Leş kargalarına fırsat verdik

Küçük yaşlardan bu yana ülkemizin birçok düşmanı olduğunu hem okullarda, hem de büyüklerimizin anlattıklarında duymuştum.
Ülkemiz düşmanlarının bu kadar yakında olduklarını bilmiyordum.
Ülkede yaşanan gözaltılarla ilgili hiçbir yorum yapmayacağım. Ancak, bu gözaltıları fırsat bilenlerin oyunlarını anlatacağım...
ABD'nin Ortadoğu üzerindeki baskısı nedeniyle, bu coğrafyada akan kanlar bir türlü durmuyor. ABD; Esed'siz bir Suriye istediklerini açıklıyor. Suriye ile ilgili bizim de politikamız var ama komşu ülkemizdeki olan biten elbette bizi ilgilendiriyor. 
Ya ABD'ye ne oluyor?..
Süper güç! Dünyanın jandarması! Teknolojik silahlara sahip!
Yıllardır duyarım bunları...
Evet, kendini geliştirmiş ve güçlü bir yapıya sahip. Fakat, dünya üzerinde hüküm sürmek istemesi, kendini hiç mi hiç ilgilendirmeyen bölgeler üzerinde enerji savaşları vermesi, herkes tarafından sadece seyrediliyor.
Ülkemde yaşanan sorunu fırsat bilen ABD ve vazgeçilmez ortakları olan Avrupa ülkeleri hemen bildiriler yayınladı, açıklamalar yaptı.
Dolar tavan yaptı... Dövizde yükseliş sürüyor...
Birileri bu duruma 'oh olsun' diyor...
Asıl size 'yuh olsun'...
Ülkemde yaşanan sorun, sadece toplumun bir kesimini değil, her kesimini ilgilendiriyor...
Bu ülke üzerinde oynanan oyunlar nedeniyle, hep geride kaldık.
Herkesin ileriye gittiği dönemlerde yerimizde kalmayı bile başaramadık.
Neden mi?
Çünkü, ülkemiz hep kirli eller tarafından karıştırıldı...
Birileri ülkenin çıkışını, istikrarını görünce çarkımıza çomak soktu...
Bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı'dan bu yana uğradığı hain saldırılardır...
Önce karıştırıyorlar, sonra kınıyorlar...
Sonra da, hep birlikte ülkemi eleştiriyorlar... Tabi bizim saf milletimiz de dahil...
Ülkedeki istikrarın sürebilmesi için önce toplum olarak birbirimize kenetlenmeliyiz.
Biz bunu başaramadığımız sürece, leş kargaları üzerimizden eksik olmaz...
Bu leş kargalarını bir ömür üzerimizden defetmek için öncelikle hastalıklarımızdan kurtulmalı ve millet olarak birbirimize güvenmeli birlik ve beraberlik içinde olmalıyız...
Çanakkale Savaşı da böyle kazanılmamış mıydı?
Üstelik, yokluklar içinde!..