Omurgasızlık
Yayınlanma :
10.11.2014 15:47
Güncelleme
: 10.11.2014 15:47
Demokrasinin olmazsa olmaz kurumu olan siyasetteki yozlaşma, bu kuruma ve siyasetçilere karşı güveni de ortadan kaldırıyor.
Temelinde “halka hizmet” ülküsü olan siyaset kurumu bugün rantiye sevdalılarının elinde oyuncağa dönüştü.
Halka hizmet kılıfı altında rantiyecilere sınıf atlatan bir araç haline dönüşen siyaset kurumu, bu niteliğinden dolayı sürekli olarak halkın güvenini
kaybeden kurumlar arasında yer alıyor.
Demokrasiyi ve özgürlükleri tesis edecek yetkiye ve güce sahip olan siyasete güvenin bu kadar az olması dikkatle irdelenmesi gereken bir konu.
Siyaset kurumu sayesinde demokrasiyi, hak ve özgürlükleri içselleştiren çağdaş ülkeler, vatandaşlarının refahı, huzuru ve mutluluğu için her şeyi
yaparken, ülkemizde aynı durumun sözkonusu olduğunu söylemek neredeyse imkansız.
Elbette ki bu yönde iyi niyetli çabalar var ancak, yozlaşmış bu kurum içinde iyi niyetle mücadele edenlerin sayısının parmakla gösterilecek kadar az
olduğu da bir gerçek.
Mazbatasını aldıktan sonra bırakın kendisine oy veren vatandaşı en yakın akrabasını bile bir sonraki seçim dönemi gelene kadar tanımayan
insanların siyaset kurumunun aktörleri olduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Birçoğu görev yaptıkları çatı altında ellerini kaldırıp indirmekten başka bir iş yapmazken, akçeli işlere el atıp yedi şürekasıyla birlikte kutu kutu para
biriktirenlerini de koskoca bir kentin yarısına sahip olanlarını da gördü bu memleket.
Doyumsuzluk üzerine kurulu olan ve açgözlülüğün para ettiği bu kurumun çatısı altına girenlerin neredeyse tamamının hedefi oturduğunda tepeden
tırnağa her yerini ısıtan koltuktan bir daha kalkmamaktır.
Oturulan koltuk kimi için genel kimi için de yerel olsa da hissedilen sıcaklık aynıdır ve o koltuktan bir daha kalkmamak için her yol mübahtır.
Ahlaklı olmaya, belli bir ideolojinin bayraktarlığını yapmaya gerek yoktur.
Rüzgarın estiği yöne doğru kendini bırakmak yeterlidir.
Bunu becerebilenler her kılıfa girer, her ibriğin şeklini alırlar.
Çünkü bedeni dimdik ayakta tutan bir omurgaya sahip değildirler.
Dansöz gibi kıvrak olmak hedefe ulaşma noktasında en büyük meziyettir.
Kaf Dağı’nın hükümdarlarıdırlar.
Tekerlerine çomak sokulduğunda ise demokrasi havarisidi…
Demokrasinin, hakların ve özgürlüklerin bir numaralı savunucusu…
Bir o kadar da mağdur ve mazlum…
Zannedilir ki boran fırtınasının ta kendisi…
Estikçe eser, gürledikçe gürler…
Hesap kitap tutmayınca batık geminin mallarını kurtarmak için de yanaşmadırlar.
İnandırılmış, inanmış binlere attığı kazığı kendisi yemediği için vicdani olarak yaptığının bir sorumluluğu da önemi de yoktur.
Çünkü önemli olan sadece ve sadece kendisidir, elde edeceği ranttır.
Vaatler, alınan-verilen sözler, pazarlıklar ve sonrasında devreye giren sahip oldukları en büyük meziyet: Dansöz kıvraklığı
Gemisini yürüten kaptandırlar her zaman.
Gerisinin, sonrasının önemi yoktur.
Çünkü omurgası yoktur. Sürekli eğilir, bükülür, her kalıba girer.
İnsanın en önemli hazinesi, övünç kaynağı olan onuru da bu nedenle yoktur.
Onur, kişinin karakteriyle doğru orantılıdır ve karakter sahibi bir insan dansöz gibi kırıtamaz, kıvıramaz. Çünkü bir omurgası vardır. Dimdik durur.
Onuruyla yaşar, onuruyla kazanır, onuruyla kaybeder, onuruyla ölür, ardından onurlu bir ad, onurlu bir şan bırakır.
Karaktersiz insan ise omurgasızdır. Yılan gibi esnektir, köşeli değil yusyuvarlaktır. Kaypaklık kanında vardır. Onurun ve gururun önemi yoktur.
Çalar, çırpar, kandırır, insanların kanını emer, ne yaparsa yapsın haklıdır, güçlüdür, varlık içinde yaşar ender olarak yokluk içinde ölür, ardından
övgüyle değil sövgüyle söz edilen bir ad bırakır.
Çevrenizdeki siyasetçilere bakın ve sorgulayın hangisi halkçı hangisi rantiyeci?
Ya da hangisi omurgalı, hangisi omurgasız?
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: