Siyasî, idarî, adlî, askerî, ailevî vd. konularda herhangi bir karar verilecekse, eldeki haberlerin sıhhatinin iyice araştırılması gerekir.
Karar ve uygulamalara mesnet teşkil eden bilgi ve haberler doğru değilse sonuç yıkıcı olur; bu da derin pişmanlıklara sebebiyet verir. Medya ve genel olarak iletişimde de bu ilkeyi dikkatlice esas alma zarureti var. Medya (gazete, televizyon, radyo, internet ve genel olarak sosyal medya ile diğer haber mecraları) güvenilir olmayan kimselerin, daha geniş ölçekte haber ajanslarının aktardığı yanlı, yorumlu, maksatlı, seçilmiş haber ve bilgileri kullandıklarından zararları büyük, yıkıcı sonuçları daha yıkıcı olmaktadır.
Haber emanettir, emaneti ahlakî sorumluluk bilinciyle taşıyıp kamuoyunun haber alma hakkını kullanmak lazım. Medyanın yalan yanlış, maksatlı, çarpıtılmış bilgi ve haber aktarımları dolayısıyla nice yuvalar yıkılmış, aileler dağılmış, iffetli kadınlar iftiraya uğramış; topluluklar arasında çatışmalar çıkmış; ülkeler birbirine girmiş, savaşlar patlak vermiş, kanlar akmıştır. Nahak yere psikolojik savaş bağlamında suçsuz ve masum toplulukların, ülkelerin aleyhinde haberler yaymak, yorumlar yapmak, algı yönetmek, "kamu diplomasisi" veya "halkla ilişkiler" çerçevesinde maksatlı yayınlar yapıp kitleleri şartlandırmak veya istihbarat örgütlerinin faaliyetlerini süzgeçten geçirmeden kullanmak "fısk fiili"ne girer. Hz. Süleyman'ın (a.s.) Saba Melikesi ve krallığıyla ilgili Hüdhüd'ün getirdiği haber ve bilgileri doğrulamak istemesi, araştırmadan karar vermenin yanlışlığına işaret etmektedir. (Bkz. 27/Neml, 20-28)
Fasıkın haber tuzağına herkes düşebilir. Kurtubi, bu ayetin "Yanlışlığı sabit oluncaya kadar bütün Müslümanlar adildir" diyenlerin görüşünü çürüttüğünü hatırlatır. Çünkü ayet bize, gelen haberi ve bilgiyi kabul etmeden önce iyice araştırılmasını emretmektedir. Yalan-yanlış bir habere dayanarak hüküm verdikten sonra araştırmanın bir manası yoktur, iş işten geçmiş olur. Bir hakim iyice araştırmadan sanık hakkında hüküm verecek olsa ne olur! Bir gazeteci, bir kamu görevlisi veya sıradan bir şahıs hakkında iyice tahkik etmeden suçlayıcı haber yapacak olsa onun toplumdaki hayatını karartmış, itibarını zedelemiş olur.
Burada üzerinde durulması gereken önemli nokta var: Özellikle adli konularda ortada şüphe uyandırıcı bilgi ve şayialar varsa, haberi getiren veya yayan "fasık" da olsa araştırılmalıdır. Ayet "fasıkın getirdiği haberi araştırmayın" demiyor, aksine "iyice araştırıp tahkik edin" diyor. Hatta kamunun hak ve hukukunu, toplumun mal varlığını, genel bütçenin ve kamu gücünün kullanımı ile ilgiliyse bilhassa iyice araştırılıp gerçeğin ortaya çıkarılması lazım. Yolsuzluk yapan, usulsüzlük ve rüşvet gibi suçlara ismi karışan kimseler varsa ve suçları sabit olmuşsa mutlaka cezalandırılması gerekir; onlarla ilgili bilgi ve haberleri bir fasıkın ortaya çıkarmış olması onların soruşturmadan veya yargıdan muaf tutulmamalarının sebebi olamaz.
"Haber" çok yönlü ve çeşitlidir. İyiliğe, barışa hizmet etmeyen, insanları birbirine düşüren söz ve haberler, gerçek dışı söylentiler, aslı esası olmayan yakıştırma ve bilgiler de fasıkın getirdiği haber gibidirler. Şahıslar, aileler, cemaatler, toplululuklar, hatta en basitinden karı-koca arasında laf götürüp getirenlerin de hükmü böyledir. Dedikodu, gıybet, karalama, zan, şüphe, söylenti (şayia) üzerine hüküm bina edenler bu kapsama girer. Bizim "etraflıca araştırın" diye tercüme ettiğimiz "fe-tebeyyenü", "fe-tesebbetü" olarak da okunmuştur ki, manası meselenin iç yüzünü, özünü, hakikatini iyice tespit edin, hemen karar verip harekete geçmeyin, bekleyip araştırın, iyice emin olun, demektir. Her iki okuma da aynı anlamı verir.
İyice araştırmadan yalan yanlış haberlere dayanıp "bir topluluğa zarar vermek" "tusibu" fiiliyle gelmiştir. Manası sizin bu araştırmadan verdiğiniz karar veya yaptığınız icraat, muhatap olan topluluğa "musibet" getirir; felaket, acı isabet ettirir. İşin iç yüzü, gerçek ortaya çıktıktan sonra derin bir pişmanlığa sürüklenirsiniz. Bu da iki boyutlu pişmanlıktır: Biri dünyada üzülürsünüz, utanırsınız; diğeri ahirette azaba düçar olursunuz.
Yorumlar
Kalan Karakter: