırmış, bu yıl milletvekili aday adayı olarak başvuran kadın sayısında büyük bir artış olmuştu.
Ancak aday belirlenme sürecinde kadınlar yine kapı bekçilerini geçemedi, liderlere ulaşamadı, olmayacak siyasi kulislere muhatap kaldılar…
Neticede kadınlar yine aday listelerinde yer alamadı, yer alabilenlerin de çoğu seçilebilir sıralara konulmadı…bir çoğu yine dolgu malzemesi olarak kullanıldı…
Hatta parti tüzüklerinde üçte bir olarak belirtilen kadın kotaları bile tutturulamadı, Mecliste 27. Dönemde yüzde 17 civarında olan kadın vekil oranı, 28. Dönemde de yüzde 20’yi geçemedi…
*****
Peki şimdi ne olacak?
*****
Demokrasi mücadelesi öyle kolay bir mücadele değildir. Lafla sözle olacak bir iş de değildir,
Her şeyden önce samimiyet ve içtenlik gerektirir ve toplumun tüm kesinlerinin desteğini gerektirir.
Dolayısıyla nüfusun yarısını teşkil eden kadınların küstürülmesi, incitilmesi her şeyden öte demokrasiye zarar vermektedir.
Ancak, ünlü Fransız düşünürü Derrida’nın belirttiği gibi, demokrasinin en önemli iki öğesinden birieşitlikse, diğeride özgürlüktür.
Eşitlik, insanın haksız güce, rastgele eşitsizliğe ve kurumsallaşmış ayrıcalığa başkaldırısıdır.
Özgürlük ise, insanın her türlü dış etkiden bağımsız olarak kendi isteğine ve kendi düşüncesine göre karar verebilmesidir.
Özgürlük olmadan eşitliğe; eşitlik olmadan özgürlüğe ulaşılabilmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla kadınlar; özgürlükleri ve demokrasiyi korumak adına olsun o sandıklara gidecektir.
Gün, kırgınlık ve küskünlük günü değildir….
Gün sandığa gitme günüdür!
Gün ‘seçme hakkımızı’ en doğru şekilde kullanma günüdür.
Gün demokrasimize, özgürlüklerimize, fiilen kullanamadığımız haklarımıza dahi sahip çıkma günüdür!
Gün adalete, ülkemize ve çocuklarımızın geleceğine katkı sunma günüdür!
*****
Gönülden inanıyorum ki, cehennemin kapılarını kadınlar kapatacaktır!
*****
Cehenneme odun taşıyanların ayıbı da, temsilde eşitliği engelleyenlerin ayıbı da kamu vicdanında yargılanacaktır.
Ancak bir daha ki seçimlerde kadınlar temsilde eşitlik hesabını mutlaka yapacaktır/ve yapmalıdır...
Şimdi vakit, sandığa sahip çıkma vaktidir! Oy verme vaktidir!
Haydi Kadınlar Sandığa….