Anasayfa
  • YURTTAN
  • GÜNCEL
  • SPOR
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • SAĞLIK
  • TEKNOLOJİ
  • SANAT-MAGAZİN DÜNYA KÖŞE YAZARLARI BASIN İLAN
  • Ara
SON DAKİKA:
07:55
85 Milyona İtirafa İndirimli 25 Yıl Hapis Cezası
Video Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Süreyya Şahin
  3. Masumiyeti Gasp Edilmiş Çocukluk/Çocuklar
Yayınlanma: 25 Nisan 2025 - 12:29

Masumiyeti Gasp Edilmiş Çocukluk/Çocuklar

25 Nisan 2025 - 12:29
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Süreyya Şahin
Süreyya Şahin

Bir toplumun çocuklara nasıl davrandığı, o toplumun gelecek pusulasıdır. O pusula bozulduğunda, sadece bireyler değil, bütün bir gelecek de yanlış yöne savrulur. Bugün çevremize baktığımızda, çocuklara biçilen rollerin sevgi, anlayış ve doğru bir rehberlik içermediğini; tam tersine onları kendi arzularımızın ve ideolojik saplantılarımızın şekillendirici malzemesi haline getirdiğimizi görüyoruz. Ne uğruna? Gösteriş, alkış ve yanlış okuduğumuz medeni görünme uğruna.

Bu çocuklar sadece bizim geleceğimiz değil; aynı zamanda bizim şimdiye nasıl baktığımızın da aynası. O aynada ne görüyorsak, onu yaşıyoruz aslında. Bir toplumun çocuğa yaklaşımı, onun ne kadar ilerici ya da gerici olduğunun, ne kadar insani ya da insanlık dışı olduğunun bir göstergesidir. Çocukları kendi ideolojik tatminimizin aleti haline getirdiğimizde, aslında toplumun gelecekte nasıl bir hale geleceğini de gösteriyoruz.

Çocuklar ne gösteri malzemesidir ne de ideolojik bir vitrin. Bir çocuğun yeri sahne değil, oyun alanıdır. Ne siyasi propagandaya figüran, ne de yetişkin dünyasının teşhirci eğlencelerine araç olabilir. Çocuk, kendiliğindenliğin adıdır. Büyümekte olan bir varlığı, henüz anlamını dahi kavrayamayacağı imgelerin içine yerleştirmek; hem ahlaki hem insani bir suçtur.

Bütün bu manipülasyon, kendini "medeniyet" adı altında gizleyen bir tür tatmin olma yöntemidir. Medeniyet, çocukları göstermek, onların saf dünyalarını kendi ideolojik tatminimiz için biçimlendirmek anlamına gelmemelidir. Biz, çocukları birer "medeni" varlıklar haline getirme iddiası taşırken, aslında onları özgürlüklerinden, hayallerinden ve masumiyetlerinden soyuyoruz.

İster laiklik, ister çağdaşlık, ister muhafazakarlık kisvesiyle olsun, bir çocuğun masumiyetine yönelmiş her manipülasyon, ortak bir çürümeye işarettir. Bu çürümeye, medeniyet adı altında yapılan her türlü manipülasyon da dahildir. Çünkü medeniyetin kendisi, insanın özgürlüğünü ve doğallığını koruma üzerine kurulmalıdır. Fakat bugün, onu kendi ideolojik tatminlerimiz için kullanıyoruz.

Medeniyetin yanlış okunması, sadece yetişkinlerin duygusal tatminlerini sağlamakla kalmaz; aynı zamanda bu süreci çocukların üzerinden işleyen bir sisteme dönüşür. Bir çocuğun düşünceleri, duyguları, hayalleri ve kimliği, medeniyetin "ilerici" yüzü adı altında şekillendirilmeye çalışılır. Oysa bu, medeniyetin değil, onun en tehlikeli çarpıklığının bir işaretidir. Çocuk, doğal haliyle bir bireydir, sahneye çıkmak için değil, kendi dünyasında özgürce yaşamak için var olmalıdır.

Bayramlar çocuklar içindir ama sahneler değil. Bırakalım da hayal kurdukları dünya onların olsun. Zaten yeterince zor ve kötü bir dünyaya doğdular, biz daha da zorlaştırmayalım. Onlara, kendi hayal dünyalarında rahatça özgürce dolaşabilme fırsatı vermek, onların gerçek birer birey olarak büyümeleri için en değerli katkıdır. Ancak biz, onların hayatlarına müdahale ederek, medeniyet maskesi altında onları sürekli birer "göstermelik" figürler haline getiriyoruz. Çocuklar, ideolojik birer malzeme olarak kullanılmamalıdır.

Bir çocuk, kendisi olmayı deneyimlemeden, kendini ifade etme hakkı tanınmadan, yalnızca bizim inançlarımıza ve değerlerimize hizmet edecek bir vitrin unsuru haline geliyorsa, orada hakiki bir eğitim ya da gelişim değil, bir tür sömürge vardır. Fikirlerin sömürgesi. İnançların, değerlerin, kaygıların ve komplekslerin…

Bu sömürge bazen renkli bayraklarla, bazen sevimli şarkılarla, bazen “gelecek onlarla güzel” romantizmiyle örtülür. Ama içerik aynı; "Çocuğun özgürlüğü değil, yetişkinin tatmini esastır." Medeniyet, çocukların özgürlüğü ve gelişimi değil, onların manipülasyonuyla kendi ideolojik heveslerini tatmin etme amacına hizmet ediyor.

Çocuklara bayramlar hediye edildiğinde, bu onların sevinmesi, oynaması, hayal kurması içindi. Bugünse bayramlar da dahil her alan bir sahneye dönüşüyor. Ve o sahnede, çocuklardan beklenen neşeyle oynayıp coşmaları değil, belirli mesajları yansıtmaları, ‘temsil’ etmeleri. Bu temsil kimi zaman bir siyasi ideolojiyi, kimi zaman bir yaşam tarzını, kimi zamansa toplumun makyajlı yüzünü anlatıyor.

Çocuklar buna mecbur değil. Hiçbir çocuk yetişkinin “dünyaya kendini gösterme” derdine alet edilmemeli. Çocuğun doğallığı bozulduğunda, sadece o çocuk zarar görmez. O çocukla birlikte toplumun vicdanı da eksilir. Çünkü çocuk dediğimiz varlık, bize ait değil. Eşya değiller ya da evcilleştirmeye çalıştığımız hayvanlar... ki hayvanların dahi doğasına müdahale zalimcedir. Tüm canlıların hakları vardır. Hakkı korunmalıdır ve asla biçimlendirilmeye zorlanmamalıdır.

Bu yüzden bugün çocukları sahneye sürükleyen her el, bir masumiyeti daha yerinden etmektedir. Ve o masumiyet yerinden bir kez oynadığında, geri gelmesi zaman alır. Belki de hiç gelmez. Çocukların doğal dünyalarını bozan her müdahale, sadece onların değil, toplumu bütün olarak etkiler.

Bir çocuğun ömrüne yayılmış bir utanma, bir utandırılmışlık ya da zoraki bir rol; sadece onun hayatına değil, gelecekte kuracağı topluma da sirayet eder. Çocuklar, büyür ama unutmazlar. Onlar adına oynanan her oyun, bir gün sessiz bir isyana dönüşür. Ve çoğu zaman, yetişkinlerin anlayamayacağı kadar içerden bir çığlıktır bu.

Bir çocukla ne kadar konuştuğumuz, o kurs senin bu etkinlik benim koşturduğumuz değil, ona kendi olması ve çocukluğunu yaşaması için ne kadar alan tanıdığımız önemlidir. Çocukların rehberliğe ihtiyacı vardır, yönlendirmeye değil. Merhamete ihtiyacı vardır, alkışa değil. Ve her şeyden önce; görünmeye değil, duyulmaya…

Bu yazıyı yazarken kulağımda çocuk kahkahaları çınladı. Belki bir okulun bahçesinden, belki bir sokak ortasından, belki de sadece bir hatıradan. O kahkahanın ne kadar saf, ne kadar sahici, ne kadar gerçek olduğunu hatırladıkça, içimde şu cümle yankılanıyor;
"Hayal/ini kurdukları dünyayı ellerinden almayın ve çocukların/çocukluğun masumiyetini gasp etmeyin."

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • MUJİCA'NIN ARDINDAN - 14 Mayıs 2025
  • EKRAN KİRLİLİĞİ - 16 Nisan 2025
  • İNSAN ONURU VE 8 MART - 08 Mart 2025
  • EVLAT BAĞIMLILIĞI  - 27 Ocak 2025
  • KYK'LARDA YEMEK KABUSU  - 24 Aralık 2024
  • GÖÇ KUŞU ÇOCUĞUN MEKTUBU - 22 Aralık 2024
  • ADI ÜSTÜNDE İŞTE ; İNSAN ! - 19 Eylül 2024
  • BİRBİRİMİZİN SAHİBİ DEĞİLİZ! - 13 Temmuz 2024
  • KUŞLAR UÇSUN BALIKLAR YÜZSÜN - 23 Mart 2024
  • BAŞIBOŞ İNSAN SORUNU - 16 Aralık 2023
  • GÖNÜLLÜ KÖLELER - 27 Kasım 2023
  • BİZİ SAKIN AFFETME - 16 Kasım 2023
  • ÖLÜMÜ ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAĞI YERE KOYUNUZ - 18 Ekim 2023
  • ÇOCUKLARIN YAKASINI BIRAKIN - 02 Ekim 2023
  • DERS ZİLİ DERT ZİLİ OLMASIN - 11 Eylül 2023
  • EBEVEYN ÇÖPLÜĞÜ - 28 Ağustos 2023
  • DEVLETLER KUTSAL DEĞİLDİR - 14 Ağustos 2023
  • İNSAN ÖNCE İÇİNİ TERBİYE ETMELİ - 31 Temmuz 2023
  • EĞİTİM CİDDİ BİR İŞTİR - 18 Temmuz 2023
  • BARINMA EN TEMEL HAKTIR - 06 Temmuz 2023
  • 1
  • 2
ilan.gov.tr
Köşe Yazarları
Fevzi Kılınçdoğan
Fevzi Kılınçdoğan
Türk Devletleri Kıbrıs Konusunda Türkiye'ye İhanet Mi Etti?
Ebru Zereyalp
Ebru Zereyalp
Zeydan Karalar: Adana'nın Esnafına Sahip Çıkan Başkan
İbrahim Akyol
İbrahim Akyol
SİLAHLAR TARİH OLDU
Emel ERKAYIRAN
Emel ERKAYIRAN
"ONLAR ÖZEL ÇOCUK ANNELERİ"
Süreyya Şahin
Süreyya Şahin
MUJİCA'NIN ARDINDAN
Gülçin Yılmaz
Gülçin Yılmaz
Doğayı Yok Etmek: Göz Göre Göre Bir İntihar
Arda Can Yıldız
Arda Can Yıldız
Üç Şarkı
Mattia Ahmet Minguzzi: Bir Melek Daha Gökyüzüne Uçtu
HAYDAR ŞENGÜL
Mattia Ahmet Minguzzi: Bir Melek Daha Gökyüzüne Uçtu
Remzi Yıldırım
Remzi Yıldırım
Yeryüzünde Bir Gönül Yolculuğu: Adana'danb Afrika'ya Uzanan İyilik Hareketi
Av.Meryem Türktekin ile TOPLUM KÜRSÜSÜ
Av.Meryem Türktekin ile TOPLUM KÜRSÜSÜ
"İstanbul Sözleşmesinin Gölgesinde, Hüzünlü Bir Anneler Günü"
Hasret Özmen
Hasret Özmen
"Bergüzar"
Ali Demir Evrensel
Ali Demir Evrensel
İNSAN...!?
Mervan Dağ
Mervan Dağ
Gerçek Uzmanlar Neden Göz Ardı Ediliyor?
HÜSEYİN SUNGUR
HÜSEYİN SUNGUR
Portakal Çiçeği Festivali "Fırsatçılık" festivali olmasın
Özge Sert
Özge Sert
Zihnimiz Bize Oyun Mu Oynuyor ve Düşüncelerimize Ne Kadar Güvenebiliriz?
Prof. Dr. Selman Vefa YILDIRIM
Prof. Dr. Selman Vefa YILDIRIM
ÇOCUKLAR, CEP TELEFONLARI, SOSYAL MEDYA, OYUNLAR
Yaprak Karakaya
Yaprak Karakaya
4D İşçilerin Kayıp Hakları ve Geleceği: Taşeron Düzenlemesi Çözüm Müydü?
Erkan Mındık
Erkan Mındık
TAŞRALAŞAN TÜRK FUTBOLU
Yeliz Gökçe Ezer
Yeliz Gökçe Ezer
VAR BİR HAYALİMİZ
CEZALAR CAYDIRICI OLMALI
Alaattin Bozkurt
CEZALAR CAYDIRICI OLMALI
Şiir Köşesi
Şiir Köşesi
DEĞİŞTİ
Şeyda Aydemir
Şeyda Aydemir
SİLAHLARIN GÖLGESİNDE ADANA'DA YAŞAMANIN ZORLUĞU
Av. Sinan Tumlukolçu
Av. Sinan Tumlukolçu
BARO BAŞKANLIĞINA ADAYIM
Çağnur Korkmaz
Çağnur Korkmaz
Mahremiyet Eğitimi Aile de Başlar  
Ortası Yok
Fadime AĞARTAN
Ortası Yok
Zindan
Meryem Çam
Zindan
Editörden
Editörden
Başarının Mimarı Zeydan Karalar
Mustafa Şahin
Mustafa Şahin
Sanatı destekleyecek misiniz?
Ahmet Erol
Ahmet Erol
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKLERDE BİLİM SEVGİSİ EĞİTİME VE BİLİM ADAMLARINA SAYGI
Fulya Odabaş
Fulya Odabaş
Diyabet
ÇOCUK NÖROLOJİ UZMANI DOÇ.DR.GÜLEN GÜL MERT
ÇOCUK NÖROLOJİ UZMANI DOÇ.DR.GÜLEN GÜL MERT
Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu (DEHB 2)
SUÇ DÜNYASININ Z KUŞAĞI
Av.Ali Çağlar ÜNAL
SUÇ DÜNYASININ Z KUŞAĞI
ÇOCUK GELİŞİMİ VE AİLE DANIŞMANI AYŞE BAZ ERGİN
ÇOCUK GELİŞİMİ VE AİLE DANIŞMANI AYŞE BAZ ERGİN
Anne Babanın Benlik Durumlarının Çocuğun Gelişimi Üzerine Etkileri
"Bir insana işte bu kadar toprak yeter!"
ABBAS KÜÇÜK
"Bir insana işte bu kadar toprak yeter!"
SGK TARAFINDAN KARŞILANMAYAN KANSER İLAÇLARI DAVA YOLUYLA TALEP EDİLEBİLİYOR
Av.Ali Metehan Olgun
SGK TARAFINDAN KARŞILANMAYAN KANSER İLAÇLARI DAVA YOLUYLA TALEP EDİLEBİLİYOR
MİSLİ İLE DEĞİŞİM KARARI
Av. Ali Rıza KIYIKSAN
MİSLİ İLE DEĞİŞİM KARARI
Pandemi Cezaları İade Ediliyor
Kudret Şahin
Pandemi Cezaları İade Ediliyor
Minarelerin Akıbeti
Furkan Kızıltaş
Minarelerin Akıbeti
Ömer Öner
Ömer Öner
Ölüm Saçıyorlar!
Şansalan pardon MAÇALAN!
YUSUF ASLAN
Şansalan pardon MAÇALAN!
Çok Okunan Haberler
Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Uyuşturucu Operasyonu! 525 Gözaltı...
Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Uyuşturucu Operasyonu! 525 Gözaltı...
Şantiye ve Etkinlik Alanları İçin Pratik Çözüm: Mobo Kabin, Polyester Kabin ve Seyyar Tuvalet Sistemleri
Şantiye ve Etkinlik Alanları İçin Pratik Çözüm: Mobo Kabin, Polyester...
Kış:''Elektrikli Araçlara Güven Artıyor''
Kış:''Elektrikli Araçlara Güven Artıyor''
Dolar, Kan Kaybediyor!
Dolar, Kan Kaybediyor!
Doğa Yürüyüşlerinde Konforu Elden Bırakmayan Ayakkabılar
Doğa Yürüyüşlerinde Konforu Elden Bırakmayan Ayakkabılar
Ana Sayfa
YURTTAN
GÜNCEL
SPOR
SİYASET
EKONOMİ
SAĞLIK
TEKNOLOJİ
SANAT-MAGAZİN
DÜNYA
KÖŞE YAZARLARI
BASIN İLAN
Köşe Yazarları
Video Galeri
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
  • ADANA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • GÜNCEL
  • SAĞLIK
  • SİYASET
  • SPOR
  • TEKNOLOJİ
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim