Gülümseyen Düşler
Yayınlanma :
10.11.2014 15:47
Güncelleme
: 10.11.2014 15:47
Güneş adeta kavuruyor.
Yeni düzenlenmiş yolları ile ferah denilebilecek bir yer.
Geniş bir alana kurulmasına karşın tarlaların ortasında olması nedeniyle ilginç bir sessizlik hakim.
Bir ağaç gölgesi bulanlar şanslı.
El, yüz yıkamak da pek fayda etmiyor.
Hayat devam ediyor ve hayatın her alanından söz ediyoruz bulduğumuz ağaç gölgesinde.
Farkında olmadan bir ara güldüğümüzün farkına varıyoruz.
Kendimizi toparlıyoruz hemen.
Beklenen belirtiler kendini gösteriyor ve hareketlenme başlıyor.
Mistik bir ses tonunun önderliğinde gerçekleşen ritüelin ardından sarı sıcağın altında yürümeye başlıyoruz.
Yol kenarında yaklaşık 2 metre uzunluğunda 1 metre genişliğinde dikdörtgen şeklinde bir çukur dikkatimizi çekiyor. Aldırmadan yürümeye devam ediyoruz.
10-15 metre sonra bu kez aynı boyutlarda yaklaşık 30 çukur dikkatimizi çekiyor.
Ürperiyoruz.
Bir an duraksayanımız dahi oluyor.
Aslında çok doğal bir durum ancak ezberimizi bozan bir tablo.
Ezberimizi bozuyor çünkü hiçbirimiz bugüne kadar bu böylesi bir tabloya tanıklık etmemiştik.
Küçükoba Mezarlığı’ndayız.
Adı üzerinde mezarlık ve gelecek cenazeler için mezar yerleri kazılmış bekleniyor.
Nasıl olsa birileri ölecek ve gelecek çünkü.
Çünkü nasıl olsa oraya birileri gömülecek ve bir seferde nizami olarak o kadar mezar yeri kazılmış hazırda bekletiliyor.
Yaşarken birçok konuda sınıfsal ayrım yaşayan insanların burada hiçbir ayrıma uğrama şansı yok.
Herkes için 2 metrekarelik bir çukur var.
Kişisel ihtirasların, güç savaşlarının, düşmanlıkların, küçümsemenin, aşağılamanın, egoizmin ne kadar anlamsız ve gereksiz olduğunu anlatan çok iyi bir tablo.
Yeter ki görmek isteyelim…
O boş mezarları görünce sevdiklerimin yanında olmak istedim, onları sevdiğimi söylemek, iyi ve mutlu olduklarını bilmek, içlerindeki sevgiyi görmek istedim.
Şu an varız ve belki 5 dakika sonra olmayacağız.
Hiç düşündünüz mü neden insanlar arasındaki bu kin, nefret, öfke?
Neden herkes bir diğerinin ötekisi ya da herkes birilerini ötekileştirme çabasında?
Neden güzellikler varken, çirkinliklerin peşinde koşar insan?
Neden mutluluk varken, mutluluk saçmak varken, tam tersini yapar insanlar?
Bir gün üşenmeyin ve boş mezar yerlerini görmeye gidin.
Sonra da sorgulayın kendinizi.
Bu soruların yanıtını ondan sonra verin.
***
Tüm bu anlamsız eylemlerin çözümü ise bir gülümseme…
Sadece içten bir gülümseme…
Bir çocuk gülümsemesi, tamamen saf ve temiz bir gülümseme…
Bir çocuk gülümseyecek o gülümseme diğer içten gülümsemeleri getirecek.
Bu kadar kolay yeter ki o gülümsemenin anlamının farkında olalım.
İPUCU: Her şeyin üzerine gittiğini hissediyorsanız, her şey katlanılmaz gibi geliyorsa, nefes almakta zorlanıyorsanız mutlaka yakın akrabalarınızdan birinin bebeği, çocuğu vardır. Gidin o bebekle, çocukla oyunlar oynayın.
Gülümseten düşler görün.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: