Bazı insanlar vardır, yaşadıkları şehirle sınırlı kalmaz gönülleri. Adımlarını attıkları her yere umut taşırlar. Onların derdi sadece kendi dertleri değildir, dünyanın öbür ucundaki bir çocuğun gözyaşı da onları uyutmaz. İşte Adana Türkmen Gönüllüleri Derneği Başkanı Abdul Baki Sıray, tam da böyle bir gönül adamı…
Adana’dan başlayıp Afrika’nın en ücra köylerine, Asya’nın en sessiz yetimhanesine, Ortadoğu’nun çatışmalarla kavrulan topraklarına ulaşan bu gönül hareketi; sadece bir dernek faaliyeti değil, adeta modern çağın sahici bir “yardım seferberliği”…
Kimi zaman bir Kur’an-ı Kerim ulaştırarak, kimi zaman bir kurban etiyle sofraları şenlendirerek, kimi zaman susuzluktan kavrulan köylere bir damla su götürerek...
Bugüne dek Kamerun, Bangladeş, Çad, Uganda ve Mali’de 8.300 Kur’an-ı Kerim ulaştırılmış. Her biri bir haneye nur, bir yüreğe huzur… Düşünün, okumasını bilmeseler bile Kur’an’ın evlerinde bulunmasıyla huzur bulan insanların sayısı binleri geçmiş. Hangi istatistik, bu kadar duayı ölçebilir ki?
Daha bitmedi… Toplam 2.420 kurban kesilmiş. Kamerun’da bir çocuğun eline verilen bir parça et, belki de aylar sonra tattığı ilk kırmızı et olmuş. O çocuğun gözleriyle bakmaya çalışın dünyaya… Yetimin duasını almak, hangi zenginliğe denk gelir?
Adana ve Osmaniye’de yaklaşık 400 aileyle birebir ilgileniliyor. Sadece maddi değil, manevi destek de veriliyor. Türkmen gençlere dershane kayıt yardımı, hastalara ilaç, yetimlere kıyafet… Çünkü bu derneğin hedefi sadece karnını doyurmak değil, gönlü doyurmak…
Ve bir başlık daha: "Su Kuyuları"
Sri Lanka, Bangladeş ve Kamerun’da tam 120 su kuyusu... Sadece kuyular değil bu yapılanlar; adeta yaşama açılan kapılar. Her bir kuyudan akan su, bir annenin duasına, bir çocuğun kahkahasına karışıyor.
Yine bakın: “Kivrem Olur Musun?” projesiyle 32 Türkmen balası sünnet ettirildi. O çocukların tebessümünde sadece acının hafifletilmesi değil, bir toplumun kültürel hafızasına sahip çıkmanın izleri var.
Bangladeş’teki Bangla Bazar Model Girls High School’da yapılan organizasyon... 300 yetim kıza yemek, 36 öğrenciye ve iki profesöre onur plaketi. Bu organizasyon Bangladeş’in en büyük televizyon kanallarında haber oldu. Sıradan bir yardım faaliyeti değil bu. Adana’dan çıkan bir derneğin, bir ülkenin saygınlığını uluslararası arenada nasıl temsil ettiğinin göstergesi...
Ve su...
Filistin ve Afganistan’da tankerlerle 39.000 litre su dağıtılmış.
Ve ekmek...
Afganistan ve Suriye’de 7.090 ekmek dağıtımı yapılmış.
Ve yemek...
Yedi farklı ülkede toplam 28.200 kişiye sıcak yemek ulaştırılmış.
Bu rakamlar sadece rakam değil, ardında binlerce hikâye barındırıyor. Her biri bir tebessüm, bir umut, bir şükür…
Adana ve Osmaniye’de yapılan zekât, fitre, sadaka, kira, beyaz eşya, sağlık ve eğitim yardımları da cabası. Adeta bir sosyal yardım bakanlığı gibi çalışıyor bu dernek. Kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden, ne diline ne inancına bakmadan…
Başkan Abdul Baki Sıray’ın bir cümlesi var ki, bu bütün çalışmaların özetidir aslında:
“Merhum Bekir Fevzi Yıldırım abinin bize öğrettiği gibi; hayra motor, şerre fren olmaya çalışıyoruz.”
Bu topraklarda yetişen insanlar, dünyanın dört bir yanına sadece ticaret değil, insanlık da taşıyor. Adana’dan bir iyilik hikâyesi, şimdi Srilanka’da bir su kuyusunda, Uganda’da yükselen bir camide, Bangladeş’te bir yetimin gülümsemesinde yaşıyor.
İşte böylesi insanların yaptığı iyilikleri yazmak da bir onur...
Dualarla, umutlarla, hayırlarla...
Yolunuz açık, niyetiniz
hayır olsun...
Bir Damla, Bin Umut
Bir damla düştü çöl toprağına,
Adana’dan yola çıkan bir dua...
Kur’an oldu, umut oldu çocuklara,
Gözyaşı dinince sevinç doldu Afrika’ya.
Bir kurban dağıldı bayram sabahı,
Kamerun’da yetim güldü, unuttu günahı.
Kazanlar kaynadı, sıcak yemek doldu tabağa,
“Unutulmadık” dedi bir anne, bakarak semaya...
Bir kuyu kazıldı, susuzluğa inat,
Sri Lanka’da hayat buldu o sadakat...
Su, sadece su değildi orada;
Bir yudum merhamet, bir bardak şefkat...
Yetim giydirildi, çocuklar sünnet edildi,
Bangladeş’te plaketler tebessümle verildi...
Ve bir cami yükseldi Uganda’da göğe,
“Buradayız!” dedi Adana, uzak bir köyde...
Ey Abdul Baki Sıray,
Ne güzel yol seçmişsin kendine,
Hayra motor olmuşsun,
Şerre fren olmuşsun… her cümlede, her tende…
Bir yardım değil bu, bir ahlak, bir dua,
Bir milletin vicdanı, bir bayrağın hatırası.
Adana’dan doğan bu iyilik yıldızı,
Parlıyor şimdi insanlığın karanlık noktasında.
Yorumlar
Kalan Karakter: