Osmaniye'nin Kadirli İlçesinde bugüne kadar Sevgi izi uygulaması ile özel gereksinimli bireyler ve ailelerinin hayatını yakından tanıma fırsatı buldum. 2017 yılından bu yana tam 7 kez uygulamayı etkinliğe dönüştürdük. Bu nedenle bir yazı dizisi oluşturmaya karar verdim. Tabii ki Kadirlili hemşehrilerimin ( özel gereksinimli bireylerin anneleri ) rızasını almam gerekiyordu. Sonrasında rıza gösteren annelerin isimleri bende kalmak üzere kayıt altına almak için gazetemizde paylaşmaya başladım.
2014 yılı Belediye Meclis üyeliğim döneminden iki yıl sonra 2016 yılında Kadirli Kadınlar Meclisi kuruldu. Ve yıl 2017 den bu yana Bizler her yıl sevgi izi uygulaması ile Kadirli ilçemizde özel gereksinimli bireylerle birlikteyiz.
Sevgi izi projesi bu bireylerin ailelerini rahatlatan bir uygulamadır. Başarılı gazeteci ve televizyoncu Müge Anlı hanımın başladığı bu çok özel proje Kendini ifade edemeyen her bireye ücretsiz olarak yapılır.
Benibuldular.com sitesinde bu bireylerin ve ailelerinin iletişim bilgileri kayıt altına alınır. Kişiye özel bir şifre ( sevgi izi kodu ) siteden alınarak bireyin el bileği üzerine kalıcı olarak işlenir. Kendini ifade edemeyen bireyler kayıp halinde işte bu şifreyle ailesine ulaşır. Böylece aileler rahat bir şekilde yaşamına devam ederler. Sevgili Müge Anlı hanıma ne kadar teşekkür etsek az kalır. Gazetemiz aracılığıyla tebriklerimi iletiyorum. Onu çok seviyorum.
Özel gereksinimli bireylerin ailelerinin en büyük sorun
arından biri de bu çocukların kaybolmaları halinde nasıl bulunacaklarıdır.
Bu yıl 8. Kez Sevgi izi uygulaması için çalışmalara başladık. Geçtiğimiz günlerde bu özel çocuklardan birinin ailelerine konuk oldum. Annenin ilk çocuğu sağlıklı , daha sonrasında özel gereksinimli bir çocuk dünyaya getirmiş ve hayatının zor günleri başlamış. Çocuğunu götürdüğü bir Prof. Dr. Ona bir öneride bulunmuş. “Eğer bir çocuk dünyaya getirirsen ilerde engelli olan çocuğunun hayatını kök hücre tedavisi ile kurtarabilirsin.”
Bunun üzerine anne bir sağlıklı çocuk daha dünyaya getirmiş ve üzerinden 10 yıl geçmiş. Anne ümidini hiç kaybetmemiş ve Doktora her gidişinde bir süre daha beklemesi gerektiğini anlar hale gelmiş . Süreç devam ediyor ve anne bir gün çocuğum kurtulur diye bekliyor . Ben de ümitliyim inşallah
Anne kendini sürekli olarak geliştirmiş hep okumuş öğrenmiş. Onu tebrik ediyorum. Ne kadar zor olduğunu bilerek hiç vazgeçmeden mücadeleye devam ediyor. Öyle ki özel gereksinimli çocuğunun ilaçlarını kendisi ayarlar hale gelmiş.
En büyük çocuğu şu anda savcı olmaya hazırlanıyor. Anne ve bütün aile ona çok güveniyor. Anne konuşurken : “Artık gözüm arkada kalmayacak Savcı olan çocuğum, kardeşini koruyup kollayacak” diyor ve bu yüzden mutluluğu gözlerinden okunuyor.
Bu yazımda artık gereksiz yere kendimize dert edindiğimiz şeyleri bir kez daha gözden geçirmeliyiz düşüncesini vurgulamaya çalıştım. Ayrıca yaşam boyu öğrenmeye çalışmalıyız. Tıpkı bu örnekteki annenin yaptığı gibi Umudumuz hiç bitmemeli .