Çocukların sulama kanallarında boğulmalarını önlemek için Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından “Analar ağlamasın, Çocuklar Boğulmasın” sloganıyla başlatılan yüzme kurslarında sona gelindi.
Yüzme kursları başlarken bu sütunlarda sormuştum…
Bu havuzlar ve işletenler yeterince denetleniyor mu?..
Demiştik ki;
Havuzları işletenler Büyükşehir Belediyesi’nin havuzlara gönderdiği çocukların dışında havuza girenlerden alınan paraların karşılığında makbuz kesiliyor mu, maliye denetmenleri bunları denetliyor mu?
Havuzların bulunduğu ortamlar ve sular sağlıkçılar tarafından kontrol ediliyor mu, herhangi bir hastalık taşıyıcı bir bulguya rastlandı mı?
Bu havuzlar kimlere verildi?
Ve daha bir çok soru sormuştuk.
Ancak ne hikmetse bir cevap veren olmadı..
Yani havuzlarda “Allaha emanet” şekilde hizmet verildi.
Ortaya şu sonuç çıkmış oldu..
Demek ki Adana’da bir vurdumduymazlık var. Havuzları isteyen istediği şekilde çalıştırıyor.
Neden çalıştırmasınlar ki?..
Nasıl olsa denetleyen yok.
Havuzlarda mikrop varsa ve çocuklar hasta olursa kimin umurunda.
Önemli olan havuzu işletenlerin “Cep”lerinin dolması..
Umarım önümüzdeki yıl Büyükşehir Belediyesi daha seçici olur. Havuzları vereceği kişileri ve kulüpleri iyice incelettirir.
Umuyorum ki, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz gelecek yıl havuzları işletenleri gerçekten spor kulübü olup olmadığını araştırır.
İşte o zaman havuzları işletenlerin gerçekten kulüp olup olmadığını idrak eder.
Ve o zaman “Aile şirketi” gibi kurulan kulüpleri ayıklar doğru kişileri bulur..
Büyükşehir Belediyesi, havuzları işletenlere hizmet mutlaka para vermiştir. Acaba havuzları işletenler bu parayı hakettiklerine inanıyorlar mı?