'Performans sistemi doktoru daha çok hastaya bakmaya yönlendiriyor'

MUSTAFA ÖZKE
 
ADANA (GÜNAYDIN) – Adana Tabip Odası Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, hastanelerdeki performans sisteminin doktorları daha fazla hastaya bakmaya yönelttiğini belirterek, bunun da sağlıkta kaliteyi düşürdüğünü vurguladı.
Halkın katılım payı ödememek için genellikle acil serviste yoğunlaştığını anlatan Hilal, "Bir devlet hastanesinde nöbetçi olarak vardiyalar halinde 6-7 doktor çalışıyor ama oraya gelen hasta sayısı ortama bin civarında. İki bin hastayı bulduğu dönemler de olmuştur. Bu kadar insanın bir anda acil olması mümkün değil, bu kadar hastaya aynı anda bakmak da mümkün değil. Halkımız hasta, iyileşemeyen bir hastalığı var" dedi
 
'VAKALAR GERÇEK ACİL DEĞİL'
 
Türkiye'de acil servise başvuranların sayısında dünya rekorunun kırıldığını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Hilal, "Hastanelerin acil servislerine başvuran vakalar gerçekten acil değil. Acil servise başvuranların sayısı bizde bir dünya rekorunu oluşturuyor. 2018 yılında acile başvuranların sayısı 120 milyonun üzerindeydi. Türkiye'nin nüfusundan daha fazla bir başvurusu söz konusu. Türk Tabipler Birliği bunu açıkladı dünyada başka böyle bir örnek yok. Acil servise gidilmesinin birçok nedeni var, en başta sağlık sisteminin paralı hale gelmiş olması. Diyeceksiniz ki herkes her yere gidiyor ama para vermiyor, hayır! Katılım payı adı altında birçok kalemden para alınıyor insanlardan. Muayene olunca, reçete yazılınca, reçetenin ilaç sayısı arttıkça para veriyorsunuz. Aşkın Tüfekçi Hastanesi'ne gittiğinizde yanlış bilmiyorsam muayene ücreti olarak 5 lira veriyorsunuz, reçete ücreti olarak devlet 3 lira alıyor. Üç ilaçtan fazla ilaç yazılırsa da her ilaç başına 1 lira para alıyor. Eğer asgari ücretle geçiniyorsanız 10 lira az bir ücret değil. Vatandaş acil servise giderse bu parayı ödemiyor. Nedenlerden birisi bu!' diye konuştu.
 
'GERÇEK ACİL HASTA İKİNCİ PLANA DÜŞÜYOR'
 
Katkı payı ödememek için hastaneye gidenler yüzünden gerçek acil hastaların ikinci plana düştüğünü dile getiren Hilal, "Başka bir neden hastane polikliniklerindeki iş yükü. Bütün hastanelerde randevulu çalışılıyor. Akşama kadar herkes işte oluyor, çocuğu ya da kendisi hastaneye gidemiyor. Akşam belirli bir saatten sonra herkes acile gidiyor, doktorun iş yükü artıyor. Yok, 'Ramazan ayında iftardan sonra gidelim' diyenler. 'Yazın gündüz hava aşırı sıcak akşam serinliğinde doktora gidelim' diyenler hepsi acilde buluşuyor. Bir de sızısına iki gün dayananlar gece olunca 'Ağrım çok arttı' diye acile gidiyor. Bu kadar kalabalık acil servise yığılınca gerçekten acil olan hasta ikinci plana düşüyor. Zaten bir doktorun o kadar hastaya yetişmesi ve onunla birebir ilgilenmesi mümkün değil.  Bir devlet hastanesinde nöbetçi olarak vardiyalar halinde 6-7 doktor çalışıyor ama oraya gelen hasta sayısı ortama bin civarında. İki bin hastayı bulduğu dönemler de olmuştur. Bu kadar insanın bir anda acil olması mümkün değil, bu kadar hastaya aynı anda bakmak da mümkün değil. Halkımız hasta, iyileşemeyen bir hastalığı var. Poliklinik sayısı çok fazla. Performans sistemi doktorları daha çok hasta bakmaya yönlendiriyor. Doktor kendisine yeteri kadar zaman ayıramayınca o hasta iyileşmediğini düşünüyor. Böyle düşündüğü için de doktor doktor dolaşıyorlar." şeklinde konuştu
 
'SİSTEM DOKTORU ZORLUYOR'
 
Türkiye'de sağlık sisteminin parasız hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Adana Tabip Odası Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, "Aslında bir sevk zinciri kurulması gerekiyor. Aile hekiminin hastayı görüp ondan sonra sevk etmesi lazım. Aile hekimlerinin sayısı artırılmalı ve en önemlisi sağlık parasız hale getirilmeli. Yani katılım payı alınmazsa acil servislerin yükü de azalır. Bir ara, 'Acil servise poliklinik kurulacak hastalar oraya gelecek' dediler, o çare olamaz. Bunu da yapsanız hasta yine acile gider. Doktorlar da haklı olarak buna sıcak bakmıyorlar. Çünkü bir mesai kavramı var. Hasta normalse ertesi gün polikliniğe gider, acilse acile gider.  Bir de 200 hastaya bakan doktora 'başarılı doktor' gözüyle bakılıyor. Bir doktor 200 hastaya bakıyorsa 8 saati çarpın 60 ile 480 dakika, bölün 200'e 2.4 dakika. 'Hoş geldin' deyip adını soyadını sorsan 2 dakika zaten geçer.  Bu çok iyi bir şey değil ama sistem doktoru buna zorluyor" ifadesini kullandı.