mahallede
‘hala’ derlerdi
ama
ben çok tanımazdım!
***
bazen görürdüm
aksayan ayağına yoldaş olan bastonuyla yalçınpark’ta ağır ağır dolaşır, sonra kasabın önündeki tabureye oturup soluklanırdı
***
denk gelirdi
kasapla dertleşirken bir selam verip geçerdim tebessüm ederek, o da gözlerimin içine bakardı sanki anlatmak istediği bir şeyler olduğunu hissettirerek!
***
bir süredir
görünmüyordu parkta
sabah salâsı okundu
duyunca üzüldüm!
imam, ‘mahallenin halası öldü’ diyor ve kabasakal mezarlığında toprağa verileceğini söylüyordu
***
bizim
mahallenin kasabı
alın terini ekmeğine katık eden ve dükkanın önünden geçenlerle selamlaşıp hal hatırını sormadan göndermeyen delikanlı bir adam!
gidip ona sordum!
***
yaşlı kadın
ikinci kocasından kalma bir evde tek başına yaşıyormuş!
kızları da varmış
kardeşleri de
ama kimse gelip halini hatırını sormuyormuş!
kadıncağız, yalnızlığın verdiği acıyla yaşadıklarını taburede otururken hep kasaba anlatıyormuş!
***
hatta bir gün
‘beni iki gün görmesen, üçüncü gün gel kapımı çal evlat’ demiş… ‘ölürsem komşularım kokumdan rahatsız olmasın!’
***
kadın öldü
ardından, bir taziye çadırı bile kurulmadı oturduğu apartmanın önüne!
adet yerini bulsun diye toprağa verdiler
sonra herkes devam etti günlük yaşantısına!
***
‘bir garip ölmüş diyeler
üç gün sonra duyalar
soğuk su ile yuyalar
şöyle garip bencileyin’
sanki yunus, ölen yaşlı kadın için yazmış bu satırları!
hani, soğuk su ile yıkamadılar ama üç gün sonra duyarlar garibin öldüğünü!
***
güya
ramazan ayındayız!
güya
bazı televizyonların kadrolu şarlatanları sahurda iftarda çıkıp dinden, imandan, komşu haklarından söz ediyor!
***
meğerse
yaşlı kadın kansermiş
kanseri ilerlemiş
ama kimseye diyememiş!
kimse de kapısını çalıp ‘senin halin nedir’ diye sormamış, yatağından kaldırıp bir hastaneye götürmemiş!
***
hani
komşu komşunun külüne muhtaçtı!
hani
komşusu açken tok yatan bizden değildi
ne oldu; bütün komşuluk duyarlılığını bir bir kaldırıp attı apartman yaşantısı!
ikinci kattaki ölüyor
onuncu kattakinin haberi olmuyor
neylersin!
***
şimdi
‘ismini vermek istemeyen bir seyirci’ muradında soralım bazı televizyonların kerameti kendinden menkul kadrolu imamlarına…
‘yalnızlıktan ölen kadının oturduğu apartmanda tutulan oruç kabul olur mu hoca!’
Yorumlar
Kalan Karakter: