ZİHNİ BAŞKANA, AZİM BAŞKANA, YILDIRAY BAŞKANA, MAHMUT BAŞKANA VE AHMET BAŞKANA…

Cennet mekan Fatih Sultan Mehmet Han’ın, Kanuni Sultan Süleyman Hanın, Abdülhamit Hanın ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bıraktıkları bu eşsiz ata yadigarı vatan toprakları, bu son Türk (Kürt, Alevi, Sünni) Yurdunun beka’sı yaşadığımız şu günlerde başta ABD olmak üzere, batının egemen güçleri, küresel emperyalizm ve bunların tetikçi ve taşeron olarak kullandıkları ayrılıkçı – bölücü örgüt tarafından derin bir tehdit’i altındadır.
Bu tehditle ulaşılmak istenilen menzil yada birinci nihai amaç vatan topraklarının bir bölümü üzerinde, doğu ve güney doğu’da Kuzey Irak benzeri otonom bir yapının kurulmasıdır. ABD ve Küresel Güçler bunu malum olduğu üzere Irak’ta başardılar ve ülkeyi Sünni Araplar, Şii Araplar ve Kürtler olarak üçe böldüler. Şimdi pazılın ikinci ayağındaki ülke olan Suriye’de de bu böl, parçala ve yönet işlemi bitirilip Kuzey Suriye Otonom Bölgesi oluşturulmak üzeredir.
Pazılın üçüncü ve dördüncü ayağında ülkeler ise Türkiye ve İran’dır. İran şu an geçici olarak resmin dışına ötelenmiştir, çünkü ABD bu noktadaki enerjisini önümüzdeki Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerine yönlendirmiştir. Muhtemeldir ki İran’a bir Amerikan dış müdahalesi Ocak 2013 den sonra yeniden ve süratli bir şekilde gündeme gelecektir. Amerikan pazılında ki operasyon yapılacak üçüncü ülke olan Türkiye’nin bölünüp parçalanma işi, ilgili şeytan ülke tarafından KCK, PKK ve BDP Konsorsiyumuna havale edilerek ABD tarafından bu Konsorsiyumun her türlü ihtiyaçları en geniş manada karşılanmakta ve karşılanmaya da devam edilmektedir.
Küresel güçlerin bundan tam 100 yıl önce belirledikleri konsept ya da vizyon İran, Irak, Suriye ve Türkiye toprak bütünlüğünün bölünüp parçalanarak bozulması ve bu bölünüp parçalanan topraklar üzerinde her yönü ile ABD ve Küresel Emperyalizme ve tabi ki İsrail’e hizmet edecek bir Kürt Devletinin kurulmasıdır. Bu günlerde Yeminli Türkiye Düşmanlarının ayrılıkçı, bölücü örgüt eliyle ülkemizdeki yapmak istedikleri şey… Türk – Kürt , Alevi ve Sünni vatandaşlarımızı yakın yada uzak bir zamanda birbirine düşürüp, Türkiye’yi bir iç savaşa doğru sürüklemektir.
Son günlerdeki Şırnak, Şemdinli, Tunceli, Van, Hakkari – Çukurca ve Bingöl saldırılarında terörün yükselen, nükseden ateşinin tam olarak karşılığı da budur. Başta ABD olmak üzere İsrail ve AB bu coğrafyada güçlü, büyük ve yekpare bir Türk Devletini istememektedirler. Bunun için Türkiye’nin de diğer pek çok bölge ülkesi gibi bölünüp, parçalanması gereklidir, şarttır ve elzemdir(!) Ancak, ülkemizi bölmek için yemin etmiş olan bu şer ittifakının hiç bilmediği ne var ki bizim de unuttuğumuz çok ama çok önemli bir şey var, oda Türkle Kürdün, Aleviyle Sünninin ilahi nizamda kardeş olduğu olgusudur.
Gerçekten de Rabbimiz biz Türkler ve Kürtleri , Aleviler ve Sünnileri Kuran ayetleri ile sarsılmaz bir kardeşlik bağı ile birbirimize bağlamış ve bir kur’an ayetiyle de bunu muşahhaslaştırarak… “Bütün mü’minler kesinlikle kardeştirler. Öyleyse kardeşleriniz arasında sulhu, barışı sağlayın, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzeltin, geliştirin. Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. Ola ki, ilâhî merhamete mazhar olursunuz.”…  buyurmuştur.
Evet, bizlerin kardeşlik akidesi Allah’ın kopmaz ipi Kur’an ile sabittir. Bunu Türkiye’yi bölüp parçalamaya çalışan şeytanlar bilmiyor ve beyhude gayretler içerisinde şeytanın değirmenine durmadan su taşıyıp duruyorlar. Ne var ki biz Türkler ve Kürtler, Aleviler ve Sünniler de “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” sözünün hakkını verircesine bu kardeşlik bağını unuttuk.
Türk’ün de, Kürt’ün de, Alevi’nin de, Sünni’nin de mevlasının bir ve eşsiz olan Allah-u teala olduğunu unuttuk. Kitabının, kelamı-ı kadim olan Kur’an –ü azimüşşan olduğunu unuttuk, iki cihanında dirahşan yıldızı nebiler serveri ol kutlu elçi ahmed i mahmud u Muhammed’in (sav) cümleminiz serveri olduğunu unuttuk, Rabbimizin evim buyurduğu Mescid-i Harâm’ın, beytullah’ın hepimizin kıblesi olduğu gerçeğini unuttuk ya da birileri bize bilerek unutturdular. 
Buradan başta Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Zihni Aldırmaz’a, Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan’a, Yüregir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan’a ve Sarı Çam Belediye Başkanı Ahmet Zenbilci beyefendileri, Unuttuğumuz Kardeşlik Hukukunun toplumun tamamını kapsayacak bir şekilde yeniden tesis Edilmesine Yönelik bir çalışma olan, “Türkiye / Adana Sevgi – Barış ve Kardeşliğe Koşuyor” projesine yön vermeye, can vermeye ve yürekten destek vermeye çağırıyor, davet ediyoruz.
Sosyal Belediyecilik mi, insan odaklı belediyecilik mi? işte size kapsam alanında tam 75 milyon vatan evladı bulunan sosyal ve insan odaklı devasa bir belediyecilik projesi. Gün bu gün, dem bu dem, an bu an Sayın Başkanlarım. Ne Amerika Ne Küresel Emperyalizmin Yamyamları Ne de onların taşeronu ayrılıkçı bölücü örgüt bu vatanı bölemeyecektir.
Çünkü biz TÜRKÜYLE KÜRDÜYLE, ALEVİSİYLE SÜNNİSİYLE 75 Milyonluk Güzel Bir Aileyiz, Biz TÜRKİYE Ailesiyiz.  Bizi birbirimize bağlayan etnik ve mezhepsel aidiyetlerimiz değil, Allah’ın lütfu, keremi ve ihsanıdır. Çünkü biz bir binanın iç içe girmiş birbirine ram olmuş yapı taşları gibiyiz sapasağlam, dimdik ve ayaktayız.