Türkiye’nin Suriye politikası ile ilgili herkes bir şeyler söylüyor.
Kimi, Esad karşıtı tavır alıyor, kimisi Esad’la poz veriyor.
CHP, 7 Mart 2013’te, heyet olarak Suriye Devlet başkanı Beşar Esad’ı ziyaret etti.
Ziyaret, CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl başkanlığında, milletvekilleri Refik Eryılmaz, Mevlüt Dudu, Şafak Pavey ve Aytuğ Atıcı ile gerçekleştirildi.
Esad görüşmesinin önemli bir konuğu ise, mülteci kamplarını bombaladığı ileri sürülen Ebu Firas’tı.
Ben bu konuyla çok fazla ilgilenmeyeceğim.
Asıl dikkatimi çeken, daha 20 ay önce Esad’la fotoğraf veren CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik, Esad’ın Suriye halkını kestiğini söylemesi.
Sonrasında ise ‘Nusayri Toplumu’ ifadesi kullanması dikkatimi çekti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı toplantıda gerçekleşen bu söylemler, ülkenin gündemine de oturdu.
Özçelik’e tepki gösteren Adana Milletvekili Ümit Özgümüş, ‘Nisayri toplumu’ diye bir terim olmadığını, bu terimin Alevilerin parçalanması için çıkarıldığını söyledi ve Suriye’deki mücadeleyi, Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı mücadelesine benzetti.
CHP’de iki ayrı fikir oluştu. Milletvekillerinin büyük bölümü de Özgümüş’e destek verdi.
Özgümüş bu çıkışında sonuna kadar haklı.
Esad’ın Suriyelileri kestiğini biliyorsanız, Suriye’ye neden heyet gönderdiniz. Katliamlara sessiz kalmama adına gerçekleştirdiğiniz ziyarette, Ebu Firas’ın ne işi vardı? Üstelik mülteci kamplarını bombalayan isim olarak anılırken.
Şimdi çıkıp, Suriye halkını Esad’ın kestiğini söylüyorsunuz.
Bu, CHP’nin siyaseti ise (ki Ümit Özgümüş’e göre değil) partinin ömrü çok uzun olmaz. Yok bu CHP’nin görüşü değilse, böyle bir söylemi dile getiren birinin CHP’nin üst yönetiminde ne işi var?
CHP’nin Suriye politikası ile ilgili net tavrı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından bir an önce açıklanmazsa, CHP’de önemli ayrılıklar meydana gelecektir.
Partinin üst kademesindeki herkes kendine göre dış politika güder ve bunu kamuoyuyla paylaşırsa, CHP parti olmaktan çıkışır…
Partinin Genel Başkanı’nın katıldığı toplantıda, CHP’nin görüşü olmayan bir söylemin dile getirilmesi ve bu söylem dile getirilirken Alevi toplumunun hedef alınması doğru değil.
Bu yanlışı Kemal Kılıçdaroğlu’nun net bir şekilde anlatması, parti tabanındaki huzursuzluğun önüne geçecektir.
Aksi takdirde, Ümit Özgümüş’ün tavrı dalga dalga yayılıp, CHP içerisinde görüş ayrılıkları meydana gelecektir.
CHP’nin Suriye politikasındaki bu karışıklık giderilmezse, birilerinin istediği ayrışma başlar. Bunun olmaması için de Genel Merkez müdahalesi şart.
Şimdi iki ayrı söylem var… CHP Esad’ın karşısında mı, yoksa yanında mı?
Yanındaysa, neden karşıt görüşler ortaya çıkıyor?
Yanında değilse, bu kadar riskli ziyaretlerin amacı neydi?
Bu soruların cevap bulmaması halinde, CHP siyasette kan kaybı yaşayacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: