Yıllardır çürüyüp giden, çöpe atılıp değerinden habersiz yaşadığımız ne varsa, birer birer hayatın yeni diline dönüşüyor artık… Ve o dönüşümün tam ortasında bir kadının elleri var; Yumurtalık’tan yükselen sessiz bir direnişin, üretimin ve umudun sesi: Fatoş Gündüz.
Adana’nın güneyinde, denizle toprağın buluştuğu bir yerde “Denizin Kızları” adıyla kurduğu Kadın Üretim Kooperatifi ile adından söz ettiren bu azimli girişimci, şimdi de bambaşka bir alanın kapısını aralıyor: Muz kabuklarından iplik ve halat üretimi. Evet, yanlış duymadınız. Yıllarca “kaygan zemin”in simgesi olan o sarı kabuklar, artık ekonominin, üretimin ve kadın emeğinin temel malzemesi olacak.
“Çöp” sanılan şeyin altındaki cevheri görmek bir farkındalık işidir. Fatoş Gündüz ve ekibi, tam da bunu yapıyor. Muz kabuğunu geri dönüştürerek iplik üretecek entegre tesisin inşasına başlanmış durumda. Makinaların gelmesi an meselesi. Tesiste 3 usta çalışacak, yanında ise örgü bölümünde 20 kadın sigortalı olarak istihdam edilecek. Bugünlerde bu cümle ne kadar kıymetli bir karşılığa sahip: Sigortalı kadın emeği.
Küçük bir kıyı ilçesi olan Yumurtalık, bu projeyle sadece tarım ve turizm değil, artık sürdürülebilir çevre politikaları ve kadın istihdamı açısından da örnek bir lokomotif olabilir. Muz kabuğu, doğada kolay çözünebilen ancak bir o kadar da lifli yapısıyla geri dönüşüm için mükemmel bir kaynak. Bu proje, çevre dostu üretim ile yerel kalkınmanın nasıl iç içe geçebileceğinin en somut örneklerinden biri.
Ama asıl mesele şu: Toplumun görmediği yerden yürümek. Kadın girişimcilerin yaptığı tam olarak bu. Erkek egemen sektörlerde, görünmeyen emekle işleyen alanlarda ya da atık gibi görülen hammaddelerde bir gelecek kurmak. Fatoş Gündüz’ün attığı bu adım, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyolojik bir devinimin işareti.
Muz kabuğundan iplik üretmek... Düşünsenize! Çocukluğumuzda çizgi filmlerde kayıp düştüğümüz, sokakta görünce “aman basma” dediğimiz o kabuklar… Şimdi yeni bir kader yazıyor. Hem de kadınların eliyle, kadınların hayaliyle. Ne güzel tesadüf değil mi?
Belki de bu yüzden çok manidar:
Bir zamanlar ayağımızı kaydıran muz kabukları, bugün ayakta durmamıza vesile oluyor.
Muz Kabuğundan İpe
Bir kabuk düşün sarı ince
Çoğu zaman çöpte sessizce
Yoldan geçerken bakmadan attık
Meğer içinde bir sır yatmaktaymış artık
Kim derdi ki o sarı düş
İplik olup çıkar gün yüzüne
Kadın eli değince değişir her şey
Emekle döner dünya sessizce
Yumurtalık’ta bir rüzgâr esti
Fatoş Gündüz adını yazdı dest-i
Kadınlar ördü ipi ilmek ilmek
Bir kabuktan kurdular yeni emek
Çürüyen değil artık çare olan
Çöp değil umut doğuran
Mucize budur işte tam da burada
İnsan isterse döner doğada
O kabuk ki kaygan zemindi eskiden
Şimdi güç oldu ele yüreğe serin ten
Halat oldu tutundu kadınlar
Birlikte ördü düşleri sabırlar
Kabuğundan sıyrıldı bir çağ şimdi
İplik iplik dokundu her yeni kimliği
Sanma ki küçük bir iş bu dünya için
Bir kadının hayali milyonların ilmi için