Uzun zamandır ülkemizin en önemli gündemi seçimlerdi. Bu pazar ikinci kez sandığa gittik ve demokratik hakkımız olan oyumuzu kullandık. Sandıktan çıkan sonuç halkın çoğunluğunun fikridir, saygı duymamız, seçilen yeni cumhurbaşkanı ve mecliste bizleri temsil edecek tüm partilerin vekillerini tebrik etmemiz gerekir. Ülkemiz için hayırlı olsun.
İki seçimde de aynı sandıkta aynı arkadaşlar ile beraber ben de gönüllü olarak görev aldım. Her partiden temsilci ve müşahitin olduğu küçük bir sınıfta keyifli iki gün geçirdik. Beraber güldük, ülke gündemine dair konuştuk, çay içtik yemek yedik. Birbirimizin mensubu olduğu partiyi-uygun dille- eleştirdik. Kimse bir diğerine "cahil" demedi, ya da mensubu olduğu partiden dolayı hakaret etmedi ve aşağılayıcı ifadeler kullanmadı. Tatlı tatlı iğnelemeler oldu tabii ama sonrasında "çaylar bu sefer benden" dedik/diyebildik.
Biz, yani küçücük bir sınıfta sekiz kişi gayet medeni bir şekilde tartışabildik sonra tatlıya bağlayabildik. Siyasilere kızabiliriz, mensubu olduğumuz parti, gönül verdiğimiz aday kazanmamış da olabilir. Biz iki gün sonra aynı sofrada oturup, aynı sınıfta derse gireceğiz. Kahve için kapısını çalacağız komşumuzun. Eşimizin, dostumuzun düğününe, taziyesine gideceğiz. Sonrasında birbirimizin yüzüne bakabileceğimiz, utanmayacağımız sözler söyleyelim.
Bu ülke hepimizin ve isteklerimiz de ortak. Demokratik, özgür, adil ve refah içinde yaşamak istiyoruz. Eğitim ve ekonomide büyük değişim ve gelişmeler istiyoruz. Çocuklarımız için aydınlık bir gelecek istiyoruz. Yoksulluğun bitmesini istiyoruz. Yeraltı ve yer üstü kaynaklarımızın korunmasını, doğanın tahrip edilmemesini istiyoruz.
Kardeşliğimizin bozulmasını istemiyoruz. Bunu siyasiler yaptığında ise; siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakıp hep beraber karşı durmak istiyoruz.
Güvenli bir ülke ve çocuklarımız için harika bir gelecek diliyorum.