Anasayfa
  • YURTTAN
  • GÜNCEL
  • SPOR
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • TEKNOLOJİ
  • SANAT-MAGAZİN DÜNYA KÖŞE YAZARLARI BASIN İLAN
  • Ara
SON DAKİKA:
11:44
İhbar Dönüşü Kaza Yaptılar:5 Yaralı
10:03
İBB Yolsuzluk Soruşturmasında Zafer Keleş Gözaltına Alındı
09:50
5 İlde Eş Zamanlı Suç Örgütü Operasyonu:19 Tutuklama
09:01
Çaldığı 2 Araç İle 7 Araca Çarpıp 5 Kişiyi Yaraladı
08:49
Aile Faciası! Yengesini Öldürdü, Kardeşini Yaraladı
Video Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Av.Meryem Türktekin ile TOPLUM KÜRSÜSÜ
  3. COP29/İKLİM FİNANSMANI HÜSRANI
Yayınlanma: 30 Kasım 2024 - 16:42
Güncelleme: 30 Kasım 2024 - 19:08

COP29/İKLİM FİNANSMANI HÜSRANI

30 Kasım 2024 - 16:42
Güncelleme: 30 Kasım 2024 - 19:08
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Av.Meryem Türktekin ile TOPLUM KÜRSÜSÜ
Av.Meryem Türktekin ile TOPLUM KÜRSÜSÜ
[email protected]

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Taraflar Konferansı (COP29) sona erdi. Zirvenin bu yılki temel konusu, zengin ülkelerin yoksul ülkelere fosil yakıtlardan uzaklaşmaları ve iklim krizinden kaynaklanan zararlarını gidermeleri için gerekli olan finansmanla ilgili bir karar verilmesiydi. Bu nedenle COP29’a ‘Finans COP’ da deniliyordu.

Bu kapsamda iklim krizinden zarar gören yoksul ülkeler dünyayı kirleten zengin ülkelerden, yıllık 1,3 trilyon dolarlık bir hibe talep ediyordu. Ancak bu beklentileri karşılanmadı, zirve yıllık 300 milyar dolarlık finansman hedefi kararıyla hüsranla sona erdi.

***

Öncelikle belirtmek gerekir ki, küresel sıcaklık artışının yol açtığı iklim krizi yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda bir insan hakları sorunu. İklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık, seller, doğal afetler, orman yangınları dünyada her yıl binlerce insanın ölümüne yol açıyor, milyonlarca insanı yerinden ediyor; gıda güvenliğini ve suya erişim sorunlarını her geçen gün derinleştiriyor.

Bu bağlamda, insan haklarını aslında en çok dünyayı kirleten ülkeler ihlal ediyor. COP zirveleri dünyayı yönetenler için, bu anlamda her yıl çevre ve insan haklarının kesişim noktalarını ele almaları konusunda önemli fırsatlar sunuyor. Ancak ne yazık ki bu fırsatlar yeterince değerlendirilemiyor.

Gelişmiş ülkeler, iklim krizinin sınır tanımadığını ve buna en çok da kendilerinin neden olduğunu biliyor olmasına rağmen sıra sorumluluk almaya gelince çözüm üretmekten her seferinde kaçınıyor.

***

Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de 11 Kasım'da başlayan COP29 konferansı, 22 Kasım'da sona erdi. Zirveye her zamanki gibi yine katılım çok yüksekti, 196 ülkeden yaklaşık 76 bin kişi katıldı. Geçen yıl en fazla karbon dioksit salınımı yapan 13 ülkenin üst düzey liderleri zirveye katılmadı ancak her ülke temsil edildi. BM yetkilileri ise iklim görüşmelerine aktif olarak katılım sağladı.

***

Zirvede, özellikle karbon emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerjiye geçiş ve iklim finansmanı konularında somut adımlar atılması gerektiği vurgulandı. Ancak geçen yıl olduğu gibi konferansın sonuçları bu yılda bir çok kesimde memnuniyet yaratmadı. Şöyle ki;

Zirvede, karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik taahhütler yetersiz kaldı. Gelişmekte olan ülkelerin iklim krizine uyum için ihtiyaç duyduğu finansal destek tam anlamıyla sağlanmadı. Bazı ülkeler fosil yakıt kullanımını tamamen bırakmaya dair yine somut adımlar atmaktan kaçındı. Gençlik hareketleri ve sivil toplum kuruluşları etkin bir şekilde sürece dahil edilmedi. Olumlu gelişmeler ise şunlardı; daha fazla ülke yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişe öncelik vermeyi taahhüt etti. İklim değişikliğine uyum sağlamak için ayrılan fonların da artırılmasına karar verildi.

***

Ancak Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Japonya gibi sanayileşmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere 2035'ten itibaren yılda 250 milyar dolarlık finansman teklifinde bulunması zirvede büyük bir gerginlik yarattı; iklim kampanyacıları, Joe Biden yönetimini ‘adil bir pay ödeme’ yönündeki söyleminden vazgeçmekle suçladı. Bir ara küçük ada devletlerini ve en az gelişmiş ülkeleri temsil eden gruplar sinirlenerek toplantıyı terk etti, hatta bu sırada ABD’nin iklim elçisi John Podesta tartaklandı. Öyle ki Bakü’de iklim görüşmelerinin çökebileceği yönünde endişeler yaşandı.

***

Neticede bir finans anlaşması yapıldı; gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere 2035 yılına kadar yıllık 300 milyar dolarlık bir finansman sağlanacağı hedefi kabul edildi. Ancak bu finansmanın hibe değil, kamu ve özel kaynaklardan kredi olarak temin edilmesine karar verildi. Yani yoksul ülkeler, gelişmiş ülkelerin yol açtığı iklim kriziyle mücadele edebilmek için hem onlardan borç alacak hem de onlara faiz ödemek zorunda kalacak. Bu anlaşmanın birçok açıdan adil olmadığı ortada. Örneğin 2022 Ağustos ayında Pakistan’da yaşanan 1000’den fazla kişinin öldüğü tek bir sel felaketinde dahi oluşan ekonomik zarar 30 milyar dolardan fazla. Üstelik araştırma raporları dünyada son 35 yıldır salınan küresel sera gazlarının %71'inden dünyadaki 100 büyük fosil yakıt şirketinin sorumlu olduğunu ortaya koyuyor. 2022 raporlarına göre dünyayı en çok kirleten ilk 10 ülke de, Çin, ABD, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, İran, Suudi Arabistan, Güney Kore, Endonezya. Atmosferde sera etkisine yol açan gazları en fazla üreten iki ülkenin ise Çin ve ABD olduğu kabul ediliyor ve iklim krizinin bu iki ülkenin iş birliği ve kararlılığı olmadan çözülemeyeceği vurgulanıyor. Her iki ülkede iklim değişikliğiyle mücadelede sık sık iş birliği mesajı vermesine rağmen iklim zirvesine geldiğinde sorumluluk üstlenmekten kaçınıyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, son yıllarda iklim değişikliğinin yol açtığı küresel eşitsizlik konusunda dünyayı kirletenlerin zararı karşılaması gerektiğini, küresel sıcaklık artışının 1,5 santigrat derecede tutulabilmesi ve az gelişmiş ülkelerin iklim kriziyle mücadele edebilmesi için desteğe ihtiyacı olduğunu açıkça belirtmesine rağmen, ne o şirketlere, ne de o ülkelere küresel bir sorumluluk yüklenmiyor. Bunların karbon borsası yolunu kullanarak dünyayı kirletmeye devam etmelerinin de yolu kapatılmıyor. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerin zirvede varılan finans anlaşmasından memnun kalmaması çok haklı.

***

COP29’da görüşülmesi beklenen konulardan bir diğeri de COP28’de alınan ‘fosil yakıtlardan vazgeçme kararı ve bu kararın ülkelerin Ulusal Katkı Beyanlarında (NDC) nasıl planlanacağı’ idi. Ancak zirvede karşılanamayan bütün beklentiler gibi bu konunun da görüşülmesi Bonn İklim Konferansı’na ve Brezilya’da yapılacak COP30’a kaldı. Türkiye’nin de aday olduğu COP31’in nerede yapılacağı ise, Bonn İklim Konferansı’nda görüşülecek.

***

COP29 Türkiye

Zirvede 12 Kasım’da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Türkiye’nin 2024-2028 Stratejik Planı açıklandı. Bu belgede, Türkiye’nin petrol ve doğalgaz altyapısının güçlendirileceği, yerli kömür, petrol ve doğalgaz arama ve üretim faaliyetlerinin artırılacağı belirtiliyordu. 13 Kasım’da da,Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Türkiye’nin ‘2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi’ açıklandı. Bu belgede ise, Türkiye’nin 2053 yılında % 50 yenilenebilir enerji, % 30 nükleer enerji hedefi belirtiliyordu ancak iklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden biri olan kömürden çıkışa dair herhangi bir tarih ve plan yer almıyordu.

Bu kapsamda Greenpeace Türkiye yetkilisi, hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na hem de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na ‘Fosil yakıtlardan çıkış için net tarih ne zaman? sorusunu yöneltti ve her iki belge ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: ‘Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi’nde iklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden biri olan kömüre dair herhangi bir plan yer almıyor. Enerji dışındaki pek çok sektör için de tatmin edici azaltım hedefleri öngörülmüyor. Belgede yer verilen nükleer enerji ise iklim değişikliği ile mücadelede küresel sıfır emisyon hedefine katkı sağlamada etkisiz ve pahalı bir yatırım. Nükleer kazalarda gördüğümüz gibi pek çok güvenlik sorununu beraberinde getiriyor ve nükleer atık sorunu hala çözülebilmiş değil.’

Greenpeace Türkiye yetkilisinin sorusunu; geçen yıl ‘fosil yakıt kullanımını azaltacağız’ açıklamasında bulunan Bakan Murat Kurum ‘zaman içerisinde fosil yakıtlardan çıkmış olacağız’ şeklinde yanıtladı. Bakan Kurum’un bu açıklaması ile, Türkiye fosil yakıtlardan çıkış hedefini ilk defa dile getirmiş oldu.

***

İklim kriziyle mücadelede yapılması gerekenler aslında çok açık ve net; fosil yakıtlardan vazgeçmek ve sıfır emisyon hedefine katkı sağlamada etkisiz olan ve pek çok güvenlik sorunu barındıran nükleer enerji gibi çözüm önerilerinden uzak durarak yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmek. Türkiye’nin en büyük sera gazı kaynağı kömür olduğuna göre, öncelikle yeni kömür termik santralleri açmaktan ve mevcut termik santrallere (Afşin-Elbistan’da olduğu yeni santral büyüklüğünde) ek üniteler yapmaya kalkışmaktan vazgeçilmesi ve kademeli olarak kömürden çıkışa dair net tarih içeren bir plan belirlenmesi gerekiyor.

***

Sonuç olarak Türkiye olarak hedefimiz, iklim kriziyle mücadelede uluslararası iş birliğini güçlendirmek ve Paris Anlaşması hedeflerine uygun politikalar geliştirerek çözümün bir parçası olmaya çalışmak olmalıdır. Su fakiri ülkeler arasına sürüklenen bir ülke olarak bu konu bizim, zamanın akışına bırakabileceğimiz yahut iç politikalara göre tercihte bulunabileceğimiz bir konu değildir, bir zorunluluktur; ülkemizin iklim değişikliğinden en çok etkilenen Akdeniz Havzası içerisinde yer aldığını da, göç yolları üzerinde bulunduğunu da unutmamalıyız.

Kaynak;

www.greenpeace.org

www.voaturkce.com

www.yesilgazete.org

www.trthaber.com

tr.euronews.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • "İstanbul Sözleşmesinin Gölgesinde, Hüzünlü Bir Anneler Günü" - 11 Mayıs 2025
  • YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI UNUTULMAMALI VE UNUTTURULMAMALI! - 02 Mayıs 2025
  • Avukatlar Günü: Adalet, Vicdan Olmadan İnşa Edilemez! - 06 Nisan 2025
  • DÜNYA KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN - 08 Mart 2025
  • ULUSLARARASI ÇOK TARAFLILIKTA KADINLAR GÜNÜ'NÜN ÖNEMİ - 25 Ocak 2025
  • Asgari Ücret Adaletsizliği Bir İnsan Hakları Sorunudur - 30 Aralık 2024
  • Teşekkürler Gisele Pelicot; Cesaretin ve Adaletin Sesi Oldun! - 21 Aralık 2024
  • ESAD DEVRİLDİ:Suriye'de, Suriyelilerden Önce Aslında İnsanlık Göç Etmişti - 10 Aralık 2024
  • Yoksulluk: Makarnaya Muhtaç Çocuklar - 17 Ekim 2024
  • TARIMIN GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLARI KADIN ÇİFTÇİLERİMİZ - 15 Ekim 2024
  • Ücretli Öğretmenlik Uygulaması Gabin Yasağının İhlalidir - 16 Temmuz 2024
  • KADININ SOYADINA İLİŞKİN MADDE DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ - 13 Temmuz 2024
  • YENİ ANAYASA DERDİNE DÜŞMEK YERİNE ÜLKEDE YAŞANAN KADIN KIRIMINI DURDURUN - 30 Haziran 2024
  • Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele - 17 Haziran 2024
  • Kocaeli Gebze'de Kız Çocuklarına Yaşatılan Skandal - 14 Haziran 2024
  • EKOSİSTEMİN DENGEDE KALMASI BİYOÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASINA BAĞLIDIR - 22 Mayıs 2024
  • DENİZCİ KADINLAR - 18 Mayıs 2024
  • Marifet 135 Kez Denetim Yaptırmak Değildir ! - 24 Şubat 2024
  • Can Atalay Kararı AYM Başkanına Hukuk Dersi Verdirdi; Milli İradeye Baskı Yine de Değişmedi! - 12 Şubat 2024
  • COP28/YETERSİZ OLSA DA ÖNEMLİ BİR ADIM - 21 Aralık 2023
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
ilan.gov.tr
Köşe Yazarları
Ebru Zereyalp
Ebru Zereyalp
Atatürk'ün İzinde Bir Milletin Yeniden Doğuşu
Emel ERKAYIRAN
Emel ERKAYIRAN
KADİRLİ'DE  ENGELLİ HAFTASINDA (8.) SEVGİ İZİ" UYGULAMASI
Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, İnsani Yardımın Öncü İsmi
HAYDAR ŞENGÜL
Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, İnsani Yardımın Öncü İsmi
Hasret Özmen
Hasret Özmen
BİR MİLLETİN GÖZÜNDEN
Fevzi Kılınçdoğan
Fevzi Kılınçdoğan
Türk Devletleri Kıbrıs Konusunda Türkiye'ye İhanet Mi Etti?
İbrahim Akyol
İbrahim Akyol
SİLAHLAR TARİH OLDU
Süreyya Şahin
Süreyya Şahin
MUJİCA'NIN ARDINDAN
Gülçin Yılmaz
Gülçin Yılmaz
Doğayı Yok Etmek: Göz Göre Göre Bir İntihar
Arda Can Yıldız
Arda Can Yıldız
Üç Şarkı
Remzi Yıldırım
Remzi Yıldırım
Yeryüzünde Bir Gönül Yolculuğu: Adana'danb Afrika'ya Uzanan İyilik Hareketi
Av.Meryem Türktekin ile TOPLUM KÜRSÜSÜ
Av.Meryem Türktekin ile TOPLUM KÜRSÜSÜ
"İstanbul Sözleşmesinin Gölgesinde, Hüzünlü Bir Anneler Günü"
Ali Demir Evrensel
Ali Demir Evrensel
İNSAN...!?
Mervan Dağ
Mervan Dağ
Gerçek Uzmanlar Neden Göz Ardı Ediliyor?
HÜSEYİN SUNGUR
HÜSEYİN SUNGUR
Portakal Çiçeği Festivali "Fırsatçılık" festivali olmasın
Özge Sert
Özge Sert
Zihnimiz Bize Oyun Mu Oynuyor ve Düşüncelerimize Ne Kadar Güvenebiliriz?
Prof. Dr. Selman Vefa YILDIRIM
Prof. Dr. Selman Vefa YILDIRIM
ÇOCUKLAR, CEP TELEFONLARI, SOSYAL MEDYA, OYUNLAR
Yaprak Karakaya
Yaprak Karakaya
4D İşçilerin Kayıp Hakları ve Geleceği: Taşeron Düzenlemesi Çözüm Müydü?
Erkan Mındık
Erkan Mındık
TAŞRALAŞAN TÜRK FUTBOLU
Yeliz Gökçe Ezer
Yeliz Gökçe Ezer
VAR BİR HAYALİMİZ
CEZALAR CAYDIRICI OLMALI
Alaattin Bozkurt
CEZALAR CAYDIRICI OLMALI
Şiir Köşesi
Şiir Köşesi
DEĞİŞTİ
Şeyda Aydemir
Şeyda Aydemir
SİLAHLARIN GÖLGESİNDE ADANA'DA YAŞAMANIN ZORLUĞU
Av. Sinan Tumlukolçu
Av. Sinan Tumlukolçu
BARO BAŞKANLIĞINA ADAYIM
Çağnur Korkmaz
Çağnur Korkmaz
Mahremiyet Eğitimi Aile de Başlar  
Ortası Yok
Fadime AĞARTAN
Ortası Yok
Zindan
Meryem Çam
Zindan
Editörden
Editörden
Başarının Mimarı Zeydan Karalar
Mustafa Şahin
Mustafa Şahin
Sanatı destekleyecek misiniz?
Ahmet Erol
Ahmet Erol
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKLERDE BİLİM SEVGİSİ EĞİTİME VE BİLİM ADAMLARINA SAYGI
Fulya Odabaş
Fulya Odabaş
Diyabet
ÇOCUK NÖROLOJİ UZMANI DOÇ.DR.GÜLEN GÜL MERT
ÇOCUK NÖROLOJİ UZMANI DOÇ.DR.GÜLEN GÜL MERT
Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu (DEHB 2)
SUÇ DÜNYASININ Z KUŞAĞI
Av.Ali Çağlar ÜNAL
SUÇ DÜNYASININ Z KUŞAĞI
ÇOCUK GELİŞİMİ VE AİLE DANIŞMANI AYŞE BAZ ERGİN
ÇOCUK GELİŞİMİ VE AİLE DANIŞMANI AYŞE BAZ ERGİN
Anne Babanın Benlik Durumlarının Çocuğun Gelişimi Üzerine Etkileri
"Bir insana işte bu kadar toprak yeter!"
ABBAS KÜÇÜK
"Bir insana işte bu kadar toprak yeter!"
SGK TARAFINDAN KARŞILANMAYAN KANSER İLAÇLARI DAVA YOLUYLA TALEP EDİLEBİLİYOR
Av.Ali Metehan Olgun
SGK TARAFINDAN KARŞILANMAYAN KANSER İLAÇLARI DAVA YOLUYLA TALEP EDİLEBİLİYOR
MİSLİ İLE DEĞİŞİM KARARI
Av. Ali Rıza KIYIKSAN
MİSLİ İLE DEĞİŞİM KARARI
Pandemi Cezaları İade Ediliyor
Kudret Şahin
Pandemi Cezaları İade Ediliyor
Minarelerin Akıbeti
Furkan Kızıltaş
Minarelerin Akıbeti
Ömer Öner
Ömer Öner
Ölüm Saçıyorlar!
Şansalan pardon MAÇALAN!
YUSUF ASLAN
Şansalan pardon MAÇALAN!
Çok Okunan Haberler
Şantiye ve Etkinlik Alanları İçin Pratik Çözüm: Mobo Kabin, Polyester Kabin ve Seyyar Tuvalet Sistemleri
Şantiye ve Etkinlik Alanları İçin Pratik Çözüm: Mobo Kabin, Polyester...
Kış:''Elektrikli Araçlara Güven Artıyor''
Kış:''Elektrikli Araçlara Güven Artıyor''
Dolar, Kan Kaybediyor!
Dolar, Kan Kaybediyor!
Doğa Yürüyüşlerinde Konforu Elden Bırakmayan Ayakkabılar
Doğa Yürüyüşlerinde Konforu Elden Bırakmayan Ayakkabılar
Adana'da Kaçakçılık Operasyonu
Adana'da Kaçakçılık Operasyonu
Ana Sayfa
YURTTAN
GÜNCEL
SPOR
SİYASET
EKONOMİ
SAĞLIK
TEKNOLOJİ
SANAT-MAGAZİN
DÜNYA
KÖŞE YAZARLARI
BASIN İLAN
Köşe Yazarları
Video Galeri
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
  • ADANA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • GÜNCEL
  • SAĞLIK
  • SİYASET
  • SPOR
  • TEKNOLOJİ
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim