yirmi dokuz!

bundan
yaklaşık
27 yıl önce!
 
***
 
ben
ankara'nın
yağmurunda
uğur mumcu'nun
tabutunu taşırken
gazetecilerle...
 
***
 
genç
bir kız
ağlamış,
üzülmüş
günlerce!
 
***
 
dün
o genç
kızı dinledim
atatürkçü
düşünce
derneği'nde!
 
***
 
avukat
berfu
salıcı yakıt
o günlerde
neler yaşadığını
anlattı, etkili dili,
güçlü türkçesiyle!
 
***
 
o
asil ve
beyefendi
duruşu ile
babası avukat
mehmet salıcı'yı
chp il başkanıyken
çok dinlemiştim ama
kızını dinlemek de
varmış ömürde!
 
***
 
avukat
yakıt,
yirmi
dokuz
günlük
bebeğin
babasız kaldığı
anı anlatırken hem
duygulandı, hem de
duygulandırdı!
 
***
 
bebeği
nilhan'ın
üşümemesi
için eşine
'nilüfer, ben
arabayı getireyim,
siz iki üç dakika sonra
gelirsiniz' diyerek evden
çıkıp 'son kez' arabasına
binen ahmet taner kışlalı'yı
anlatmak elbette kolay değildi!
 
***
 
yakıt,
'nefreti
büyütenlerden
değil...
sevgiyi
getirenlerden
olacağız' dedi!
 
***
 
'bizi
karanlığa
çekmek için
uğraşanlara inat
aydınlık için yeni
mumlar yakacağız'
diye konuştu!
 
***
 
ekim
ayının
kendisine
hep hüznü
anımsattığını
anlattı!
 
***
 
söz
uğur
mumcu'ya
geldiğinde
nedense zeydan
karalar'ı düşündüm!
 
***
 
çünkü
zeydan
karalar'ın
sözü vardı,
uğur mumcu'nun
anıtını o dikecekti!
 
***
 
uğur
mumcu'nun
meydanı vardı
ama anıtı yoktu,
bakalım 24 ocak'a
anıt yetişecek mi diye
geçirdim aklımdan!
 
***
 
aslında
o meydana,
yani tren
garının çıkış
yoluna atatürk'ün
adana'ya gelişini
simgeleyen
güzel bir anıt
düşünülebilirdi...
uğur mumcu'ya da
yakışırdı doğrusu!
 
***
 
avukat
berfu salıcı
yakıt, bahriye
üçok, çetin emeç,
muammer aksoy
gibi düşünürleri de
anlattı konuşmasında!
 
***
 
artık
göz
yaşlarının
son bulmasını,
çağdaşlığın ve
aydınlığın ülkenin
dört bir tarafını
sarmasını diledi!
 
***
 
elbette
çok anlamlı
bu temenniler.
sevgi, barış ve
kardeşlik olsun
ülkemizde...
aydınlık
yarınlara
uyanalım
hep birlikte!
 
***
 
berfu
salıcı yakıt
gibi avukatlar
artsın ve sevgi dolu
yarınlar adına hep
güzel günlerde
konuşsun...
 
***
 
ve
yirmi
dokuz
günlük
bebekler
babasız
kalmasın artık!