Yurdun dört bir yanında her yıl olduğu gibi, yine yüreklerde coşkuyla, inançla, umutla ‘29 Ekim Cumhuriyet Bayramı' kutlanıyor.
Zira hepimiz biliyoruz ki, 29 Ekim 1923'de ilan edilen Cumhuriyet, ülkemizin demokratikleşmesi yolunda atılan en önemli adımdır.
Sosyal medyada günler öncesinden başladı kutlamalar. Pandemi koşulları dahi meydanların dolmasına engel olamıyor ve olmamalı da.Bugün sadece kadınların değil, tüm Türk halkının özgürlük, eşitlik, bağımsızlık gibi evrensel değerlere kavuştuğu gündür.
Mustafa Kemal Atatürk'ün 10. yıl Nutku'nda belirttiği gibi, ulusumuzun en büyük bayramıdır bugün.
Türkiye Cumhuriyeti çekilen birçok acının sonucunda kurulmuştur. Kurulması kolay olmadığı gibi, 98 yıldır korunması da kolay olmamıştır…
Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalmasını sağlamak için hepimizin gayret göstermesi, çekilen acıların ve yapılan fedakârlıkların bilincinde olması gerekmektedir.
Bu kapsamda bugün Cumhuriyet kazanımlarına değinelim; ve bu kazanımların en önemlisi olarak gördüğümüz ‘kadınların seçme hakkı’nın önemini anlatalım istedik..
İstedik ki, hiç kimsenin düşüncesinin baskı altına alınmadığı bir gelecek dilerken üstümüze düşen görevi yerine getirmiş olabilelim.
*****
Biliyorsunuz ki Cumhuriyet ile birlikte, bağımsız mahkemelerde yargılanma hakkı, yasa karşısında eşitlik, eğitim hakkı, sağlık hakkı, kadınlara seçme ve seçilme hakkı, dilekçe hakkı, düşünce, toplantı ve gösteri özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, basın özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı gibi birçok temel hakka kavuştuk.
Bu kazanımların hepsi çok ama çok önemlidir; ancak Cumhuriyet'in en önemli kazanımı kadınlara tanınan seçme (ve seçilme) hakkıdır; Zira nüfusun yarısı seçme hakkını kullanamıyor olsaydı, emin olunuz ki sadece kadınlar açısından değil erkekler açısından da diğer tüm kazanımlar risk altında olurdu.
Bu nedenle cumhuriyet kazanımlarının korunması konusunda hepimize büyük görevler düşmektedir.
Ancak bu konuda kadınlara düşen görev çok daha büyüktür.
Zira Türk kadınları halen seçilme haklarını etkin şekilde kullanamamaktadır, kullandırılmamaktadır.
Türk kadınlarının güçlenmesi ve karar mekanizmalarında söz sahibi olabilmeleri için kadınların yapması gereken en etkili şey, seçme hakkını en doğru şekilde kullanmak olacaktır.
Seçilen kişinin gerek toplumsal sorunlara bakış acısını, gerekse kadın hakları ve kadın politikaları karşısındaki tutum ve tavırlarını çok iyi tahlil etmemiz gerekmektedir.
Bu hakkımızı bilinçli bir şekilde kullanmayı öğrendiğimizde, cumhuriyet kazanımlarımızdan olan seçilme hakkımızı koruyabileceğimiz gibi, toplumda yaşanan birçok sorunu da biz kadınlar çözebilecek güce ulaşacağız.
İşte bu yüzden diyorum ki,
Ey Türk kadınları ! her nerede ve her ne gerekçe ile olursa olsun seçme ve seçilme hakkımızın sınırlandırılmasına ve baskılanmasına asla izin vermeyelim.
Seçme hakkımızın önemini bilelim.
Türk kadınlarının erkeklerle fırsat eşitliğine sahip olduğu tek şeyin, seçme hakkı olduğunu unutmayalım.
Dolayısıyla oylarımızı kullanırken, bunun aday olan kişiye sevgiyle veya partiye duyulan sempatiyle alakalı olmadığını artık hepimiz içselleştirelim.
Oyumuzu aday olan kişiye şu veya bu sebeple yakınlığımıza veya partiye v.s’e, göre değil, adayın liyakatına, seçilen makama uygun olup olmadığına, o makamı en doğru ve en güzel şekilde temsil edip etmeyeceğine bakarak verelim….
Cumhuriyet kazanımlarının sözde değil, özde bir mücadele ile korunabileceğini unutmayalım…
Cumhuriyet; dili, bayrağı, marşı ve başkenti, temel nitelikleri ile ülkesi ve milletiyle bölünmez ve bölünemez bir bütünlüğü ifade eder.
Milletimiz bugüne kadar karşılaştığı tüm sorunları Cumhuriyet’e olan sadakati, birlik ve berberlik ruhu ile aşmıştır. Bundan sonrada aynı duygularla aşabilmesi dileğiyle, Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyetimizin kuruluşuna emeği geçen kadın-erkek tüm şehitlerimizi rahmetle anarak, kahraman gazilerimize saygı ve minnetlerimizi sunarak Cumhuriyet Bayramımızın 98. Yılını kutluyoruz.