Geçen hafta yeğenimi okula götürürken, yolda oğlunun ödevini yapan bir anne gördüm. Çocuk dondurmasını yiyor, annesi ise kitap elinde hızlı hızlı ödevi/ni yetiştirmeye çalışıyordu.
Bu ve benzeri durumlara yıllar boyunca çokça rastladım. Çocuğunun ayakkabı bağını bağlayan, proje ödevlerini yapan, yemeğini önüne getiren, evde unuttuğu ödevi, okul malzemesini koştur koştur okula taşıyan anne babalar... Ve üstüne üstlük bunu çocuğunun iyiliği için yaptığını düşünmeleri.
Sıklıkla duyduğum; "Haydi ödevimizi yapalım" sözü bile çocuğa ait sorumluluğu ebeveynlerin ele geçirdiğini gösteriyor. Neredeyse çocukların yerine ağlayıp, onlar yorulmasın, kırılmasın diyerek küçük büyük tüm sıkıntılarını üstleneceğiz.
Okul önlerinin durumu da farklı değil. Anne babalar çocuklarını okula değil de askere uğurlar gibi davranıyor. Ne kadar sevgi! gösterisi varsa, tam olarak okul kapısının önünde geliyor akıllarına sanırım. Sarılmalar, nasihatler bitmiyor. Defalarca kez tekrarlanan sözler... En çok duyduğum sözlerden birisi "kendine dikkat et."
Bu sözü duyduğum zaman "EDEMEZ" diye bağırmak istiyorum. Çünkü her şeyi onun yerine düşünüp yaptığın için bu çocuk kendini korumayı, hakkını savunmayı ve dahi hayatın içinden olan hiçbir zoru ve kolayı tek başına yapmayı beceremez.
Öğrenciler söz dinlemiyor diye şikayet eden bizler her sabah ve akşam okul idaresinin, "Sevgili veliler kapı önünde beklemeyin, çocukları bıraktıktan sonra kapının önüne boşaltın" diye uyarıyor ama dinleyen yok. Sonra çocuklardan öğretmenlerini dinlemelerini istiyoruz.
Evet, neredeyse çocuklarla beraber -izin verilse onu da yaparlar- sınıfa girecekler.
Peki ya sonrası?
Hiçbir sorumluluk vermediğimiz, hatta onların yapması gerekenleri dahi bizim yaptığımız bu çocuklar, nasıl büyüyecek, nasıl üniversite okuyacak, aile kuracak ve iş hayatına dahil olacak?
Yaptığımız kötülüğü farkında mıyız?
Hatalarını ört bas ettiğimiz, ödevlerini/sorumluluklarını yaptığımız, onların yerine cevaplar verdiğimiz, sorular sorduğumuz bu çocukları ne zamana kadar koruyup kollayacağız?
İş hayatında işine mi müdahale edeceğiz?
Evlilik hayatında evinin içine mi karışacağız yoksa çocuk yetiştirmelerine mi?
Sorunlarını kendileri çözmeyi bilen, sorumluluk duygusu gelişmiş çocuklar ilerde duyguları sağlam, ilişkileri sağlıklı bireyler olacaktır.
Onların yerine ağlamayalım yoksa kendi yerimize çok ağlarız...