Şiddet mağduru kadınların korunması konusunda nihayet güzel bir adım atıldı.
6284 sayılı kanun kapsamında teknik araç ve yöntemlerle alakalı verilen tedbir kararlarıyla ilgili etkin koruma sağlayabilecek düzenlemeler içeren bir yönetmelik çıkartıldı.Cumartesi günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren bu yönetmelik gereğince, ülkemizde artık sadece pilot illerde değil, tüm illerde ‘elektronik kelepçe’ sistemi uygulanacak.
*****
Bildiğiniz üzere bu sistem, ülkemizde ilk olarak 8 Mart 2015'te İçişleri, Adalet ve Aileve Sosyal Hizmetler Bakanlıkları iş birliğinde imzalanan "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Teknik Yöntemlerle Takip Sistemlerinin Kullanılmasına Yönelik Pilot Uygulama Protokolü" gereğince, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir ve Gaziantep illerinde hayata geçirilmişti.
Daha sonra 28 Haziran 2019'da protokol yenilenerek pilot il sayısı 15’e çıkarılmıştı. Adana da pilot illerden biriydi.
Öncelikle bu sistemin Adana’da başarıyla uygulandığını, 2019 dan beri şehrimizde yaklaşık 50 kişinin elektronik kelepçe sistemi ile takip edildiğini ve şiddet mağdurlarının korunduğunu belirtir, bu konudaki titiz ve özverili çalışmalarından dolayı yetkilileri kutladığımızı belirtiriz.
*****
Türk Kadınlar Konseyi Derneği olarak 20 Eylül 2020 tarihinde Adana Polisevi’nde ’Kadına Yönelik Şiddet’ konusunda gerçekleştirmiş olduğumuz toplantıya, Adana Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürü Semra KAN ve Asayiş Şube Müdür Yard. Hilal Ebru AKAR katılarak; KADES ve ELEKTRONİK KELEPÇE konusundaki çalışmalarıyla alakalı dernek üyelerimize harika bir sunum yapmışlardı. Kadın polislerin, kadına şiddet karşısındaki bu başarıları ve üstün çabaları bizleri hem duygulandırmış hem de ümidimizi artırmıştı.
Aynı toplantıya bu yönetmeliğin biran önce hazırlanıp yürürlüğe konmasında katkısı olan Akdeniz, Bahçeşehir ve Antalya Kültür ve Eğitim Vakfı Üniversitelerinde uzun yıllardır sosyal sorumluluk (topluma hizmet uygulamaları) dersleri veren TKKD ‘Kadına Şiddetle Mücadele Komisyonu’ Başkanı E. Em. Gn. Md. Yard. Feyzullah ARSLAN ve Vali Süleyman ELBAN’da katılmışlar; ve bu konunun önemi üzerinde özel olarak durmuşlardı. Tarafımızca da ülkemizde kadına şiddetin geldiği boyuta dikkat çekilmiş, dünyanın birçok ülkesinde suçluların takibinde başarıyla uygulanan 'elektronik kelepçe' sisteminin ülkemizin genelinde uygulanması ve bu alanda görev yapan kamu çalışanlarının kadına yönelik şiddet konusunda özel eğitime tabi tutulmaları gerektiği belirtilmişti.
Zira biliyoruz ki "En kötü kanun, en iyi uygulayıcının elinde en iyi kanun haline gelir. En iyi kanun da, kötü uygulayıcıların elinde en kötü kanun haline gelir." Hukuk fakültelerinde, öğrencilere öğretilen ilk ders budur. Bu nedenle belirtmek isterim ki, çıkarılan bu yönetmeliğin uygulanmasında gösterilecek olan dikkat ve özen, bilgi ve beceri çok ama çok önemlidir;
Uygulayıcının; anayasal hak ve hürriyetlere saygısı yoksa, olaylar karşısında vereceği kararları kendi değer yargıları belirliyorsa, bireyin haklarını korumak yerine, önceliği aile kurumunu veriyorsa, geçmişte zaman zaman karşılaştığımız gibi ‘kocadır sever de döver de’ diyorsa, ‘adam özür diliyor işte şikayetinden vazgeç’ diyorsa, ‘kadın dediğin susar, dizlerini kırar oturur’ diyorsa… kısacası eril zihniyetle hareket ediyorsa, şimdiden söyleyeyim değişen hiçbir şey olmayacaktır.
Ayrıca hukuki düzenlemelerin etkin şekilde uygulanabilmesi, siyasî iradenin samimiyetine ve kararlılığına bağlıdır.Umarız tüm bu hususlar dikkate alınır ve kadına şiddetle ilgili diğer hususlarda olduğu gibi bu konuda da,iki ileri bir geri gidip gidip gelmeyiz.
*****
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan bu yönetmelikte bakanlığın yanı sıra konseyimiz dahil birçok sivil toplum kuruluşunun, kamu kuruluşunun ve toplumsal duyarlılığa sahip sayısız kişinin emeği ve katkısı olmuştur. Tüm bu emekler şiddet mağduru kadınların korunabilmesi için verilmiştir, ümit ediyoruz ki özen ve itinayla uygulanır. Aksi halde yönetmelikten beklenen fayda sağlanamayacaktır.
*****
Yönetmeliğin neler getirdiğine bakacak olursak;
Yürürlüğe giren yönetmeliğin 6284 sayılı kanunun 12. maddesine dayanılarak hazırlanmış olduğunu; ve bu Kanun hükümlerine göre verilen tedbir kararlarının teknik araç ve yöntemlerle takibine ilişkin usul ve esasları düzenlemiş olduğunu görüyoruz.
Önem arzeden hususları başlıklar halinde aşağıda kısaca belirtiyoruz;
ELEKTRONİK İZLEME MERKEZİ AMİRİNİN, İZLEME PERSONELİNİN VE UYGULAMA EKİBİNİN GÖREVLERİ BELİRLENDİ
Hatırlayacağınız üzere İçişleri Bakanlığı ‘Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER)’ bünyesinde bir ‘Elektronik İzleme Merkezi’ kurulmuş ve ilk vaka izlemelerine 25 Ocak 2021 tarihinde başlanmıştı.
Yönetmelikte, hakkında elektronik kelepçe kullanma kararı bulunan şiddet uygulayan kişilerin 7/24 takip edildiği 'Elektronik İzleme Merkezi’nde yürütülecek çalışmaların etkinliğinin arttırılması hedeflendiğinden Elektronik İzleme Merkezi amirinin, izleme personelinin ve uygulama ekibinin görevleri ayrıntılı olarak belirlendi.
VAKALARIN NASIL TESPİT EDİLECEĞİ VE DEĞERLENDİRİLECEĞİ BELİRLENDİ
Teknik yöntemlerle takibe uygun olabileceği yönünde kanaat oluşan vakaların, Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği ve Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Şube Müdürlüğü/Kısım Amirliği ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı birimler tarafından tespit edileceği, bu vakaların değerlendirilmesinin de, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) bünyesinde oluşturulacak komisyon tarafından yapılacağı belirlendi.
Bu komisyon tarafından verilen karar doğrultusunda, Aile Mahkemelerinden tedbir kararı alınabilecek.
Ancak teknik öntemlerle takip kararını ŞÖNİM haricinde, kolluk, şiddet mağduru veya cumhuriyet savcısının da mahkemelerden talep edebileceğini, istenecek yerin de, en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer aile mahkemesi olduğunu belirteyim.
TEDBİR SÜRELERİ UZATILABİLECEK
ŞÖNİM Bünyesinde kurulan Komisyon tedbir talep edebileceği gibi tedbir süresinin uzatılmasını veya tedbirin kaldırılmasını da isteyebilecek.
Ancak komisyon tarafından kararın uzatılması ya da kaldırılmasına ilişkin değerlendirme; karar süresinin sona ermesinden en az on beş gün önce yapılacak ve değerlendirmede izleme sürecindeki ihlal bilgileri göz önünde bulundurulacak.
TEKNİK TAKİBE ELVERİŞLİ OLMAYAN VAKALAR İÇİN, BAŞKA TEDBİRLERİ İSTENEBİLECEK
Teknik yöntemlerle takibe elverişli bulunmayan vakalarda; ŞÖNİM tarafından vakanın risk durumuna uygun müdahale planı hazırlanacak ve gerektiğinde Kanun kapsamında uygun koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının alınması amacıyla ilgili aile mahkemesinden başka tedbir taleplerinde de bulunulabilecek.
SINIRI İHLAL EDENE, ZORLAMA HAPSİ KARARI İÇİN SAVCILIĞA BAŞVURULABİLECEK
Şiddet uygulayanın, şiddet mağduruna mahkemenin belirlediği sınırdan daha fazla yaklaşması halinde izleme personeli en yakın kolluk birimine haber verecek ve şiddet mağduru en kısa sürede güvenli bölgeye alınacak. Mahkeme tarafından belirlenen şiddet mağduruna yaklaşmama mesafesinin şiddet uygulayan tarafından ihlal edilmesi halinde zorlama hapsi kararı için Cumhuriyet Savcılığına başvurulabilecek.
ELEKTRONİK KELEPÇEYE ZARAR VERİLMESİ, TEDBİR KARARI İHLALİ OLARAK KABUL EDİLECEK
Şiddet uygulayanın elektronik kelepçe cihazına zarar vermesi ve ayak bileğinden çıkarması hali, tedbir kararı ihlali olarak kabul edilecek. Bu durumda şiddet uygulayan hakkında hem kamu malına zarar verme suçundan hem de tedbir kararı ihlali sebebiyle dava açılabilecek.
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ İLKESENİ İHLAL EDECEK ŞEKİLDE, SES VE GÖRÜNTÜ KAYDI YAPILAMAYACAK
İzleme süresince ihlal durumunda veya uyarı niteliğinde yükümlü ve şiddet mağduru ile izleme merkezi tarafından gerçekleştirilen görüşmelerin kayıt altına alınacağı, sistemin aktivasyonu esnasında kişilere bildirilecek, ancak bunun haricinde özel hayatın gizliliği ilkesini ihlal edecek şekilde kişilerin ses ve görüntüleri dinlenemeyecek, izlenemeyecek ve kayıt altına alınamayacak.
VERİLER SADECE BEŞ YIL SAKLANABİLECEK
Elektronik izleme merkezinde takibi yapılan kişilere ait verilerin kaydı, işlenmesi ve paylaşımı 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa uygun olarak yapılacak ve bu veriler 5 yıl süre ile saklanacak.
Yönetmelikle getirilen hakların ihlali halinde, husumet Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ve İçişleri Bakanlığına yöneltilecek
Zira bu yönetmelikle getirilen görev ve sorumluluklar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığına yüklenmiştir.
Bu Yönetmelik kapsamında gerçekleştirilecek iş ve işlemler bu iki bakanlığa bağlı, ilgili kuruluşların işbirliği ve koordinasyonunda yürütülecek.
*****
Netice olarak, hiçbir hak ihlalinin yaşanmaması ve tüm şiddet mağdurlarının korunması dileğiyle yeni yönetmeliğimiz ülkemize hayırlı uğurlu olsun.
Dileğimiz, ülkemizin en kısa sürede kadına şiddet konusunda “cezasızlığın” kanıksanmış olduğu bir ülke olmaktan çıkmasıdır.
Ancak bunun için daha pek çok düzenlemeye ve kanunlaştırmaya ihtiyacımız olduğunu, eril zihniyetin böylesine hüküm sürdüğü bir ülkede bunu başarabilmenin oldukça zor olduğunu artık hemen hepimiz biliyoruz…
Öncelikle “yönetmeliğin bu şekilde iyi olsa da uygulamada kullanılmazsa önemi yoktur “ ibaresiyle asıl konuya dikkat çekmeniz bedeniyle yazınız ayrı bir anlam kazanıyor ki bu vurgu için teşekkür ederim. Evet ülkemizde her alanda eğitim sağlık güvenlik vb çok etkin yönetmelikler hazırlanıp resmileştiriliyor ancak uygulamada farklı yorumlamalar ve sizin bahsettiğiniz gibi kişisel görüşler nedeniyle zararlı bile olabiliyor. Umarım bu kez doğru algılanıp doğru uygulanır.